BM Filistin lehine olan karar tasarısını kabul etti

Kabul edilen karar, yazık ki İsrail’in yürüttüğü soykırım savaşına dair bir yaptırım içermiyor. Bu bakımdan BM, halen soykırımı izleme utancından kurtulabilmiş değil.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 11 Mayıs 2024
  • 13:30

Birleşmiş Milletler 7 Ekim’den beri Gazze’de devam eden soykırımı engelleyecek bir karar alamadı. Zira Güvenlik Konseyi’ne sunulan tüm karar tasarıları ABD emperyalizmi tarafından veto edildi. Bir süre önce Filistin’e Birleşmiş Milletlere tam üyelik hakkı tanıyan karar tasarısı da ABD ve suç ortakları tarafından engellenmişti. 

Geçmişte BM’nin belli bir çoğunluğu ABD’nin izinden giderdi. Ancak son dönemde durum tersine döndü. Artık batılı birkaç emperyalist devlet, siyonist İsrail, bir takım faşist rejimler ve haritada yeri zor bulunan birkaç ada ‘devlet’ dışında Amerika’nın izinden giden yok. Bunların toplamı da artık 10 ülke etmiyor. 10 Mayıs’ta Filistin lehine olan kararın oylanmasında da benzer sonuçlar ortaya çıktı.    

BM Genel Kurulu (GK), Güvenlik Konseyi'ne Filistin'in örgüte tam üye olarak kabul edilmesini yeniden değerlendirmesi tavsiyesinde bulundu. Kabul edilen karar Filistin’e tam üyelik sağlamasa da haklarını genişletiyor.

Oylamada 143 ülke karar tasarısı lehinde oy kullandı, 25 ülke ise çekimser kaldı. ABD’nin yanısıra Arjantin, Macaristan, İsrail gibi gerici-faşist rejimlerin hakim olduğu devletler dahil sadece 9 ülke ret oyu kullandı. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 80 ülke tarafından sunulan kararın kabul edilmesi Genel Kurul salonunda alkışlarla karşılandı.

***

Dokuz maddeden oluşan belge, Güvenlik Konseyi'ne Filistin'in BM'ye kabulü konusunu yeniden gözden geçirmesini tavsiye ediyor. Yanı sıra, "istisnai bir temelde ve emsal teşkil etmeksizin" Filistin'e BM Genel Kurulu'nda daimi bir üyenin sahip olduğu bir dizi usuli hakkın tanınması gerektiğini belirten bir hüküm içeriyor.

Kabul edilen karara göre Filistin, Orta Doğu meseleleriyle ilgili toplantılarda konuşmacılar listesine dahil olacak, değişiklik önerilerinde bulunabilecek ve bir grup ülke adına usule ilişkin teklifler sunabilecek. Ancak Filistin'in gözlemci devlet olarak kalacağı, Genel Kurul'da oy hakkı olmayacağı, BM organlarında aday gösteremeyeceği ifade edildi.

Kararda, "Filistin'in BM Şartı"nın 4. Maddesi ile tanımlanan "BM'ye üyelik kriterlerini" yerine getirdiği ve bu nedenle tam üye olarak kabul edilmesi" gerektiği belirtildi. BM Güvenlik Konseyi’ne, konunun Filistin lehine tekrar ele alınması tavsiyesinde bulunulan kararda, BM üyesi ülkelerin çoğunluğunun Filistin'in üyeliğine destek verdiği hatırlatıldı.

Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve devlet kurma hakkı bulunduğuna atıf yapılan kararda, BM Genel Sekreteri'ne kararın uygulanması için gerekli adımları atması çağrısı da yapıldı.

Söz konusu karar, Filistin'e BM’ye tam üyelik hakkı tanımasa da BM üyesi ülkelerin ezici bir çoğunluğunun Filistin’den yana tutum alması bakımından önemlidir.

Kabul edilen karar, yazık ki İsrail’in yürüttüğü soykırım savaşına dair bir yaptırım içermiyor. Bu bakımdan BM, halen soykırımı izleme utancından kurtulabilmiş değil. Öte yandan oylamanın sonuçları, emperyalist/siyonist güçlerin diplomatik alanda içine düştükleri izolasyonun kalıcı hale geldiğini gösterdi. Bu ise soykırımcı barbarlığa açıktan destek veren devletlerin sayısında dramatik bir düşüş olduğuna işaret ediyor.