Baskı ve saldırılarını çok yönlü olarak sürdüren sermaye devleti, toplum üzerindeki denetim-izleme mekanizmalarını da yeniden tahkim ediyor, yeni uygulamalarda güçlendiriyor. Dün akşam meclisten geçirilen ‘torba yasa’ tasarısından, tüm toplumun ‘aile boyu fişlenmesi’ çıktı.
Cumhuriyet’ten Emine Kaplan’ın haberine göre, hükümetin “Vaatleri gerçekleştiriyoruz” gerekçesiyle dün akşam meclise sunduğu tasarıya göre, çocuklar da dahil herkesin parmak izi, damar izi ve el ayası (biyometrik veri) alınarak aile kütüklerine eklenecek ve elektronik ortamda saklanacak. Biyometrik verilerin hangisinin kimlik kartında yer alacağına İçişleri Bakanlığı karar verecek. Çocuklardan kaç yaşından itibaren biyometrik veri alınacağı ise İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenecek.
Tasarı onaylandığı takdirde, nüfus cüzdanları kaldırılarak yerine Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı uygulamasına geçilecek. Aile kütüklerine biyometrik veri (parmak izi, damar izi ve el ayası) eklenecek. Kimlik kartında yer alacak biyometrik verinin türü, niteliği ve alınma yaşı İçişleri Bakanlığı’nca belirlenecek. Biyometrik verisi alınmayacak çocukların kimlik kartı başvurusu veli veya vasileri tarafından yapılabilecek. Merkezi veri tabanında tutulan biyometrik veriler, kimlik doğrulama işlemleri dışında kullanılamayacak. Biyometrik veri sadece elektronik ortamda tutulacak. Kimlik kartı talebinde bulunan kişi ile nüfus kütüklerinde kayıtlı kişinin aynı kişi olup olmadığı konusunda tereddüte düşülmesi durumunda mülki idare amirinin emri ile kolluk kuvvetlerine araştırma yaptırılabilecek.
AYM sağlıkta vize vermişti
AKP hükümeti, avuç ve damar okuma sistemini içeren “biyometrik doğrulama sistemi”ni ilk olarak 2012’de SGK Yasası’nda yapılan değişiklikle özel hastanelerde uygulanma yolu açtı. Yasa çıktığı dönemde de “fişleme” yolunu açtığı için büyük tartışma yarattı. Ancak Anayasa Mahkemesi, değişikliğin anayasaya aykırı olmadığına hükmederek Nisan 2015’te uygulamaya vize verdi.