Yaklaşık yedi yıllık müzakerelerin ardından Çin ile AB arasında bir yatırım anlaşmasına varıldı. Varılan anlaşma, AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen ve Çin devlet medyası tarafından Çarşamba günü kamuoyuna duyuruldu. Anlaşmadan önce, AB lideri ve Şansölye Angela Merkel, video aracılığıyla Çin devlet başkanı ve parti lideri Xi Jinping ile konuşmuştu.
Kapsamlı Yatırım Anlaşması (CAI), Çin’deki Avrupalı şirketler için gelişmiş pazara erişimi ve dolayısıyla dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde yeni iş fırsatları yaratmayı da amaçlamaktadır.
Alman hükümeti anlaşmayı memnuniyetle karşıladı ve ‘‘Bu, Çin’in üçüncü bir ülkeyle imzaladığı en iddialı anlaşmadır” dedi. Anlaşmayla birlikte üç temel alanda başarının elde edilmiş olduğu belirtiliyor. Bunlardan ilki, Çin pazarına erişim, ikincisi, her iki pazardaki şirketler için eşit koşullar ve üçüncüsü de sürdürülebilir kalkınma olarak tanımlanıyor.
Diğerlerinin yanı sıra otomobil ve telekomünikasyon endüstrisi, sağlık sektöründen yatırımcıların yanı sıra bankalar ve sigorta şirketlerinin de bu anlaşmadan yararlanacağı belirtiliyor.
Anlaşmanın belirleyici unsuru, Pekin’in Paris Anlaşması’nın uygulanması da dahil olmak üzere iklimi koruma alanında taahhütlerde bulunmasıydı. Zorunlu çalıştırma konusunda da ilerlemelerin kaydedildiği ifade ediliyor. Çin, zorunlu çalıştırmaya ilişkin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmesinin onaylanmasını teşvik etmek için “sürekli çabalar” üstlenmeyi kabul etti.
Alman hükümet yetkilileri, anlaşmanın tüm kritik sorunları çözmeyeceğini ama “ileriye doğru büyük bir adım” atıldığını söyleyerek Çin ile sürekli iletişim halinde kalmalarını sağlayan “bir diyalog ve uygulama süreci tanımlandığını” vurguladılar.