Koronavirüs nedeniyle örgün eğitime verilen ara birinci yılını doldururken eğitimde yaşanan kaos ise sürüyor. Sermaye devleti koronavirüs pandemisinin daha ilk günlerinde sermayedarlara büyük teşvik paketleri açıklarken eğitimden sağlığa bir dizi kamusal alanda ise işçi ve emekçileri, gençleri deyim yerindeyse kendi kaderine terk etti.
Sağlık sistemi neredeyse durma noktasına gelirken çürümüş eğitim sistemi de de çöktü. Online eğitim adı altında EBA TV’de yayınlar yapılırken, 8 milyona yakın öğrenci bu güdük eğitime dahi ulaşamadı.
Dinci gerici AKP iktidarı, 2020-2021 eğitim öğretim yılının başında okulların kademeli olarak açılacağı duyururken, hiçbir önlem alınmamış, salgının daha da ağırlaşmasına neden olmuştu. Örgün eğitime tekrardan ara verilmişti.
Geçtiğimiz günlerde Erdoğan’ın, şimdi özel okul sahibi Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 1 Mart’tan itibaren 8 ve 12. Sınıfların tam zamanlı, ara sınıfların ise kısmi zamanlı örgün eğitim göreceğini açıkladı.
Örgün eğitime devamın, öğrenci velilerin inisiyatifine bırakılacağını söylendi. Sermaye devleti eğitim hakkının kullanılmasında da adeta tüm sorumluluğu işçi ve emekçilere, gençlere fatura ediyor. Henüz toplum sağlığı açısından aşı tartışmaları sürerken, önlem alınmaksızın ve tüm sorumluluğun velilere bırakılarak okulların açılması dayatılıyor.
Üstelik Ziya Selçuk, öğrencilerin yüz yüze sınavlara gireceğini açıkladı. Eğitimde kayıp zaman telafi edilmeden, yüz yüze sınav dayatması binlerce işçi emekçi çocuğunun eğitimde yaşadığı fırsat eşitsizliğini derinleştirecek, eğitim hakkının gaspını derinleştirecek.