Ankara ve İzmir’de hasta tutsak eylemleri

Ankara’da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi açlık grevinde olan tutsakların durumu üzerine açıklama yaparken, İHD İzmir Şubesi Menemen R Tipi Hapishanesi'ndeki hasta tutsakları gündemleştirdi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 13 Nisan 2019
  • 18:59

Ankara ve İzmir’de hasta tutsaklar gündemiyle açıklamalar yapıldı.

Ankara

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 241. hafta eyleminde açlık grevlerinde olan tutsakların durumunu aktardı.

Eylemde inisiyatif adına Mahmut Konuk açıklama yaptı. Leyla Güven'in açlık grevi eyleminin 157. gününde olduğunu belirten Konuk, Güven'in bugünkü durumuna ilişkin "Sırt ağrıları, görmede bozukluk, ışığa ve sese hassasiyet, midede kasılmalar ve aşırı kilo kaybı, ani tansiyon düşmesi ve yükselmeler gibi birçok sorunlar meydana gelmiştir" dedi.

Konuk, hapishanelerdeki açlık grevine gidenlere ilişkin genel olarak “Açlık grevindekilerin yanında refakatçisi bulunmayanlar var. Yine açlık grevinde bulunanlara soruşturmalar açılmakta ve disiplin cezaları verilmektedir. Kimi cezaevlerinde doktor kontrollerinde de aksamalar meydana gelmektedir” ifadelerini kullandı.

Açlık grevi başladıktan sonraki süreçte birçok hapishanede avukat görüşmelerine gardiyan ve kamera görüntüsü alma zorunluluğu getirildiğini belirten Konuk, bu hukuksuzluğa dair rapor yayınlayacaklarını ifade etti.

İzmir

İHD İzmir Şubesi “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” şiarıyla gerçekleştirdiği 476. eyleminde Menemen R Tipi Hapishanesi'ndeki hasta tutsakları gündemleştirdi.

Konak'ta bulunan  Başbakanlık binası önünde yapılan eylemde basın metnini İHD İzmir Şube yöneticisi Cemile Karakaya okudu.

R Tipi Hapishanelerinde hasta mahpusların tedavisinin esas alındığının söylendiğini belirten Karakaya, Menemen R Tipi Hapishanesi'nde kalan hasta tutsakların buradan gitmek istediğine dikkat çekti.

Menemen R tipi Hapishanesi'nde iki eli olmayan hasta tutsak Ergin Aktaş'ın tecride karşı açlık grevinde olduğunu belirten Karakaya, Aktaş’ın yaklaşık bir aydır kan kusmaya başladığını, son 10 gündür hapishane koşullarının tekrar kötüleşmesinden dolayı tansiyon, kilo ve nabız ölçümlerinin yapılmasını da kabul etmediğini ifade etti.

Ehmedê Xemî'de 22 Mart tarihinden bu yana hapishanede oluşan koşullardan ve idarenin tutumundan dolayı süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladı ve tedaviyi reddettiğini belirten Karakaya hapishanede kötüleşen koşulları şöyle ifade etti:

“22 Mart tarihinde hastane sevki yapılan Ehmedê Xemî ambulansta bekletildiği sırada, ambulansın içerisinden gelen yoğun kokudan rahatsız olarak havalandırılmasının yapılmasını ya da nezarette bekletilmeyi talep etmiştir. Ancak görevli jandarma ambulansın içerisinin kokmadığını kendisinin aynı şekilde bekletileceğini belirtmiş bunun sonucu kendisine yönelik ölümle tehdit ve provokatif söylemler gerçekleştirilmiştir. İdare Ehmedê Xemî ve Ergin Aktaş’ın odalarına gelerek açlık grevini bırakmalarını istemiştir. İdarenin talebi doğrultusunda açlık grevini bırakmayan tutukluların odasına 26 Mart 2019 günü asker ve gardiyanlardan oluşan yaklaşık 20 kişilik bir ekip bir baskın düzenleyerek odada bulunan kitap, defter, sözlüklere el koyarak Ehmedê Xemî’yi zorla çıkartılmış ve yan odaya Ahmet Çelik ve Cemal Aslan’ın yanına götürmüştür. Ergin Aktaş engel olmak isterken birden fazla kez itilerek darp edilmiş yere düşmüştür. Ergin Aktaş 26 Mart tarihi itibariyle odada yalnız kalmaktadır”

Hasta tutsak Ahmet Çelik’in de 28 Mart tarihinde koşullardan ve idarenin tutumundan dolayı açlık grevine başladığını belirten Karakaya, diğer hasta tutsak için de şu bilgileri verdi: “Cemal Aslan, 21 Mart tarihinde Menemen R tipi Hapishanesine sevk edilmiş ve hapishanenin koşullarından dolayı tedaviyi reddetmektedir. İleri derecede kas hastalığı vardır. Ağır hasta olan tutuklular grevden dolayı ilaç kullanamamaları neticesinde durumlarının ağırlaşacağı kaçınılmazdır. Ağır sonuçların yaşanmaması için ilgili cezaevi idaresinin tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler ile iç hukuka uygun insani muameleyi göstermeye davet ediyoruz.”

Karakaya son olarak  Ergin Aktaş’ın tek başına yaşamını idame edemeyeceğinin Adli Tıp Kurumu raporu ile de belirtildiğine dikkat çekerek tek kişilik hücreden alınıp arkadaşlarının yanına götürülmesini istedi.