İşsizliğin kaynağı kapitalizme karşı mücadeleye!
İşsizlik sorunu korona salgını ile daha da ağırlaştı. DİSK/Genel-İş’in yayınladığı rapora göre, salgın nedeniyle ülke genelinde en az 149 bin 382 iş yeri geçici süreliğine faaliyetlerini durdurdu. Buralarda çalışan 3 milyon 200 bin kişinin de işsiz kalma riski var. DİSK-AR’a göre ise toplamda 7-8 milyon yeni işsiz yaratabileceği öngörülüyor. Bu, şu an 7-8 milyon civarında olan işsiz sayısının ikiye katlanması demek oluyor.
Öte yandan AKP-MHP iktidarı korona salgınında işten çıkarmaları yasakladığını ileri sürdü. Fakat bu yalanla kapitalistlere esnek çalışma, ücretsiz izne gönderme gibi yeni fırsatlar sundu. Buna rağmen kapitalistler işçi kıyımını sürdürüyor. Korona salgınını fırsata çevirmek isteyen kapitalistler, milyonlarca işçiyi sigortasız çalıştırıyor, işçilere asgari ücretin altında ücret dayatıyor, iş saatlerini uzatıyorlar. Korona salgınını bahane edip az işçiyle çok iş yapmak için çaba gösteriyorlar. Böylece işçileri daha fazla sömürüyor, kârlarını arttırıyorlar. Korona salgını ve işsizlik tehdidi altında çalışan milyonlarca işçi işini kaybetmemek için bu yıkıcı çalışma koşulları altında eziliyor. Fizik ve moral değerler bakımından yıpranıyor.
Bir yandan işsizliği sömürüyü arttırmanın fırsatına çeviren kapitalistler, diğer yandan işten çıkarmalarına bahane olarak da korona salgınını öne sürüyor. Oysa işçileri daha az çalıştırarak ve daha fazla işçiyi çalıştırarak herkese iş imkanı yaratmak mümkündür. Fakat kapitalizm bunu yerine getirmekten acizdir. Zira işsizlik kapitalizmin yapısal sorunudur. İşsizliği üreten, akıldışı bir sistem olan kapitalizmdir. Kapitalizm ayakta kaldığı sürece işsizlik de var olacaktır.
Bununla birlikte kapitalistler ve onların siyasal temsilcileri uyguladıkları politikalarla, dayattıkları ağır ekonomik-sosyal yıkım programlarıyla işsizliği daha da boyutlandırmaktadır. Bugün işçileri korona ve işsizlik tehdidi altında çalışmaya zorlayan da sermaye sınıfı ve onlara hizmette hiçbir kusur etmeyen AKP-MHP rejimidir. T. Erdoğan ve D. Bahçeli ittifakında cisimleşen sermaye iktidarı, korona salgınının da krizin de faturasını işçi-emekçilerin sırtına yüklemeye çalışmaktadır.
Sermaye iktidarının ve onun başındaki AKP-MHP rejiminin işsizlik ve sefalet dayatmalarının, sosyal yıkım programlarının püskürtülmesi için birleşik-örgütlü mücadelenin yükseltmesi şarttır. Korona salgınının faturasının kapitalistlere ödettirilmesi talebiyle yükseltilecek bir mücadele, işsizliğin bir saldırı aracı olarak kapitalistler tarafından kullanılmasının zeminini yok etmenin biricik yoludur.
Korona salgını koşullarında işsizlik artıyor. Daha henüz salgın öncesi verilerini açıklayan TÜİK dahi işsizliği gizleyemiyor. Bu koşullarda “Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi” yakıcı talebi, tüm işsizlerin, işçilerin ve emekçilerin birleşik mücadelesini örgütlemek için yükseltilmelidir. İşsizlik sorununun gerçek çözümü ise, işçi sınıfının devrimci iktidarı eliyle kapitalizm ortadan kaldırılarak ancak mümkün olabilir.
H. Yağmur