Seçimlere hazırlanan Trump’la müritleri, iki ay önce ABD’de işsizliğin son 50 yılın en düşük seviyesinde olduğunu vaaz edip övünüyorlardı. Küstahça tutumlar sergiliyor, koronavirüsü salgınını ciddiye almıyor, her tarafından ırkçılık sızan iğrenç söylemlerle Çin’e saldırıyorlardı.
Bu pervasız umursamazlık, Amerikalı işçilerin-emekçilerin başına belalar açtı. On binlerce insan hayatını kaybetti, on milyonların yaşamı altüst oldu. İşyerleri kapandı, işsizlik hızla arttı, milyonlarca insan ev kirasını bile ödeyemez duruma düştü. Ekonomi sarsılmaya başlayınca paçaları tutuşan Trump’la müritleri 2,5 trilyon dolarlık bir “kurtarma paketi” ilan etti. Doların halen dünyada rezerv para olarak kullanılmasından faydalanan Trump yönetimi, karşılıksız para basıp dağıtsa da ekonomiyi sarsan dalganın önüne geçemedi.
Trump’ın kurtarma paketinin çoğu kapitalistlerin kasalarına gitti. Yoksul hanelere ise biner dolarlık sadaka dağıttılar. Oysa işten atmalarda yaşanan dramatik yükseliş, on milyonları yardıma muhtaç duruma düşürdü. Nisan ayında ülkedeki kiracıların yaklaşık 3'te biri kiralarını ya kısmen ödedi ya da hiç ödeyemedi. İşsizlik yardımı isteyenlerin sayısı ise kısa sürede birkaç kat arttı.
Son hesaplamalara göre Mart ayı ortasından bu yana işsizlik maaşına başvuranların sayısı 33 milyonu aştı. Salgın kısıtlamalarının hafifletilmesine rağmen işsizlik maaşı için başvuranların sayısı halen çok yüksek. Bu tablo, işten atmaların yoğun olduğuna işaret ediyor. Yani koşullar “normal”e dönse bile emekçilerin bir kısmı işine geri dönemeyecek. Hal böyleyken küstah kapitalistler tüm faturayı emekçilerin sırtına yıkmak istiyor.
Kendilerini koruma altına alan kapitalistler, salgından kaynaklı kısıtlamaların biran önce kaldırılmasını istiyor. Bazı eyaletlerde silahlı çetelerini sokaklara salarak bu taleplerini dile getirdiler. Kendisi de bu sınıfa mensup olan D. Trump da aynı zihniyeti taşıyor. Nitekim Trump yönetimi kapitalistlerin isteklerini yerine getirmek için adımlar atmaya başladı. Bu adımlar kapitalistleri memnun etse bile emekçilerin, siyahilerin, Latinlerin, yoksulların dertlerine derman olmayacak. İşsizlik yardımı dağıtan kurumlardaki paranın tükenmek üzere olduğuna dair haberler ise, emekçiler için sorunların daha da derinleşebileceğine işaret ediyor.
Halen emperyalist-kapitalist sistemin jandarması olduğu iddiası taşıyan Amerikan kapitalizmi, on milyonların beklentilerini karşılamaktan uzaktır. Bu tablo, korona öncesinde kapitalizmi sorgulamaya başlayan emekçilerin bu yönelimini daha da güçlendirmeye aday.