AKP iktidarının 2014 yılında tamamlanacağını söylediği, ancak milyarlarca liralık harcamaya karşın geçen yılın sonu itibariyle yüzde 68,7 oranında gerçekleşen “Fatih Projesi”ne 2021 yılında ayrılacak bütçe belirlendi.
10 yıldır “hedefine ulaşmayan” proje için 2021’de 500 milyon TL’si dış kredi olmak üzere 1 milyar TL kaynak ayrıldı. Bu proje için 2011 yılından bugüne harcanan para ise 5 milyara yaklaştı. 2014 yılında bitirileceği söylenen Fatih Projesi’nin bitiş yılı 2023 olarak açıklanırken, proje için harcanacak toplam tutarın 8 milyar olacağı belirtildi. Fatih Projesi için yalnızca 2020 yılında 3,8 milyar TL harcanırken, 2020 yılı harcamasının 40 milyon TL’si ise dış kredi yoluyla karşılandı.
“Tüm öğrencilere tablet dağıtılacak” iddiasıyla başlatılan Fatih Projesi’nde 10 senedir herhangi bir ilerleme kaydedilmezken, özellikle pandemi koşullarında öğrencilerin teknik ekipman eksikliği (bilgisayar, internet, ses donanımı vb.) sorunu daha da arttı. Bu proje için yandaşlarına milyarlarca para akıtan AKP iktidarı, gelinen yerde eğitimde yaşanan kaosa çözüm üretmek yerine yandaşlarını ve kendilerini zengin etmekten başka bir şey yapmadı.
Her yeni gün, teknik ekipman ve alt yapı eksikliğinden dolayı uzaktan eğitime ulaşamayan, böylelikle eğitim hakkı gasp edilen öğrencilerin haberini görüyoruz. Pandemiyle birlikte eğitime uzaktan devam edilirken, hemen hemen hiçbir devlet okulunun uzaktan eğitim için gerekli alt yapıya sahip olmadığını da görmüş olduk. Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri olan ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi, İTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nde dahi alt yapı eksikliğinden dolayı uzaktan eğitim süresi boyunca sorunlar yaşandı, yaşanmaya devam ediyor.
8 milyon öğrencinin gerekli teknik ekipmanı olmadığı için uzaktan eğitime erişemiyor olması, eğitimde yaşanan kaosu gözler önüne sermektedir. Pandeminin olmadığı zamanlarda da köylerde, dağlık alanlarda yaşayan çocuklar eğitime ulaşamazken, salgın koşullarında bu durum daha da vahim boyutlara ulaştı. Sermaye devleti bu süreçte sağlığa, eğitime dev bütçeler ayırmak yerine ranta, talana, savaşa, Diyanet İşleri Başkanlığı’na, Fatih Projesi gibi “dev projelere” bütçeler ayırdı, ayırmaya devam ediyor.
Öğrencilerin teknik ekipman eksikliğini gidermek yerine dinci gerici vakıf ve tarikatlara bütçeler ayrıldı, “dindar-kindar” bir nesil yaratma hedefleri doğrultusunda hareket edildi. Fatih Projesi gibi projelere dev bütçeler ayrılarak, sözde öğrencilerin teknik ekipman eksikliğine dair çözüm üretileceği iddia edilirken, gerçekler ise bunun böyle olmadığını bizlere gösterdi. Eğitim eşit, parasız, nitelikli ve ulaşılabilir bir hak olması gerekirken, özellikle pandemi koşullarında daha çok gasp edildi. Eğitim hakkının gasp edilmesine karşı, AKP iktidarının eğitim yerine kendi yandaşlarına para akıtmasına karşı yapılması gereken bellidir: Mücadele etmek! Eşit, parasız, nitelikli, ulaşılabilir eğitim hakkı için okullarda, sokaklarda mücadeleyi büyütmektir.
P. Sevra