Die Linke'nin (Sol Parti) Federal Meclis üyesi Sevim Dağdelen ve partinin parlamento grubu Almanya Federal hükümetine "Ukrayna tarihi siyasetinin aşırı sağcı oluşumları ve Ukrayna'da Stepan Banderas'ın yüceltilmesi” ile ilgili 25 sorudan oluşan bir soru önergesi sundu. Federal Hükümet ise soruları cevaplamak yerine bir süre sessizliğe büründü.
***
Ukrayna-Rusya savaşının başladığı günden itibaren Batılı emperyalist devletler ve Ukrayna yönetimi Ukraynalı faşistleri el üstünde tuttu. Faşist Ukrayna Milliyetçi Ordusu (OUN) ve şefi Stephan Bandera, 2014’deki Maidan darbesinden sonra “ulusal kahraman” ilan edildi. Öncesinde üstü örtülü şekilde yapılan övgüler savaşın başlamasıyla birlikte alenileşti. Tüm muhalefet savaşın başladığı ilk günden itibaren “ülkede savaş karşıtı kimse yok” dercesine baskı altına alındı. Savaşa destek vermeyen birçok siyasetçi hapse atıldı. Buna karşın, Ukraynalı faşist grupların/örgütlerin şefleri ülke yönetiminde etkili görevlere getirildi. Komünizme ve Sovyet dönemine dair bütün semboller yok edilip sol örgütler yasaklanırken, faşist örgütler el üstünde tutuldu ve bu politika devam ediyor. Faşistlere yol veren kukla Devlet Başkanı Zelenski gittiği her yerde “kahraman” gibi karşılanıyor. Bu gerçekler, “demokrasi havariliği” yapan emperyalist devletler tarafından gizlenmeye çalışılıyor.
Bu kepazeliklerin son örneği Eylül ayında Kanada’da yaşandı. Zelenski’nin ziyareti sırasında parlamentoda düzenlenen törende, Alman Nazi ordusunun SS kıtalarında yer alan Yaroslav Hunka ayakta alkışlanarak “kahraman” ilan edildi. Hunka’nın Hitler ordusuyla birlikte birçok katliam yaptığı biliniyor. Nitekim gelen tepkiler üzerine özür dilemek zorunda kaldılar. Buna karşın emperyalistlerin Neonazilerle yaptıkları işbirliğini gizlemeleri olanaksız. Zira bununla ilgili sayısız kanıt var.
***
Ukrayna-Rusya savaşının başlamasından bu yana Alman hükümeti Ukrayna’ya milyarlarca Euro’luk silah ve maddi destek sağladı. Almanya Federal Meclis üyesi Sevim Dağdelen ise Parlamentoya verdiği soru önergesinde emperyalist devletlerin Ukrayna’da Neonazi çetelere verdikleri desteği sorguluyor! Kaynaklara göre aşırı sağcı güçlerin Ukrayna siyaseti üzerinde önemli bir etkisi var. Aşırı sağcı örgütlerin temsilcileri çok sayıda devlet, sivil toplum ve askeri kurumda aktif bir şekilde yer alıyor. Bu, örneğin aşırı sağcı Azak Alayı için geçerli olduğu kadar diğer askeri oluşumlar için de geçerlidir.
Dağdelen’in soru önergesinde öne çıkan başlıklar şöyle:
Federal Hükümet, Ukrayna Milliyetçileri Örgütü (OUN) ve Ukrayna İsyan Ordusu (UPA) üyelerinin İkinci Dünya Savaşı sırasında başta Polonyalılar, Yahudiler ve Romanlar olmak üzere on binlerce sivili katlettiğinin farkında mıdır? Nazi işgalcileriyle iş birliği yaptığı bilinen bu örgüte yaklaşımın Alman tarih politikası açısından ne gibi bir sorumluluk gerektirdiğini düşünüyorsunuz?
Federal hükümet, Bandera liderliğindeki OUN'un askeri birimlerine yönelik, ‘istenmeyen Polonyalı, Muskovit ve Yahudi aktivistlerin tasfiyesine’ izin veren ve bu emrin yerine getirilmesini sağlayan bir ‘temizlik emri’ yayınladığının farkında mı?
Federal Hükümet, Ukrayna silahlı kuvvetleri başkomutanı Valery Saluschnyi'nin geçen yıl eski OUN lideri Stepan Bandera'nın portresi önünde başka bir subayla poz verdiğini biliyor mu?
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski 2019'da eski OUN lideri Stepan Bandera’nın ‘harika bir kahraman’ olduğunu söyledi. Federal hükümet, üyeleri on binlerce sivili katleden aşırı sağcı bir örgütün liderini ‘kahraman’ olarak nitelenmesini ve ‘harika’ olduğu değerlendirmesini paylaşıyor mu?
Bu ve bunlara benzer 25 soruyu içeren önergeye dair bir süre sessiz kalan Federal Hükümet, sonrasında kaçamak ve riyakarca cevaplar verdi. Hükümetin açıklamasında şu tür ifadeler kullanıldı:
“Prensip olarak Federal Hükümet, diğer ülkelerin temsilcileriyle yapılan gizli görüşmeler ve gizli yazışmalar hakkında yorumda bulunmaz! Federal Hükümet'in bilgisi dahilinde, Federal Hükümet tarafından Ukrayna'ya sağlanan hiçbir destek, belirtilen amaçlar doğrultusunda kullanılmamıştır...”
Yuvarlak laflar ederek Neonazilere verdiği desteği gizlemeye çalışan hükümet, söz konusu örgütlerin ve grupların “aşırı sağcı, antisemitist, çingene düşmanı, ırkçı olarak değerlendirilemeyeceği” iddiasını da ortaya attı.
Tüm somut bilgilere rağmen Federal Alman Hükümeti, Ukrayna’da mevcut yönetimin faşistlerle çalışmasını dert etmediği ve geçmişte Alman Nazileriyle iş birliği yapanları mahkum etmediği gibi, bu örgütlere kol kanat geriyor. Bugün Rusya’ya karşı savaşta Ukraynalı faşistleri ayakta alkışlayanlar, bu faşistlerle açık ya da gizli görüşmeler yapan, ekonomik, siyasi ve askeri her türlü desteği veren Batılı emperyalist ülkeler, yaptıklarıyla kendi planlarına bir adım yaklaşabilirler. Ancak bununla en büyük kötülüğü Ukrayna halkına, emekçilerine, demokratlarına, antifaşistlerine, aydınlarına yapıyorlar. Zira bu politika sayesinde faşistlerin Ukrayna devleti içindeki etkileri giderek artıyor.
