8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle Frankfurt’ta, 5 Mart Cumartesi günü, Güneş Tiyatrosu’nda yapılan bir etkinlik gerçekleştirildi. Etkinlik salonuna, biri Enternasyonal Emekçi Kadın Komisyonu imzalı, “Kadına yönelik baskıya ve sömürüye karşı örgütlü mücadeleye” yazılı, diğeri ise TKİP imzalı, “Savaş ve saldırı örgütü NATO dağıtılsın!” yazılı iki pankartın yanı sıra, kadın önderlerin resimleri asıldı.
Etkinlikte yapılan açılış konuşmasında kapitalizmin insanlığın başına sardığı pandemi ve savaş gibi belaların en başta kadınlar ile çocukları vurduğu, bu yüzden de kapitalizmi ilk hedef alması gerekenlerin de emekçi kadınlar olması gerektiği vurgulandı. Konuşmada yaşamın yarısı olan kadınlara, kavganın da yarısı olmaya ve bir adım öne çıkma çağrısı yapıldı.
Açılış konuşmasının ardından başta 8 Mart’ı bize armağan eden emekçi kadınlar olmak üzere, özgürlük, eşitlik, devrim ve sosyalizm mücadelesinde hayatını kaybeden tüm kadınlar anısına saygı duruşu yapıldı. Etkinlikte Sinan Kukul’un “Kadife tenli zamanlara” adlı şiiri okundu.
Saygı duruşunun ardından kadın sorununu tarihsel ve sınıfsal bir perspektifle ele alan, günümüzde çeşitli coğrafyalardaki kadın hareketleri, kadın grevleri ve direnişlerini içeren sinevizyon gösterimi izledi. Çeşitli kapitalist firmaların her 8 Mart’ta kadın sorunu üzerine ettikleri iki yüzlü ve demagojik açıklamaları, aynı firmalarda çalışan kadınların insanlık dışı koşullara karşı ortaya koydukları çeşitli direnişlerle birlikte güncelleştirerek başarıyla işleyen sinevizyon ilgiyle izlendi.
Enternasyonal Emekçi Kadın Komisyonu’nun (PİA) 8 Mart’a ilişkin yaptığı açıklamanın okunmasının ardından, gençlerin hazırladığı kavgaya, umuda ve sevdaya dair şiirlerden oluşan şiir dinletisi ilgiyle karşılandı.
PİA’dan bir kadın yoldaşın, kadın sorununun özel mülkiyet düzeni olan kapitalizmle olan bağını, sorunun günümüz toplumsal yaşamında aldığı son biçimi çeşitli örneklerle somutlayan kısa sunumunun ardından, serbest kürsü bölümüne geçildi. Burada söz alan kimi kadın ve erkek emekçiler konuya dair görüşlerini ifade ettiler.
Etkinliğin son bölümünde, bir kadın emekçi, müzisyen Ali Çolak’ın bağlaması eşliğinde sahneye çıkarak, çeşitli türküler seslendirdi. İlk deneyimi olmasına rağmen, cesareti, performansı, sadeliğiyle beğeni topladı.
Dost müzisyen Erol Demir bağlamasıyla, içinde 8 Mart’a özel yaptığı bestenin de yer aldığı, çeşitli türkülerden oluşan bir dinleti sundu. Katılımcılar tarafından beğeniyle karşılanan etkinlik, 7 Mart’ta yapılacak yürüyüş çağrısıyla sona erdi.
Kızıl Bayrak / Frankfurt