Almanya’da “Sınırları açın!” eylemi

Almanya’da Belarus-Polonya sınırında ölüme terk edilen göçmenler için yapılan eylemde “Daha da pervasızlaşan savaşlar ve bunun doğurduğu göç akını karşısında hiçbir Avrupa ülkesinin ‘yerimiz yok’ demeye hakkı yok. Onlar için yerimiz var” denildi.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 16 Kasım 2021
  • 20:05

Akdeniz’den geçerken mahsur kalan mültecilere deniz kurtarma gemileri-botları seferber eden ve sınırlara gıda-sağlık hizmetleri sunan Seebrücke (Deniz Köprüsü) isimli kurum, Belarus-Polonya sınırlarında ölüme terk edilen insanlar için 14 Kasım’da Almanya’nın dört bir yanında merkezi yürüyüşler organize etti.

 

Sendika.org’da yer alan habere göre Berlin, Frankfurt, Köln, Nürnberg ve Freiburg şehirlerinde gerçekleştirilen yürüyüşlerde yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

 

“Kızgınız, öfkeliyiz! ‘Bu insanlara kalacakları bir yer bulunmalı’ demek için dahi hep sokaklara mı çıkmalıyız? Siz politikacılar, siz milletvekilleri! Biz sokaklara bu taleple çıkmasak, siz onları gözünüz kapalı ölüme mi terk edeceksiniz? Havalar soğudu. Şu an geldiğimiz yürüyüşte bile üşüdüğümüzden bahsediyoruz. Şimdi Belarus-Polonya sınırında donanlar, açlıktan ölenler var. Oraya yardım taşıyan ekiplerimiz, donan çocuk fotoğraflarını bizlere taşıdılar.

 

14 yaşındaki, donarak hayatını kaybeden bir Kürt çocuğunun sadece ayaklarını paylaştık kamuoyuyla! Bunu paylaştığımızda, politikacılar ‘göç’ gündemli saatler süren bir toplantıdaydılar. Ardından basın toplantıları yaptılar. Ve twitter sayfalarımıza mesajlarla giren Eyalet Meclisi Üyeleri, Yeşiller de dahil olmak üzere, ölen insanlar hakkında tek bir kelime dahi etmediler. Daha da pervasızlaşan savaşlar ve bunun doğurduğu göç akını karşısında hiçbir Avrupa ülkesinin ‘yerimiz yok’ demeye hakkı yok. Onlar için yerimiz var.

 

Kapitalizmin kâr anlamına geldiğini biz de biliyoruz sizler de biliyorsunuz. Ancak bu hırsla sürdürdüğünüz savaşlar, 2. Dünya Savaşı sonrası adını andığınız savaşlardan daha da pervasız bir biçimde sürmekte. Ve artık ölen insanların sayıları dahi bilinmemekte.

 

Aranızdaki pazarlıklara alet ettiğiniz ‘göçmen-mülteci sorunu’ literatürünü kullanmaya artık bir son verin! Bu insanlar üzerinde pazarlık yapmaya, bu insanları pazarlıklarınızın ortasında ölüme terk etmeye hakkınız yok!

 

Siz, ölümlerine sebep olduğunuz bu insanları ağzınıza dahi almadıkça biz haykırmaya devam edeceğiz!

 

Kendi imzaladığınız mülteci anlaşmalarına uyun! Bu anlaşmaların uluslararası düzeyde hukuki bir karşılığı var. Bu hukuku çiğniyorsunuz. Bu hukuka uyun!

Açın kapıları kardeşlerimize! Bizim onları kucaklayacak yerimiz var!”