Fransız emperyalizminin Gazze’de soykırım yapan İsrail’den yana aldığı tutum, tüm politika ve icraatlarına damga vuruyor. Özellikle Filistin halkı ve direnişiyle dayanışma eylemleri, polisin azgın saldırılarına maruz kalıyor. Devlet Başkanı Emmanuel Macron’un açıklamalarında çelişik görünün ifadeler yer alsa da İsrail’in soykırım savaşına destek vermekten biran bile geri durmadı.
Macron yönetiminin bu utanç verici tutumuna önce üniversiteli gençler, ardından liseliler tepki gösterdi. Filistin halkıyla dayanışma eylemleri yapanlara karşı baskıları arttıran soykırım destekçisi Macron, tam bir pişkinlikle sendikacıları, aktivistleri ve birçok kişiyi “terörizm için özür dilemeye” çağırdı. Paris'te iki kez eylem yapan Sorbonne ve Sciences Po üniversiteleri öğrencilerini bastırmak üzere polis terörü estiren Macron yönetimi, son iki hafta içinde Filistin'deki soykırımı kınayan sesleri susturmak için ülke genelinde on beşten fazla üniversiteye saldırı emri verdi.
İsrail’in Gazze’ye karşı başlattığı savaştan aylar sonra, 14 Mart günü bir öğrencinin “anti-semitizm propagandası” yapmasını “Acil Filistin” örgütlenmesindeki öğrenciler protesto etmişti. Bu olayı fırsat sayan hükümet suç duyurusunda bulunarak dava açmıştı. Öğrencilerin bu saçmalığa itiraz etmeleri üzerine üniversite yönetimi ile aralarında anlaşmazlıklar başladı. Yönetim bu ''prestijli'' okulun bir eğitim yeri ve tartışma alanı olduğunu ve “İslami solcuların” yeri olmadığını söylemişti. Anti-semitizm söylemini adeta bir zerzevat gibi her şeye serpiştiren koroya katılan Meclis Başkanı, “Fransa'daki anti-semitizm iklimini” kınadığını açıkladı. Soykırıma ses çıkarmayan bu kişi, Fransa’da “anti-semitizm iklimi” olduğunu iddia ediyor, sonra bu ikimi kınıyor.
Bu sürecin ardından Sciences Po üniversitesinin Lille yerleşkesinde Rima Hassan'ın Filistin konferansı iki defa iptal edildi. Hassan, üniversite dışında bir salonda konferansını yapmak istemiş ancak polis, ''toplum düzensizliği riski'' olacağı türünden saçma bir bahane ile konferansı engellemişti. Bunun üzerine ''Düşmanımız sadece radikal sağ değil, savaşmadan pes edenlerin korkaklık zinciridir”diye açıklama yapan Hassan, “meşru olanın alanına geçmek için yasal olanın zincirinin kırılması'' çağrısında bulundu. 4 Mayıs günü Paris İdare Mahkemesi verilen yasağın kaldırılmasına ve konferansın yapılabilir olduğuna karar verdi.
***
Fransa'nın önemli üniversitelerinden Sciences Po’nun Paris’teki kampüsünde, 23 Nisan Salı günü ilk direniş kampını kuran öğrenciler, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki gençleri örnek almıştı. Anında kampa saldıran polis öğrencileri kampüsten çıkardı. Buna rağmen mücadeleye devam eden öğrenciler idareye geri adım attırdı. İdare hem öğrencilere verdiği disiplin cezalarını geri çektiğini belirtti hem de İsrail üniversiteleri ile kurdukları ortaklıkların soruşturulacağı sözünü verdi.
Bu ilk zaferin verdiği güçle Menton, Poitiers, Reims, Le Havre ve Lyon'daki Sciences Po kampüslerinin ardından Sorbonne Üniversitesi, Panthéon-Sorbonne, École des Hautes Études en Sciences Sociales (EHESS), École Normale Supérieure ve yakın zamanda Saint-Denis Üniversitesi ve Université Paris Cité de harekete katılan öğrenciler kamplar kurdu ya da dayanışma eylemleri başlattı.
CRS adı verilen polisler, Filistin halkına destek amacıyla binayı işgal eden öğrencileri çıkarmak üzere 2 Mayıs gecesi Sciences Po Paris'e saldırdı. Histerik bir şekilde saldıran polis alana girdi ve giriş salonunda toplanan öğrencileri şiddet kullanarak dışarı çıkarmaya başladı. Saldırı, tüm öğrencilerin çıkarıldığı gün ortasına kadar devam etti. Üniversiteleri militarize den Macron yönetimi, CRS’ye ek olarak Polis Müdürlüğü'nün “saldırı tugayı”ndan güçleri de öğrencilere karşı konuşlandırdı. Bu kabul edilemez bir zorbalıktı ve bu, bir hafta içinde gerçekleşen ikinci polis saldırısı oldu.
***
Blaise Cendrars lisesi öğrencileri de Filistin halkıyla dayanışma eylemlerine yönelik histerik saldırganlığı, özellikle perşembe günü Paris'teki Lycée Claude Monet'nin ablukası sırasında bir düzine lise öğrencisinin tutuklanmasını protesto etmek için eylem yaptılar. Öğrenciler, polis saldırılarının kendilerini yıldıramayacağını ve mücadeleye devam edeceklerini şu ifadelerle dile getirdiler:
“Joe Biden ateşkes çağrısı yapıyor ama İsrail'e silah sevkiyatına devam ediyor. Fransız hükümeti ise Gazze’de devam eden savaşa gözlerini yumuyor. Böyle devam ettiği sürece mücadeleye devam edeceğiz”.
Bu arada 93. bölgede bulunan Blaise Cendrars Lisesi'nde, 6 haftadır yetersiz kaynak ve okulların bakımlarının yapılmaması üzerine öğretmen, öğrenci ve veliler eylem yaparak bu durumu protesto ediyor.
Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Fransa Gazze’de soykırım yapan İsrail’le suç ortaklığı yaparken, gençler bu ülkelerdeki üniversiteleri Filistin renkleriyle donattı. Toulouse'da ise Sciences Po ve INSA'nın ardından Mirail Üniversitesi de 7 Mayıs Salı günü saat 13.00'te gerçekleştirilecek miting için çağrı yaptı. Kapitalist, emperyalist devletler soykırım suçuna ortak olarak vahşi yüzlerini dünyaya sergilerken, buna karşı direnen gençlik ise barbarlığa hayır diyerek, farklı bir dünya özlemini dile getirmiş oluyor.
Kızıl Bayrak / Fransa