Almanya'da aşırı sağın yükselişi

Anayasayı Koruma Dairesi’nin yayınladığı 2022 raporuna göre, toplamda 40 bin olan aşırı sağcı/faşist militanın 10 bin 200’ü AfD saflarından örgütlenmiş. Toplamda ise bu militanların 14 bini şiddet yanlısıdır. Bu gelişmelerden de anlaşılıyor ki Alman kurum ve kuruluşlarında, özellikle polis teşkilatında aşırı sağcılar, meslektaşları veya üstleri tarafından engellenmeden faşist ideolojilerini serbestçe yayabiliyorlar.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 29 Haziran 2023
  • 19:30

Geçen hafta Almanya’nın Thüringen Eyaleti’nin Sonneberg bölgesinde yapılan kaymakamlık seçimlerini aşırı sağcı / faşist Almanya için Alternatif Partisi (AfD) adayı %52,8 oyla kazandı. Bu, AfD’nin tarihinde aldığı en yüksek oy oranıdır. Bu seçim sonucu, aşırı sağ ve milliyetçi popülizmin Alman toplumunun belli bir kesiminde kök saldığını gösteriyor. Anket sonuçları da AfD’nin başarısını arttırma olasılığının yüksek olduğuna işaret ediyor.

AfD adayı Robert Sesselmann, seçimin ilk turunda oyların yaklaşık yüzde 47’sini almıştı. İkinci turda ise SPD, Yeşiller ve Sol Parti, Hristiyan Demokrat Parti (CDU) adayının seçilmesi çağrısında bulundu, fakat sonuçlar çağrının karşılık bulmadığını gösterdi. Hristiyan Demokrat Parti (CDU) bölge başkanı ise, seçim yenilgisinden federal hükümeti sorumlu tuttu. Bu sonucun, federal düzeyde CDU’ya karşı alınan tutumdan kaynaklandığını iddia etti.

AfD’nin Almanya’nın çoğulcu, çok kültürlü toplumu ve "demokratik’"siyasal sistemi için tehlikeli bir meydan okuma teşkil etmesi sadece partinin bu seçim başarısından kaynaklanmıyor. Asıl tehlike, AfD’nin, krizin derinleştiği, aşırı sağ ve şoven popülizmin güçlendiği koşullarda faşist yapıların hareket alanını genişletmesidir.

***

Almanya’da pandemiyle mücadeledeki aksaklıklar, son dönemlerde yaşanan ekonomik durgunluk, artan enflasyon, işsizlik ve bunların getirdiği hoşnutsuzluk siyasi partilerin oy desteğinin düşmesine neden olmuştu. Özellikle göçün Avrupa ülkelerinde siyasi bir sorun olması ve aşırı sağcıların sorunu istismar ederek gündeminin merkezine alması AfD oylarının artmasında önemli bir rol oynadı. Bütün partilerin ABD savaş arabasına binip Ukrayna Savaşı’na destek vermesi ve bundan dolayı enflasyonun yükselmesi de bu faşist partinin işine yarıyor.

Tehlike, AfD’nin oylarını arttırmasından ibaret değil. Bir diğer önemli tehlike aşırı sağcı/ırkçı ideolojinin Alman ordusu ile polis teşkilatında da yaygınlaşmasıdır. Son dönemde basına yansıyan birçok haberde bu sorunun ciddi olduğu ifade ediliyor.

Anayasayı Koruma Dairesi’nin yayınladığı 2022 raporuna göre, toplamda 40 bin olan aşırı sağcı/faşist militanın 10 bin 200’ü AfD saflarından örgütlenmiş. Toplamda ise bu militanların 14 bini şiddet yanlısıdır. Bu gelişmelerden de anlaşılıyor ki Alman kurum ve kuruluşlarında, özellikle polis teşkilatında aşırı sağcılar, meslektaşları veya üstleri tarafından engellenmeden faşist ideolojilerini serbestçe yayabiliyorlar.

Anayasayı Koruma Dairesi tarafından terör örgütü statüsünde olan ve izlenen bir partinin oylarını bu kadar arttırabilmesi tesadüf değil. Son dönemlerde sol-sosyalist, anarşist ve çevre örgütlerine azgın bir şekilde saldıran kolluk kuvvetlerinin, sıra ırkçı-faşistlere geldiğinde gayet hoşgörülü davranması birçok soru işaretini beraberinde getiriyor. Ayrıca polis teşkilatı içinde örgütlenen aşırı sağcı/ırkçı grupların yargılandıkları davalarda beraat edenlerin sayısında artış olması dikkat çekicidir. Alman ordusuna ait azımsanmayacak oranda mühimmat ve binlerce silahın “ortadan kaybolduğu” bir dönemin hemen ardından AfD’nin oylarını arttırması, Alman sermaye iktidarının izlediği politikaların dolaysız sonuçlarından biridir.