Arjantin'de 24 Mart’ta Pazar günü yüz binlerce kişi askeri faşist darbenin (1976) 48. yıldönümünde faşizme ve faşist devlet başkanı Javier Milei'nin neoliberal politikalarına karşı eylem yaptı.
Başkent Buenos Aires'te 400.000 kişi "Nunca Más" (Bir daha asla) şiarı altında buluştu. Başkentin merkezindeki Plaza de Mayo'da düzenlenen mitingde katılımcılar Milei ve Başkan Yardımcısı Victoria Villarruel'i yedi yıllık kanlı askeri diktatörlük dönemindeki devlet terörünü meşrulaştırmaya çalışmakla suçlayarak, "Ekmek, barış, iş ve özgürlük" sloganları attı.
İnsan hakları grupları, sendikalar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri faşist darbe kurbanları için anma etkinlikleri düzenledi. Küstahça bir adım atan Milei hükümeti ise, dünyanın bildiği 30.000 kayıp gerçeğini resmi olarak yalanladı. Faşist cuntayı aklamaya çalışan Milei hükümeti, pazar günü yayınladığı bir propaganda videosunda, “30.000” rakamını eski bir gerillanın uydurduğunu iddia etti. Faşist cuntanın kaybettiği devrimcilerin yakınlarının oluşturduğu "Plaza de Mayo Büyükanneler" ile "Plaza de Mayo Anneleri" örgütleri, Milei hükümetinin cuntayı savunmasına tepki gösterdi. Kayıp yakınları, “Askeri diktatörlüğün suçlarının ve kurbanlarının sayısının inkarını suç sayan” bir yasa çıkarılması çağrısında bulundu. "Plaza de Mayo Büyükanneleri"nin başkanı Estela de Carlotto şunları dedi:
“Milei-Villarruel hükümetinin suçları görmezden gelen sürekli provokasyonlarının tüm kurbanlarla alay etmek ve yakınlarını incitmek anlamına geliyor.”
Arjantinli Nobel Barış Ödülü sahibi heykeltıraş, mimar ve demokratik haklar aktivisti Adolfo Pérez Esquivel “devlet terörizminin inkâr edilmesini” eleştirerek özür dilenmesini istedi. Milei'nin partisi 'La Libertad Avanza' iktidara geldiğinden beri nefret söyleminin arttığına vurgu yaptı.
Esquivel, Milei-Villarruel hükümetine dair şunları söyledi:
"En pervasız uyum planını acımasız ve hızlandırılmış bir şekilde uyguluyor. Neo liberalizmin en kötü reçeteleriyle çalışma, emeklilik ve sosyal güvenlik sistemlerini parçalamayı amaçlıyorlar. Devletin sosyal birimlerini ortadan kaldırdılar ve aşevlerine gıda sevkiyatını kestiler. Bu, José Alfredo Martínez de Hoz'un (askeri faşist diktatörlük döneminde Ekonomi Bakanı) planlı sefaletinin yeni versiyonudur. Bu planın üreteceği tek şey birkaç kişi için olağanüstü karlar ve çoğunluk için açlıktır. İşçi sınıfı mahallelerinde halihazırda eşi benzeri görülmemiş bir insani acil durum var.”
Arjantin, faşist cunta döneminde suç işleyen generallerin ve polis şeflerinin yargılandığı nadir ülkelerden biridir. Hal böyleyken Milei hükümetinin cuntayı aklama çabalarına girişmesi, aynı zihniyeti taşıyor olmasıyla da bağlantılıdır. Ancak yüz binlerin bu pervasızlığı protesto etmesi, Arjantin’de ilerici-devrimci güçlerle emekçilerin Milei’nin küstahça saldırılarına boyun eğmeyeceğine işaret ediyor.