Frankfurt'ta 1 Mayıs

Frankfurt'ta da 1 Mayıs, yine alanlara çıkan binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla ve coşkuyla kutlandı. Frankfurt'ta birkaç yıldan beri aynı gün içinde iki 1 Mayıs gösterisi yapılıyor.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 02 Mayıs 2022
  • 16:15

Almanya’da pandemi sürecinin iki yıldan bu yana yarattığı kesintinin ardından, Frankfurt’ta da 1 Mayıs, yine alanlara çıkan binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla ve coşkuyla kutlandı. Sendikalar Frankfurt 1 Mayıs mitingine 6 bin kişinin katıldığını açıklarken, sayı daha az da olsa binlerce kişi yürüyüşe katıldı.

Alman Sendikalar Birliği (DGB) tarafından bu sene önceki yıllardan farklı bir toplanma alanı ve yürüyüş güzergahı seçildi. Kitle saat 10.30’dan itibaren kent merkezindeki Hauptwache’de toplandı. Önceki yıllardan oldukça kısa tutulan yürüyüşün ardından, geleneksel 1 Mayıs alanı olan Römerberg’de bir miting yapıldı.

Yürüyüşün önünde yer alan DGB’nin bu seneki sloganı olan, “Geleceği birlikte tayin edelim!” yazılı pankartın ardından kortejler dizildi.

DGB’ye bağlı çeşitli sendikaların kortejinde bu yıl her zamankinden daha fazla işçi ve emekçinin yürüdüğü gözlendi. Sendikaların tepesindeki bürokratların aksine, işçi ve emekçi tabanında emperyalist savaşa, silahlanmaya milyarlar ayrılmasına, artan militarizme, sosyal hak gasplarına, düşük ücretlere, artan hayat pahalılığına ve yükselen enflasyona karşı işçi ve emekçilerin oldukça öfkeli oldukları gözlendi. Yoğun olarak bu sorunları teşhir eden pankart ve dövizler taşınırken, konuşmaların da ana temasını oluşturuyordu.

Toplam kitlenin ağırlıklı kısmını teşkil eden yerlisi ve göçmeniyle devrimci-demokrat parti ve örgütlerin kitlesinde önceki yıllara göre gözle görülür bir artış olmadığı gözlendi. Yerli parti ve örgütlerden DKP, Die Linke, MLPD, FKO (Sınıf Savaşı için Organizasyonlar Federasyonu), Komünistische Organizasyon (KO) pankart ve bayraklarıyla katıldı. Bunlardan bir kısmının Alman solunun değişik gruplarından kopan veya yeni kurulan, çoğunlukla genç insanlardan oluşan yapılar olması dikkat çekiyor. Yine kendisini “Devrimci 1 Mayıs Bloğu” olarak tanımlayan, çeşitli feminist, anti-kapitalist, anti-faşist, anarşist ve çevreci gruplar gibi heterojen bir kitleden oluşan kortej de oldukça dikkat çekti. Hemen tümü gençlerden oluşan, devrimci-ilerici şiarların taşındığı bu kortej, aynı zamanda yürüyüşün en kitlesel ve en coşkulu kortejiydi. Polisin “ilgisine” de en çok bu grup mazhar oldu.

Alman burjuvazisinin savaş borazanlığını yapan ve ona tam destek veren mevcut koalisyon hükümetinin iki partisi, SPD ve Yeşiller Gençliği de, konut sorunu, barış ve adalet gibi demagojilerle 1 Mayıs’ta boy gösterme yüzsüzlüğünden geri durmadılar.

Göçmen örgütlerden ise DIDF, Partizan, ADHK, MLKP, Halk Cephesi, Sol Parti, TKP, SYKP, Kürt Hareketi (TEK-JİN) Frankfurt Alevi Kültür Merkezi, KKE ve Tamiller pankart ve flamalarla yürüyüşe katıldılar. Dağıtılan bildirilere, taşınan pankartlara ve dövizlere bakıldığında, yerlisi ve göçmeniyle sol hareketin gündeminde de ağırlıklı olarak emperyalist savaş vardı. Fakat buna rağmen solun, bu 1 Mayıs’ın ve önümüzdeki dönemin tartışmasız en önemli gündemi olan emperyalist savaş gerçeğine hak ettiği önemi verdiği de söylenemez.

Sınıf devrimcileri, KPD’nin Yeniden İnşası İçin İşçi Birliği ve Komala’nın (İranlı devrimciler) birlikte oluşturdukları “kızıl blokta” yürüyüşe katıldılar. Blok kitleselliği, coşkusu ve disipliniyle önceki yıllardan daha iyi bir duruş sergiledi. Çok sayıda kızıl bayrağın taşındığı kortej görselliği ile göz doldurdu. İşçi Birliği, “Sosyalizm veya barbarlık! Sömürü ve savaş yerine işçiler ve halklar için barış!” şiarlı bir pankart taşırken; sınıf devrimcileri ise TKİP imzalı, “dün Yugoslavya, Afganistan, Irak, Libya, Suriye, Yemen… bugün Ukrayna! Kahrolsun emperyalist saldırganlık ve savaş!” yazılı pankartla yürüdüler. Önceki yıllara göre daha fazla kişinin yürüdüğü kortejde çok sayıda kızıl bayrak taşınırken, RJ de kendi bayraklarıyla yürüdü. Ayrıca yürüyüşte ve alanda bildiri dağıtımı yapıldı.

