Çürüyen AKP-MHP rejiminin TTB düşmanlığı

AKP-MHP rejimi, TTB'yi hedef alıyor. Milliyetçi-dinci hezeyan eşliğinde sürdürülen bu saldırılar münferit olmaktan öte sistematiktir.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 18 Eylül 2020
  • 12:00

AKP-MHP rejiminin meslek örgütlerine karşı organize ettiği pervasız saldırıları devam ediyor. Pandemi sürecinde halk sağlığının korunması için gerekli tedbirleri almak bir yana, rejimin kendisi halk sağlığı için bir tehdide dönüştü. Sağlık bakanlığını özel hastaneleri olan Fahrettin Koca'ya teslim eden rejim şefleri hasta ve ölü sayılarını gizleyip süreci 'başarılı' bir şekilde idare ettiklerine dair palavralar uydurdular. Halkın derinleşen sorunları ile Saray ve avenesinin uyduruk 'hikayeleri' arasındaki tezat, beseleme medyanın çabalarına rağmen gizlenemedi.

Halk sağlığına karşı işledikleri suçların açığa çıkmaması için başından itibaren Hekimlerin mesleki örgütü Türk tabipleri Birliği'ni (TTB) sürecin dışına iterek sesini boğmaya çalıştılar. Hastanelerde görev yapan üyeleri aracılığıyla elde ettiği verileri açıklayan TTB’nin, sermayenin çıkarlarını temel alan halk sağlığını umursamayan politikalara karşı sesini yükseltmesi, rejimi iyiden iyiye kudurttu. Hekimlerin, artan Koronavirüs vakalarına dikkat çekmek ve yaşamını yitiren sağlık emekçilerini anmak amacıyla yapmak istediği eylemleri yasaklayan rejim, küçük ortağı üzerinden TTB'yi kapatmakla da tehdit etti.

 Faşist MHP'nin Genel Başkanı D. Bahçeli, TTB’yi hedef alarak "ihanet oluşumu" olarak nitelendirdi. Bahçeli açıklamasında "Derhal ve gecikmeksizin kapatılmalıdır. Yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır" çağrısında bulundu. Açıktır ki bir "ihanet oluşumu" varsa, bunlar halk sağlığını hiçe sayarak, sağlık sistemini özelleştirenlerdir. Sağlık bakanlığını özel hastaneleri olan bir zata teslim edenlerdir. Ki bunların önde geleni de faşist partinin şefidir.

 Birer kapitalist işletme gibi çalışan özel hastanelerin sağlık alanındaki payı 2009'dan beri düzenli olarak artıyor. 2018 verilerine göre bu işletmeler 577 hastanede (%38) 50 bin yatakla (%22) ticaret yapıyor. Özel sektör toplam yoğun bakım yataklarının %42’ine sahiptir. Toplam hastane sayısında özelin payı toplamdan 2 kat daha hızla büyüyerek %37’ye yükselmiştir. Özel hastanelerde doktor muayenesi, yatarak tedavi gören hasta sayısı gibi ameliyat sayısı da her yıl sektör ortalaması üzerinde artış göstererek özel hastane patronlarının karlarına kar katmaktadır.

Daha önce önemli meslek örgütlerinden biri olan Baroları ‘çoklu baro düzenlemesi’ ile parçalayarak etkisizleştirmeye çalışan AKP-MHP rejimi, şimdi de benzer bir saldırıyla TTB'yi hedef alıyor. Milliyetçi-dinci hezeyan eşliğinde sürdürülen bu saldırılar münferit olmaktan öte sistematiktir. Ekonomik kriz ve sosyal çöküntüye karşı tutunamayan AKP-MHP rejiminin meslek örgütlerine bile tahammül edememesi, içine yuvarlandığı çürüme ve çöküntünün derinliğini gözler önüne seriyor.

Çürüyen rejim, yazık ki toplumsal bir çürümeyi de tetikliyor. Son aylarda yaygınlaşan intihar vakaları bunun işaretlerinden biridir. Bu eğilimin yayılmasını önlemenin yolu pandemi döneminde mayınlı tarlaya dönüşen fabrikalarda çalışmaya zorlanan işçilerin, eğitim hakkı elinden alınan gençliğin ve ailelerinin, ‘erkek-sermaye devleti’ eliyle katledilen kadınların, doğanın talanına karşı sesini yükseltenlerin haksız savaşlara karşı çıkanların birbirinden yalıtık olan eylemlerini ortak bir hedef etrafında birleştirmelerinden geçiyor.