Basın örgütleri, SETA adlı vakfın hazırladığı “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlıklı raporu protesto etmek için İstanbul’da basın toplantısı düzenledi.
Gazeteciler Cemiyeti Lokali’nde düzenlenen basın toplantısına Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), DİSK/Basın-İş, Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), Türkiye Yayıncılar Birliği (TÜRKYAYBİR), KESK/Haber Sen ve Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) katıldı.
“Bu fişleme, basın tarihinde kara bir leke”
Toplantıda basın örgütlerinin ortak açıklaması TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş tarafından okundu. Türkiye’de medyanın büyük çoğunluğunun iktidarın hizmetinde olduğuna değinilen açıklamada, gazeteciler üzerindeki baskılar ve basına yönelik saldırılar hatırlatıldı. “İktidar tek tip gazeteci, tek tip haber istemektedir” denilen açıklamada, böyle gazetecilik olamayacağının altı çizildi. Bu baskıları kabul etmeyen, halkın haber alma ve bilgi edinme hakkı için çalışan gazetecilerin de hedef gösterildiğine işaret edilen açıklamada, “İktidara yakın SETA tarafından bir fişleme ve basın tarihi açısından kara leke olan bir çalışma yayınlanmıştır” denildi.
“Gazeteciliğin evrensel boyutunu anlamamışlar”
Rapordaki fişlemeyle ilgili bilgiler paylaşılarak devam eden açıklamada SETA’nın raporu şu ifadelerle teşhir edildi:
“150'ye yakın gazetecinin haberleri, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü konusundaki paylaşımları, hükümet karşıtı ve tek sesli olarak tanımlanmıştır. Gazetecilerin can güvenliği tehlikeye atılmıştır. İsmail Çağlar, Kevser Hülya Akdemir ve Seca Toker imzalı raporda basın kuruluşlarına ‘gazetecileri denetleyin’ önerisi de getirilmiştir. Raporu hazırlayanların gazeteciliğin evrensel boyutunu anlamadıkları, çok seslilikten rahatsız oldukları ortadadır.”
Sonrasında, gazeteciliğin esaslarına dair şu vurgu yapıldı:
“Gazeteci iktidarın sesi değildir. Gazeteci halkın haber almasından, gerçeklerden haberdar olmasından ve bilgilendirilmesinden sorumludur. Evrensel gazetecilik ilkelerine göre ifade özgürlüğü sadece olumlu karşılanan, zararsız haber ya da düşünceleri değil, aynı zamanda ‘devleti şoke eden, inciten, rahatsızlık veren’ düşünceleri de kapsamaktadır.”
Gazetecilerin bu fişlemeye karşı haklarına sahip çıkmaya çağrıldığı açıklamada, fişlenen tüm gazetecilerle dayanışma içerisinde olunduğu belirtildi. Olası tüm saldırılardan SETA’nın sorumlu olacağı ifade edilen açıklamada SETA’nın fişlemesi şöyle kınandı:
“Gazeteciliği siyasi iktidarların emrine sunmayı amaçlayan SETA, niyet okuyarak, internetten topladığı bilgileri çarpıtarak yasal ve meşru çalışma yapan gazetecilere gözdağı vermiştir. SETA'nın gazetecilerin haberlerini, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüyle ilgili görüş ve paylaşımlarını gündemine alan, yönlendirmeler yaparak onları hedef haline getiren fişleme çalışmasının suç olduğunu duyuruyor ve kınıyoruz.”
Basın toplantısı, katılımcı kurumların temsilcilerinin konuşmalarıyla devam etti. Gazeteciler, basın üzerindeki baskılara dikkat çektikleri konuşmalarda, SETA’nın bu fişlemesine karşı gerekeni yapacaklarını vurguladı.