Din taciri AKP iktidarının eğitim alanına ve gençliğe yönelik gerici uygulamalarında tarikat uzantılı yandaş vakıf ve dernekler özel bir yer tutuyor. Fakat bu alanda esas rolü bizzat Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) üstleniyor. MEB'in bu rolünün bir yönünü de söz konusu vakıflarla kurduğu işbirliği oluşturuyor. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un, bu vakıflardan biri olan TÜGVA ile yapılan protokollere dair soru önergesine verdiği yanıt bunu bir kez daha gözler önüne serdi. Selçuk, bu işbirliği anlaşmalarının, “Niteliğin arttırılmasına katkı sunduğunu” savundu.
Haziran 2017’de yayımlanan, “Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği” kapsamında öğrencilere yönelik etkinlik düzenlemelerinin önü açılan vakıflar, ‘örgütlenme aracı’ olarak gördükleri okullara girebilmek için MEB’in kapısını çaldı. MEB, “Eğitim devletin sorumluluğundadır. Başka kişi ya da kurumlara devredilemez” gerekçesiyle alınan yargı kararlarına karşın çok sayıda vakıf ve dernekle işbirliği anlaşması imzaladı. Bilal Erdoğan’ın Yüksek İstişare Kurulu’nda yer aldığı TÜGVA da MEB ile işbirliği yapan kurumlar arasında yer aldı.
İşbirliği yargıya takıldı
BirGün'den Mustafa M. Bildircin'in haberine göre TÜGVA ile bakanlık arasında, “öğrencilere insani, ahlaki, milli, manevi, tarihi ve kültürel değerlerin kazandırılması” amacıyla Eylül 2020’de protokol imzalandı. Protokol kapsamında vakfın, öğrencilere yönelik kulüp çalışmaları ile sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler düzenlemesine olanak sağlandı. Eğitim sendikaları, Bilal Erdoğan’ın vakfına öğrencilere ulaşma olanağı sağlayan protokolü, yargıya taşıdı. Danıştay, “Temel eğitim ve ortaöğretim okulları ile ortaokullarına yönelik kısmı yetki unsuru yönünden hukuka aykırıdır” diyerek, protokolün kısmen iptaline hükmetti. Buna göre, protokolün imam hatip liseleri dışındaki tüm eğitim kurumlarında yürütmesi durduruldu.
Bakan TÜGVA'yı savundu, diğer dernek ve vakıfların ismini
CHP Milletvekili Murat Bakan, MEB ile TÜGVA arasında imzalanan protokolü TBMM gündemine taşıdı. Bakan Selçuk’a, “Vakıf veya derneklerle yapılan protokoller eğitimin, ‘Kamusal ve bilimsel niteliğe sahip olması’ ilkesiyle çelişmemekte midir?” diye soran CHP’li Bakan, MEB’in protokol imzaladığı diğer dernek ve vakıfların isimlerinin kamuoyu ile paylaşılmasını istedi.
Bakan Selçuk’un yanıtı, yargı kararıyla okullara girmesi engellenen TÜGVA’ya bakışı ortaya koydu. TÜGVA ile yapılan protokolün eğitimde niteliğin arttırılması amacına dönük olduğunu belirten Selçuk, “TÜGVA ile imzalanan işbirliği ile MEB’e bağlı temel ve ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerimize milli, manevi, ahlaki ve insani değerlerin kazandırılması amacıyla etkinlikler, yarışmalar yapılması planlanmıştır” ifadelerini kullandı. Selçuk, bakanlığın işbirliği anlaşması yaptığı diğer dernek ve vakıfların ismini ise açıklamadı.
Bakan Selçuk’un, TÜGVA ile yapılan protokolü, “Öğrencilere milli, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerlerin kazandırılması” amacını öne sürerek meşru bir zemine oturtmaya çalıştığını söyleyen CHP’li Murat Bakan “‘Tanımıyorum, saygı da duymuyorum’ ile başlayan cümlelerle yargı kararlarını tanımamak, siyasi iktidarın alışkanlığı ve pratiği haline gelirken bürokrasinin de siyasi iktidardan aldığı güçle, idari yargı kararlarına direnmesi sonucunu doğurdu.” yorumu yaptı.