Almanya'da TİS süreci başlayan demir-çelik ve liman sektöründeki işçiler uyarı grevleri yaptılar. Çelik sanayinde ilk uyarı grevleri 1 Haziran'da Salzgitter ve Gelsenkirchen'de başladı. 9 Haziran'da ise liman işçileri, Hamburg'da Waltershof'taki Burchard Kai terminalinin önünde uyarı grevi yaptılar.
Demir-çelik sanayi
Demir-çelik sanayi işçilerinin işyerlerinde yapılan toplantılarda 12 ay için öne çıkardıkları %20'ye varan ücret artışı taleplerini, 2019 yılından bu yana işçi ücretlerinin yükseltilmesi yerine bir defalık ödemeler yapılmasında kapitalist tekellerle anlaşma imzalayan sendika bürokrasisi, işçilerin talebi olarak öne çıkan %20'lik ücret artışı talebini 12 ay için %8,2 gibi oldukça düşük bir ücret artışı talebine dönüştürerek masaya oturdular. Almanya’nın 2022 yılı resmi enflasyonu ise %7,9
IG Metall şeflerinin, toplu pazarlık görüşmelerinde öne sürdüğü yüzde 8,2 gibi enflasyonu dahi karşılamayan ücret artışı talebini bile çok gören Çelik İşverenleri Derneği (AGV Stahl), yine bir kereye mahsus olmak üzere 2100 Euro'luk ödeme teklifiyle masaya oturdular.
Çelik tekelleri Ukrayna savaşıyla birlikte Rusya ve Ukrayna'da üretimin darbe alarak ihracatlarının durmasının ganimetini topluyorlar. Bu gerçeği herkesten çok daha iyi bilen ve tanığı olan IG Metall şefleri, yaptıkları basın açıklamasında ''23 Şubat'ta, savaşın başlamasından bir gün önce fiyat 965 Euro" olan çeliğin ton fiyatının 18 Nisan 2022'de 1.351 Euro olduğunu söylüyorlardı.
Demir-çelik sektörünün 2020 yılanda yaptığı 26,6 milyar Euro’luk kârların çarpıcı bir şekilde arttırarak 2021'de 36,1 milyar Euro’ya çıkardılar.
Sadece 2022'nin ilk çeyreğinde, Salzgitter AG, önceki yıl aynı dönemde 76,6 milyon Euro olan konsolide kârını neredeyse beş kat artırarak 370 milyon Euro’ya çıkardı.
IG Metall'in Berlin, Brandenburg ve Saksonya bölge başkanı Birgit Dietze'ye göre, çelik sektöründe diğer sektörlerden farklı olarak kriz belirtisi yok, ‘şirketler fazladan vardiyalarla siparişleri zar zor yetiştirebiliyorlar'' diyor.
Liman sektörü
Liman işçilerinin yıllık %12-14 oranında ücret artışı taleplerine karşılık olarak Alman Liman İşletmecileri Merkez Birliği (ZDS), %7,9 olan enflasyonun çok altında, iki yıl için %7 gibi gülünç bir rakam öneriyorlar.
Otomasyon ve işyerlerinin yok edilmesiyle işçilerin üzerindeki iş yükü daha çok arttı. Çalışma saatlerinin önemli ölçüde uzatılması adeta kural haline gelen limanlarda, işçiler artan iş baskısına karşı Hamburg'un en büyük liman şirketi HHLA'da 800 ekstra vardiya çalışma saatini son haftalarda reddettiler.
Yetkili sendika ver.di'nin liman işçileri için oldukça düşük olan ücret artışı talebine karşı savaş açan kapitalistler, limanlarda ücretlerin yılda 90 bin ila 100 bin Euro arasında değiştiği yalanını medya üzerinden servis ediyorlar. Limanlarda yetkili olan ver.di Sendikası, limanlarda ortalama 58.200 Euro olan ücretler için "her hafta sonu, cumartesi ve pazar günleri de çalışmak zorundasınız” diyor.
Buna karşın liman kapitalistleri ve denizcilik şirketleri devasa kârlar yaptılar. Daha 2021'de Hapag-Lloyd nakliye şirketi neredeyse 9,1 milyar Euro'luk rekor bir kâr elde etti. 2022 için ise 11-14 milyar Euro'luk kâr yapacağı tahmin ediliyor. HHLA ise, 2021'de grup satışlarını %12,7 artırarak 1.465 milyar Euro'ya, kârının ise yıllık %84,7 artışla 228 milyon Euro'ya çıkardı.
Kapitalistlerin fütursuzca yaptıkları bu saldırıların gerisinde limanlarda grevleri önlemek için 1978'de sendika bürokrasisiyle yaptıkları zımni ''grev yapmama'' anlaşması yatıyor.