Liman işçilerinin örgütlü olduğu Birleşik Hizmet Sendikası (ver.di) ile Alman Liman İşletmeleri Merkez Birliği (ZDS) arasında, 3 Mayıs’tan beri Toplu İş Sözleşmeleri (TİS) devam ediyor. Emden, Wilhelmshaven, Bremerhaven, Brake, Bremen ve Hamburg limanlarında bulunan 58 şirkette çalışan 12 bin liman işçisi fahiş boyutlara ulaşmış bulunan zamlar nedeniyle artan yoksulluğa karşı mücadele ediyor. İşçiler, bir yıllığına olmak şartıyla yüzde 7,4’lük ek zam ve saat ücretlerinde 1,20 avroluk bir ücret artışı, ayrıca yıllık ikramiyenin 1200 avro arttırılmasını talep ediyor.
Kapitalist liman tekellerinin temsilcisi Alman Liman Şirketleri Merkez Birliği (ZDS), TİS sürecinde önerdiği iki yılı kapsayacak şekilde yüzde 12,5’luk bir ücret artışında ısrar ediyor. 13 Temmuz tarihinde yapılan 7. görüşmede önerilerini nihai bir karar olarak açıklayan liman tekellerinin temsilcileri ile ver.di Sendikası arasındaki görüşme uyumsuzluk ile sonuçlandı. Bunun üzerine sendika 14-15 Temmuz tarihlerinde yapılmak üzere iki günlük uyarı grevi kararı aldı.
Sendikanın TİS süreci boyunca almış olduğu bu üçüncü uyarı grevine karşı kapitalist tekeller cepheden savaş ilan ettiler. Limanlarda bir ay önce yapılan ilk uyarı grevinin ardından Alman İşverenler Birliği (BDA) Başkanı Rainer Dulger şunları söylemişti: “Şirketlerin acilen malzemeye ihtiyaç duyduğu bir dönemde greve gidilmesinden büyük rahatsızlık duyuyorum. Belki de ihtiyaç duyulan şey, grev hakkını da sınırlayan savaş hukuku gereğince bir ulusal olağanüstü hal yasasıdır.” Kapitalist tekellerin hizmetindeki medya hızla harekete geçerek grevin tedarik zincirine zarar verdiğini ve Almanya’nın üretim merkezi olarak geleceğini tehdit ettiğini ileri süren gerici bir propagandaya başladı.
Sendikanın iki günlük üçüncü uyarı grevi kararının ardından, limanlardaki değişik lojistik şirketler Bremen, Oldenburg ve Wilhelmshaven'daki iş mahkemelerine uyarı grevini durdurmak için başvurularda bulundular. Bu iş mahkemeleri ihtiyati tedbir başvurularını reddederken Hamburg İş Mahkemesi liman kapitalistlerinin başvuruların onayladı. Hamburg İş Mahkemesi’nin aldığı bu karar gereğince Almanya limanlarında süren toplu sözleşme görüşmelerinde işçilerin uyarı grevi yapması yasaklandı. Yasak kararına öfkeyle yanıt veren Hamburg liman işçileri şehir merkezini eylem alanına dönüştürdüler. Değişik fabrikalardan yüzlerce işçi ise liman işçilerinin direnişine destek vermek üzere eyleme katıldılar.
ver.di Sendikası'nın çağrısı üzerine, işçiler, 15 Temmuz günü Heidi Kabel Platz alanında kitlesel bir eylem yaparak uyarı grevinin yasaklanmasına karşı tepkisini dile getirdi. Liman işçileri yaptıkları kitlesel yürüyüşte grev yasağını kabul etmediklerini ve haklı taleplerinin yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
DGB binasının önüne kadar süren yürüyüş esnasında bir işçi polis tarafından gözaltına alındı. İşçiler, arkadaşlarının polis tarafından gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi. İşçilerin “Defolun!”, “Serbest bırakın!” gibi sloganlarına polis biber gazı sıkarak karşılık verdi. İşçilerden bazıları polisin gazlı saldırısı sonucu fenalık geçirdi. Tüm saldırılara karşı kararlı bir duruş sergileyen işçiler, polisi miting alanının dışına çıkararak eyleme devam etti. HAPAG-LLOYD tekeli önünde gerçekleşen eylemde, işçilerin öfkesi giderek büyüdü.
Direnişçi işçilerin militan eylemine vahşice saldıran polis birçok işçiyi gözaltına alarak grevi bastırmaya çalışıyor.
BİR-KAR İşçi Komisyonu yaptığı açıklamada, liman işçilerinin haklı ve meşru mücadelesini desteklediklerini, liman işçilerine yönelik polis saldırısını kınadıklarını ve işçilerin haklı mücadelesiyle omuz omuza olduklarını ifade etti.
Kızıl Bayrak / Almanya