Lufthansa, krizi ve ardından da pandemiyi çalışanlarına karşı silaha çeviren tekellerin başında geliyor. Pandemi döneminde devletten aldığı 9 milyar Avro’yu kasasına indiren Lufthansa, buna rağmen binlerce çalışanın işine son verdi. Kısa çalışmadan dolayı çalışanları ücret kaybına uğratmakla kalmayıp, pilotların maaşlarını düşürdü. Yine çalışanların tüm itirazlarına rağmen LSG Sky Shefs’i Gategourmet’a satarak çalışanların bir dizi hak kaybına uğramasına sebep olurken, aynı şeyi kendisine bağlı Germanwings’i kapatarak yaptı.
Şimdilerde Almanya’daki havaalanlarında personel açığından kaynaklı yaşanan kaosta Lufthansa’nın izlediği bu politikaların büyük bir payı vardır. Yaşanan kaosla ilgili suçlamalar karşısında, “yanıldık, durumun buraya varabileceğini tahmin edemedik” diyerek kendilerini savunan Lufthansa şefleri pervasızlığa devam ediyorlar.
İş hacmi pandemi öncesi döneme yaklaşmasına rağmen, çalışanların son derece makul taleplerini bile karşılamamakta direniyorlar. Bu da yaptıkları her şeyde son derece bilinçli ve planlı “yanıldıklarının” kanıtıdır.
Almanya çapında Lufthansa’ya bağlı yer personeli kategorisinde çalışan 20 bin çalışan adına ver.di sendikası ile Lufthansa şefleri arasında süren toplu sözleşme pazarlıklarında anlaşma sağlanamıyor. ver.di 12 aylığına çalışanların saat ücretine, en düşük maaşın üstüne 350 Avro gelecek şekilde %9,5 zam isterken; buna karşılık Lufthansa bu talebi fazla bularak, 18 aylığına daha düşük bir miktar öneriyor. Öneri ilk turda ver.di tarafından reddedildi.
Aslında ver.di’nin önerdiği teklif de çalışanların derdine deva değil. Almanya’da şu sıralar %8’in üzerinde seyreden rekor enflasyon oranı, başta enerji ve akaryakıt zammı olmak üzere, tüm temel tüketim maddelerine gelen fahiş zamlar düşünüldüğünde, çalışanların yaşadıkları ücret kaybını karşılamaktan uzaktır. Bu bir yana, söz konusu çalışanlar üç yıldan bu yana zam almıyorlar. Buna rağmen kapitalistler düşük ücret politikasında ısrar etmek istiyorlar.
Teknik ve lojistik gibi bölümlerde çalışanların da dahil olduğu TİS pazarlığının ikinci tur görüşmeleri 3-4 Ağustos’ta devam edecek. İkinci tura elini güçlendirerek gitmek isteyen sendika, 27 Temmuz’da bir günlük uyarı grevine gideceğini ilan etti. Almanya’daki hemen tüm havaalanlarını kapsayacak grev 26 Temmuz gecesi saat 03.45’te başlayacak, 27 Temmuz saat 06.00’da sona erecek.
Bu TİS’e dahil olmayan pilot ve diğer kabin çalışanlarının da grev oylaması aşamasında olduğu bir dönemde yaşanacak grev havaalanlarındaki kaosu misliyle arttıracaktır. Pandemi döneminde tüm havaalanı çalışanlarını üçte bir oranında azaltarak bugünkü kaosa sebep olan Lufthansa ve diğer tekeller, grevle birlikte daha da vahim bir hal alacak olan kaostan kaynaklı artacak yolcu mağduriyetinin de baş sorumlusudurlar.
ver.di’nin daha pazarlıkların ikinci turunda grev ilan etmesi, bu bürokratların artık nihayet işçiden yana bir tutum alma isteğinden ileri gelmiyor. Gelinen yerde işçilerin tabandan yükselen tepki ve baskısını daha fazla hissetmelerinden kaynaklanıyor. En son Hamburg liman işçilerinde görüldüğü gibi, işçilerde biriken öfkenin fiili-meşru ve militan bir hatta yönelme eğilimi, sermaye kadar bunları da korkutuyor.
Öte yandan sermaye sınıfının da belli bazı bakımlardan ciddi handikaplarla karşı karşıya olduğunu düşündüğümüzde, konjonktür işçilerin belli hakları alması için oldukça uygun. Sendikaların biraz bastırması durumunda taleplerini kabul ettirmeleri işten bile değil.
Kızıl Bayrak / Frankfurt