Ukrayna’da yaşanan emperyalist savaşta NATO ve Alman emperyalizminin rolünü teşhir eden, devrim ve sosyalizm sloganları ile enternasyonal devrimci mücadeleyi ifade eden sloganlar coşkulu bir şekilde atılırken, 1 Mayıs ve çeşitli devrimci marşlar da hep birlikte söylendi.

Mitingde DGB adına yapılan selamlamanın ardından, kürsüde Frankfurt belediye başkanı Peter Feldmann, DGB adına Elke Hannack, “Nineler sağa karşı-Omas gegen Rechts” ile daha fazla maaş ve sosyal hak için 3. Kez greve giden anaokulları ve kreşlerde çalışanların temsilcisi konuşma yaptılar.

Frankfurt belediyesinde yolsuzluğu ayyuka çıkan Feldmann, bol sosyal demagoji ile süslediği konuşmasına başlarken kitlenin bir kısmı tarafından yuhalandı. Omas gegen Rechts adına yapılan konuşmada ise toplumda artan sağcılaşma ve ırkçılığa işaret edildi. Anaokulları ve kreş çalışanlarını temsilen yapılan konuşmada ise, savaşa ve silaha değil, eğitime, sağlığa ve sosyal harcamalara daha fazla bütçe ayrılması talep edildi.

Mitingin en önemli konuşması kuşkusuz DGB adına yapılan, Almanya çapında DGB’nin ve aynı zamanda da CDU’nun yönetim kurulunda yer alan Elke Hannack adlı kadının yaptığı konuşmaydı. Hannack, sosyal sorunlar üzerine yaptığı demagojik açıklamaları bir tarafa bırakırsak, çok açık bir şekilde Alman devletinin Ukrayna savaşını bahane ederek militarizmde ve silahlanmada gemi azıya alan politikasına tam destek verdiğini açıkladı.

Ukrayna savaşı konusunda tek yanlı olarak sadece Rusya’yı ve Putin’i eleştiren ve kınayan sendika bürokratı, bu savaşta Rus emperyalizminden kat be kat fazla payı olan ABD, NATO ve Alman emperyalizmi üzerine tek bir laf bile etmedi. Ukrayna’da Putin’in yarattığı “barbarlığı” kınayan Hannack, hemen peşinden Almanya’nın savunmasını hızla güçlendirmesi gerektiğini belirterek, savaş kundakçılarıyla aynı safta olduğunu belirtmekten çekinmediğini göstermiş oldu.

Onun savaşa ve militarizme açıkça arka çıkan bu tavrı Alman devrimci dostlar ve sınıf devrimcileri tarafından yuhalamalar, ıslıklar ve sloganlarla protesto edildi. “Savaş kışkırtıcıları dışarı!”, “Bunu DGB’den atın!”, “Almanya’nın savaş programına tek bir sent ve tek bir kişi yok!”, “Alman silahları ve parası dünyanın her yerindeki katliamların ortağıdır!” gibi sloganlar megafondan ve toplu olarak atıldı. Protesto alanda etkili olurken, bazı katılımcılar protestoya tepki gösterirken, bazıları da haklı olduğunu belirttiler. Teşhir olan DGB bürokratı ise aymazca konuşmasına devam ederek bitirdi.

Ukrayna savaşını tam bir fırsata çeviren Alman emperyalizmi silahlanma, militarizm ve ırkçılığı geliştirmek için ardı ardına çok hızlı, büyük ve tehlikeli adımlar atıyor. Ekonomiyi hızla militarize ediyor. Toplumun vergilerinden milyarlarca Euro cömertçe savaşa ve orduya aktarılıyor. Toplumu buna razı etmek için ise, sermaye cephesi, hükümeti, basını ve sendika bürokrasisi ile işçi ve emekçileri dört bir yandan kuşatıyor. Bu adımları yeni siyasal yasakların, baskıların ve polis devleti uygulamalarının izleyeceği ise tartışmasızdır. Özcesi Alman devleti tam anlamıyla savaş düzenine geçmiş bulunuyor. Bu 1 Mayıs’ta ilk defa kitlenin en önünde atlı polislerin yürütülmesi ve miting alanının üzerinden helikopterlerin uçurulması bunun ilk işaretleri sayılmalıdır.

Buna karşılık devrimci-demokratik güçler ise, gittikçe büyüyen bu tehlikelere karşı işçi ve emekçileri uyarmak, aydınlatmak ve en önemlisi de örgütlü bir güç olarak düzenin karşısına çıkarmak için çabalarını her zamankinden daha fazla yoğunlaştırmak sorumluluğu ile karşı karşıyadırlar.

***

Frankfurt’ta birkaç yıldan beri aynı gün içinde iki 1 Mayıs gösterisi yapılıyor. Sabahki yürüyüşe de katılan ve ağırlıklı olarak gençlerden oluşan diğer gösteri ise “Devrimci 1 Mayıs” çağrısı ile saat 18.00’da yapıldı. Kent merkezinde toplanan göstericiler. Buradan Bornheim semtine kadar yürüdüler. Geçen sene polisin vahşice saldırdığı eylemde bu sene herhangi bir olay yaşanmadı. 1.500 civarında kişinin katıldığı açıklanan yürüyüşe RJ de katılarak destek verdi.  

Kızıl Bayrak / Frankfurt