Almanya’nın yeni başbakanı, eski Maliye Bakanı SPD’li Olaf Scholz resmi yemin töreniyle birlikte bugün görevinin başına geldi. Scholz, 1949 yılından bu yana Alman federal devleti başbakanlığına gelen 4. Sosyal-demokrat Partili (SPD) başbakan oldu. Böylece 16 yıllık Angela Merkel dönemi de sona erdi.
Hükümete yeni eklenmiş olan İnşaat bakanlığıyla birlikte, yeni koalisyon hükümeti 17 bakanlıktan oluşuyor. Frankfurter Allgemeine’nin aktardığına göre, yeni hükümetin bakanlarının yaş oranı 50 olmakla birlikte, eski hükümete göre daha genç bakanlardan oluşuyor. Kadın bakanların oranı ise, diğer hükümetlere göre artış gösterdi; 17 bakandan 9’u erkekler, 8’i kadın oldu.
SPD, FDP ve Yeşillerin anlaştığı “trafik lambası koalisyonu” ile toplanan federal meclisin bugün ilk gündem maddesi başbakanın seçilmesi oldu. Yeni koalisyon hükümeti SPD (Sosyal Demokrat Partisi), Grüne (Yeşiller) ve FDP (Hür Demokratik Parti) 416 milletvekilini alırken, parlamentoda toplam 736 milletvekili bulunuyor. Tagesschau’da yer alan habere göre, toplam 395 oy kabul ve 303 ret oyuyla Olaf Scholz, başbakanlık görevine seçildi. Scholz’un oylarının çoğu koalisyon partilerinden geldi.
Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’dan belgesini aldıktan sonra görevine resmen başlamak için yemin törenine katılan Scholz, metnin son bölümünde yer alan “Tanrı bana yardım ettiği müddetçe” ibaresini okumama hakkını kullandı.
Sözde liberal demokrat, sosyal demokrat sıfatlara sahip partilerin oluşturduğu “trafik lambası koalisyonu”, daha şimdiden “pandemiyle mücadele” adı altında militarizme geçit vermiş bulunuyor. Yine salgın kapsamında “önlem” adı altında polis devleti uygulamalarının daha da pekiştirilmesi gündemde yer alıyor. Şimdilik “kısmi” aşı zorunluluğu ile pek çok alanda kimlik dayatmaları devreye girerken, yeni yılda henüz netleşmeyen “aşı zorunluluğu” ve diğer “tedbirler” pandemiyle ilgili tartışmalı konuların arasında bulunuyor.
Scholz’un “kariyeri”
SPD saflarında bazı çevrelerin “muhafazakâr” olarak tanımladığı Scholz, 2011’den 2018’e kadar Hamburg Belediye Başkanı olarak görev yaptı. Almanya federal meclisine ilk olarak 1998 yılında milletvekili seçilen Scholz, 2018’den beri Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanıydı. Scholz, Alman ekonomi tarihindeki en büyük finansal skandallardan biri olan Wirecard nedeniyle oldukça eleştirildi.
Şirketin bilançosundaki 1,9 milyar avroyu aşkın paranın “kaybolduğu” ortaya çıktı. Scholz’un bakanlığına rapor veren Federal Mali Denetleme Kurumu bu kayıptan sözde “habersizdi.” Scholz, seçimlere bir hafta kala da Federal Meclis Maliye Komisyonu’nda bakanlığıyla ilgili yürütülen soruşturmaya dair soruları yanıtladı ve “kara parayla mücadele” adı altında yürüttüğü çalışmalarını savundu.
Almanya’da pandemi nedeniyle sıkıntı yaşayan şirketlere, kredi ve mali desteği yıl sonuna kadar uzatmayı vadetti. Fransa ile birlikte Scholz, AB’nin 750 milyar avroluk pandemi kurtarma fonunun da baş mimarıydı.
Kaynak: NTV, BBC