Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) pandemi sebebiyle yaşamlarını yitiren sağlık emekçilerine dikkat çekmek ve toplum sağlığı ile sağlık emekçilerinin çalışma koşullarına yönelik taleplerini duyurabilmek için örgütledikleri “Yönetemiyorsunuz, tükeniyoruz, ölüyoruz” haftası kapsamında eylem ve etkinlikler devam ediyor.
14-18 Eylül tarihleri arasında planlanan eylemler çerçevesinde Türkiye'nin pek çok hastane ve sağlık merkezinde pandemi dolayısıyla yitirilen sağlık emekçilerinin anısına, Covid-19 vefat kabul edilen ve resmi Covid-19 kayıtlarında görülmese de bu dönemde “bulaşıcı hastalıktan” vefat eden on binlerin anısına 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi.
Saat 12. 30'da gerçekleşen saygı duruşu eylemlerinde ülkenin dört bir yanından sağlık emekçileri sesini yükseltti.
“Yaşatmak için yaşamlarını kaybeden sağlık çalışanlarının anısına", Antalya, Antep, Antakya, Mersin, Ankara ve İstanbul'da tüm sağlık çalışanları için saygı duruşunda eylemler gerçekleştirildi.
"TTB ve hekimlere saldıran çok siyasetçi gördük ama hepsi gitti biz kaldık"
TTB, İstanbul Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bulunan konferans salonu önünde basın açıklaması yaptı. İstanbul Tabip Odası Sekreteri Osman Öztürk, Devlet Bahçeli’nin Türk Tabipler Birliği’ne yönelik sözlerine tepki gösterdi ve şunları ifade etti:
“Dünya ve Türkiye büyük bir salgınla karşı karşıya. Biz de hekimlerin, sağlık çalışanlarının ve tüm toplumun sağlığını korumak için elimizden geleni yapıyoruz. Ne yazık ki son dönemlerde, gerçekleri ifşa etme faaliyetlerimizin iktidar partisini ve iktidar partisi ortaklarını rahatsız ettiğini görüyoruz. Ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar hayata ve topluma adanmış bir mesleğin üyeleri olarak bu ülkenin insanlarına hizmet vermeye devam edeceğiz. Şunu bilsinler ki TTB ve hekimlere saldıran çok siyasetçi gördük ama hepsi gitti biz kaldık. Meslek örgütümüz kaldı. TTB bizim kutup yıldızımız, onurumuzdur. Sonuna kadar da mücadeleye devam edeceğiz.”
"Çok sancılı bir dönemdeyiz"
SES Şişli Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Fırat Burak Gürhan da şunları ifade etti:
“Bu hastanede biz güvenlik arkadaşımız Murat abimizi kaybettik. Bu virüs onu elimizden aldı. Tek başına virüs almadı. Bakanlığın, yöneticilerin, iktidarın politikaları da onu elimizden aldı. Maalesef Murat abimizi koruyamadık. Onun gibi adını sayamadığımız çoğu sağlık çalışanı arkadaşımızı da maalesef hayatını kaybetti. Çok sancılı bir dönemdeyiz. Ama biz mücadeleyi bırakmayacağız. Bakanlıktan taleplerimizin yerine gelmesini beklerken aksine tehdit, şantaj, zulüm hep yanımızda oldu. Bu bizim hakkımız değil. Biz bunu hak etmiyoruz. Tükenmeye devam ediyoruz. Lütfen durdurun. Bir insanımız daha ölmesin istiyoruz. Biz mücadeleye hazırız, zaten mücadele içerisindeyiz. Ancak bizi bitirmeyin, bizi tüketmeyin lütfen. Sağlık emekçileri kaçmaz, bilimin ışığında her zaman her şeyi yapmıştır, yapacaktır."
Ankara’nın Özel Medisun Hastanesi, Sincan Devlet Hastanesi Yenikent Mesa Semt Polikliniği, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve TED Sağlık Merkezi önünde bir araya gelen emekçileri, saygı duruşunda bulundu. Siyah kurdele takan emekçiler, siyah kurdele resminin olduğu dövizler taşıdı.