Avrupa Birliği (AB) ülkeleri temsilcileri ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve heyeti arasında Pazartesi günü video-konferans gerçekleştirildi.
Konferansa AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in yanı sıra AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile AB dönem başkanı Almanya Başbakanı Angela Merkel katıldı.
Almanya'nın AB dönem başkanlığı vesilesiyle Almanya'nın Leipzig kentinde yapılması planlanan görüşme, koronavirüs salgını nedeniyle video-konferans şeklinde yapıldı. Yedi yıl önce başlayan yatırım anlaşmasıyla özellikle AB şirketlerinin Çin pazarına erişiminin kolaylaştırılması amaçlanmaktadır.
Ekonomik krizin baskısı altında olan Berlin ve Brüksel yabancı sermaye için yatırım olanaklarını genişleten Çin’den, daha hızlı bir açılım talep ediyorlar. Konferansta, ortaklığı güçlendirmek için iklim, çevre ve dijital alanlarını kapsayan üst düzey diyalog mekanizmalarının kurulması kararlaştırıldı. AB, çalışma düzeyinde devam eden tartışmalarda “önemli ilerlemelerin sağlandığını” daha önce bildirmişti. Çin haber ajansı Xinhua, her iki tarafın anlaşmayı yıl sonuna kadar imzalamayı kabul ettiğini bildirdi.
AB temsilcilerinin Çin'in Sincan ve Hong Kong özerk idare bölgelerine bağımsız bir gözlemci komisyonu gönderme istekleri Çin tarafından “bu bölgeler içişlerimizdir” denilerek geri çevrildi.
Berlin ve Brüksel yaptıkları açıklamalarla Çin konusunda ABD'den bağımsız bir AB politikası geliştirmeye çalıştıkları izlenimi yaratmaya önem verdiler.
Dışişleri Bakanlığı Devlet Bakanı Niels Annen (SPD), Handelsblatt'a, Berlin’in Çin’deki insan hakları durumuna yönelik “sert eleştiriyi paylaştığını”, ancak aynı zamanda “Çin ile diyalog halinde kalma iradesine” sahip olduğunu ifade etti. Washington'un Çin'i “şeytanlaştırmasını” ve ABD'nin Çin’i batıdan ekonomik olarak yalıtma çabalarını da reddeden Annen, “ABD’nin dünyayı yeni bir soğuk savaşa sürüklemekten kaçınması” görüşünü paylaştı.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel, “AB oyun alanı değil, oyuncu olmalı” diyerek, Çin ile yürütülen görüşmeleri “dengeli ilişkiler kurulabilmesi bakımından ileriye dönük bir adım” olarak değerlendirdi.
AB için önemli olanın "ortada buluşmak" olmadığını ifade eden von der Leyen ise, “Amacımız artık Çin-AB ekonomik ilişkilerinde bir denge sağlamak” diye konuştu.
Ekonomik ilişkilerin “mütekabiliyet ve adil rekabet” ilkelerine dayanması gerektiğini belirten Merkel ise, Çin'in artık gelişmekte olan bir ülke olmadığını, özellikle yüksek teknoloji alanında “açık bir rakibe” dönüştüğünü söyledi.
Bolivya'da gerçekleştirilen Amerikencı darbeyi desteklemekten geri kalmayan Yeşillerin Parlamento Üyesi Reinhard Bütikofer ise, AB tarafının “Hong Kong ve Uygurlar ve diğer ulusal azınlıklar üzerindeki baskıya ve Tayvan ve Güney Çin'deki saldırgan duruşuna tutarlı bir şekilde yanıt vermesini” talep etti. Bütikofer, yatırım anlaşması müzakerelerinin başarısız geçmesi umudunu dile getirdi.