ABD’nin Fransa, Almanya ve Kanada gibi ülkelerin korona salgınına karşı Çin’den ısmarladıkları koruyucu ekipmanlara, havalimanlarında değerinin çok üstünde paralar vererek el koyduğu duyuruldu. ABD’nin bu yolla daha birçok ülkenin siparişlerini alıkoyduğu belirtiliyor. Avrupa basınına yansıdığı kadarıyla, ABD’li simsarlar başka ülkelerin ısmarladığı maske ve benzeri koruyucu ekipmanları, kalkışa hazır kargo uçaklarının önüne geçerek, değerinin çok üstünde nakit paralar vererek alıyorlar.
Daha önce Fransa’nın üç bölgesi için ısmarlanan ekipmanlara bu yöntemle el konulduğu bildirilmiş, Beyaz Saray ise bunu yalanlamıştı.
3 Nisan’da basına yansıyan haberlerde, Berlin eyaleti tarafından sipariş edilen 200.000 koruyucu maskeye ABD tarafından aynı yöntemle el konulduğu bildirildi. Her ne kadar Beyaz Saray bu haberlerin doğru olmadığını söylese de Fransız yetkililer bizzat görsel basın önünde ısmarlanan ekipmanlara ABD’nin bu yöntemle el koyduğunu belirttiler.
Berlin Eyalet İçişleri Senatörü Andreas Geisel de Berlin eyaletinin Çin'den sipariş ettiği koruyucu ekipmanlara ABD’nin aynı yöntemle el koyduğunu doğruladı. Geisel, söz konusu ekipmanların, Berlin polisi tarafından sipariş edilen ve parası ödenen 200 bin FFP-2 maskesi olduğunu ve ABD'de üretim yapan bir ABD kökenli şirketten sipariş edilen maskelerin, yola çıktıktan sonra Bangkok'ta durdurulduğunu ve alıkonulduğunu belirtti. ABD yönetimini sert bir dille kınayan Geisel, bunun “Transatlantik ortaklığa aykırı olduğunu” belirterek, ABD’yi korsanlıkla suçladı: “Bunu modern bir korsanlık eylemi olarak görüyoruz. Transatlantik ortaklar birbirlerine karşı böyle davranmazlar. Hiç olmazsa küresel kriz zamanlarında vahşi batı yöntemleri olmamalı. Almanya Federal hükümetini ABD'yi uluslararası kurallara uymaya davet etmeye çağırıyorum."
Kanada Başbakanı Justin Trudeau da ülkesi için sipariş edilen tıbbi ekipmanın ABD'ye yönlendirildiğine dair haberlerin ‘endişe verici’ olduğunu dile getirdi. Trudeau, “Amerika Birleşik Devletleri'nde bu ekipmanlara büyük bir ihtiyaç olduğunu bildiğini, ancak Kanada'nın da aynı durumda olduğunu” söyledi.
ABD’de salgın olanca hızı ile yayılmaya devam ediyor. En yetkili ağızlar, “Salgını 200-250 bin kayıpla atlatabilirsek, başarıdır” diyor ve devlet önümüzdeki günlerde aktif bir sokağa çıkma yasağı ilan etmeye hazırlanıyor. Tıbbi ekipman korsanlığının arka planında da bu yatıyor.
Almanya, Fransa ve Kanada ABD’nin Transatlantik ortaklığa uymadığından yakınıyorlar.
İspanya ve İtalya salgın felaketi ile cebelleşirlerken Avrupa Birliği’ndeki diğer ortaklar belki korsanlık yapmadılar ama bu iki ülkeye yardım elini de uzatmadılar. Transatlantik ortak ise tümden egoistçe davranmakta bir beis görmüyor. Ne de olsa serbest piyasa: Parayı veren düdüğü “çalıyor”!
Kaynak: www.welt.de