Körfez İşbirliği Teşkilatı’nın 41. Toplantısı Suudi Arabistan’da gerçekleştiriliyor. Bir araya gelen bu Amerikancı rejimlerin temsilcileri, 2017’den beri aralarında yaşanan parçalanmayı sona erdireceklerini ilan ettiler.
Suriye’ye karşı birlikte savaşan AKP iktidarı ile Körfez şeyhleri, Şam’daki Emevi camisinde namaz kılma planları kursaklarında kalınca, birbirlerine düşmüşlerdi. Tümü de Amerikancı olan bu rejimler ikiye bölündü: Bir tarafta Suudi Arabistan ile destekçileri, bir tarafta Katar ile onu himaye eden Türk devleti…
Amerikancı Körfez şeyhleri Katar’a abluka uygulayarak, diz çöktürmeye çalıştılar. ABD’nin bölgedeki en büyük askeri üssüne ev sahipliği yapan Katar ise AKP-saray rejimiyle işbirliğini pekiştirdi. Türk ordusunu çağıran Katar emiri, çifte himaye altına girdi. Hem ABD hem Türkiye orduları Katar’ı korudu. Bu koruma olmasaydı Suudilerle ortakları Katar’ı çoktan işgal ederlerdi.
Türkiye, Katar’a askeri himaye sağlama karşılığında, bu ülkenin şeyhlerinin petro-dolarlarından bol bol nemalandı. Bu ilişki yeni olmamakla birlikte, son üç yılda daha da pekişti. Halen İhvancıları (Müslüman Kardeşler) birlikte himaye ediyorlar.
2017 yılından beri devam eden Körfez şeyhleri arasındaki parçalanmanın son bulması, AKP-MHP rejiminin bu nemalanma kaynağının kısılmasına neden olacak. Bunun farkında olan rejimin hedefi hem Suudilerle işbirliğini yeniden geliştirmek hem siyonist İsrail’le yaşadığı bazı sorunları aşmaktır. Bunu başarabilirse, bölgede soluklanma alanı açabileceğini var sayıyor.
Göründüğü kadarıyla ABD, bölgedeki işbirlikçilerini aynı mevzide birleştirmek için Körfez şeyhlerini barıştırma kararı almış. AKP-MHP rejiminin bu mevziden başka bir yerde yer alması mümkün değil. Yakın gelecekte Körfez şeyhleri-siyonist İsrail ittifakına AKP-MHP rejiminin de katılması ihtimali yüksektir.
Bu rejimler arasındaki çelişkiler/rekabetler devam ediyor elbet. Tümü Amerikancı olsa da, her rejimin kendine göre yayılmacı hırsları var. Bu parçalanmanın çatışmaya dönüşmesine izin vermeyen ABD, taraflar arasındaki sorunları kontrol altında tuttu. Ancak şu veya bu şekilde çözülmesi için de çaba harcamadı. Görünen o ki Trump, bu çelişkilerden de yararlanarak Körfez şeyhleriyle yüz milyarlarca dolarlık anlaşmalara imza atmaya muvaffak olmuştu.
Suudi kralının toplantıya katılmak için gelen Katar emirini abartılı bir ‘saygı’ ile karşılaması, tarafların anlaşması için önden hazırlık yapıldığına işaret ediyor. Açık ki bu bariz değişiklik, Washington’daki efendinin işaretiyle olmuştur. Zira üç yıl boyunca birbirlerine demediklerini bırakmayan taraflar, birden sorunlar aşıldı mesajı vermeye başladı. Emperyalist efendilerinin verdiği direktif dikkate alınırsa, toplantı sonrasında “sorunlar aşıldı, kardeş Körfez ülkeleri birliğini yeniden sağladı” yönünde bir açıklamanın yapılması ihtimali yüksektir.
Körfez şeyhlerinin anlaşması, siyonist İsrail’le oluşturulan cephenin pekiştirilmesini sağlayacak. Görünen o ki, AKP-MHP rejimi de bu uğursuz kervana katılmak için acele ediyor.