Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, 2010 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu yüzde 98 engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan Serdal Yıldırım, katıldığı HDP etkinlikleri gerekçe gösterilerek, hakkında 2016 yılında “örgüt üyesi olmak” ve “örgüte eleman kazandırmak” iddiasıyla dava açıldı. Yıldırım, hakkında verilen 12 yıl hapis cezasının onanmasının ardından, 30 Aralık 2018 tarihinde tutuklandı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’ın haberine göre, Yıldırım’ın avukatı, müvekkili Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulurken tahliye edilmesi için İnfaz Savcılığına başvuruda bulundu. Söz konusu itiraz sonrası Metris R Tipi Kapalı Cezaevi Rehabilitasyon Merkezi tarafından Yıldırım hakkında rapor hazırladı. Raporda, “Kurumumuzda 21 gün kalan hükümlünün bu süre zarfında herhangi bir örgütsel faaliyet içerisinde olduğu gözlenmemiştir. Kurumumuzun düzen ve kurallarına uyum sağlamıştır. Ancak işlediği suç ile ilgili pişmanlık gösteren hal ve hareketler olup olmadığı kurumumuzda kısa sürede tutulduğu için bu süre içinde herhangi bir kanaat oluşmamıştır. Disiplin suçu yönünde herhangi bir cezası ve soruşturmasının bulunmadığı ve iyi halli olduğu kayıtlarımız tetkikinde görülmektedir” ifadelerine yer verildi.
Polise ve kaymakamlığa göre ‘toplum için tehlikeli’
Adli Tıp Kurumu (ATK) 3’üncü İhtisas Kurulu tarafından ise, Yıldırım’ın sağlık durumuna ilişkin rapor hazırlandı. İlgili raporda, “Cezaevinde hayatını yalnız idame ettiremeyeceği” yönünde görüş bildirildi. Yıldırım’a ilişkin Kızıltepe Kaymakamlığı ve İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden de görüş istendi. Her iki kurum, “Şahsın engelli olmasına rağmen üzerine atılı suçu işlediği düşünüldüğünde cezasının ertelenip tekrardan serbest kalması durumunda PKK/KCK terör örgütü içerisinde faaliyetlerine devam edebileceği tarafımızdan değerlendirilmiş” ifadeleriyle, Yıldırım’ın “toplum için tehlike oluşturacağı” iddiasında bulundu. Bunun üzerine, Mardin 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tahliye başvurusunu reddetti.
Cezaevi bakabildiğini iddia etti
Yıldırım, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bakılamayacağı gerekçesi ile hasta tutuklular için “Rehabilitasyon Merkezi” iddiası ile kurulan cezaevlerinden biri olan Metris R Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Yıldırım’ın avukatı, sonrasında tahliye talebini Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı. Başvuruyu inceleyen AYM, ilgili kurumlardan bilgi talebinde bulundu. Metris R Tipi Cezaevi’nden verilen cevapta, Yıldırım’ın bakımının “personel ve sağlık personeli tarafından yapıldığı” savunmasına yer verildi.
AYM’ye göre hayati ‘tehlikesi yok’
Verilen cevap yazısına istinaden AYM ise, Yıldırım’a ilişkin tahliye talebi ATK’nin “Cezaevinde hayatını yalnız idame ettiremeyeceği” yönündeki raporuna rağmen reddetti. AYM’nin kararında, “Adli Tıp Kurumu’nun başvurucunun hayatını tek başına idame ettiremeyeceği yönündeki raporu doğrultusunda başvurucunun Rehabilitasyon (R) tipi ceza infaz kurumuna konulduğu, burada hasta bakım ekibi tarafından başvurucunun bakımının sağlandığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden başvurucunun infaz kurumunda tutulmasının yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi tehlike oluşturduğuna dair bilgi ve bulgunun bulunmadığı anlaşılmıştır” ifadelerine yer verdi.
