Rusya Federasyonu, geçen hafta Büyük Katerina'nın kararnamesi ile kurulmuş ve kolektif bilincine kazınmış Rus şehri Herson'dan çekilmek durumunda kaldı. ABD'nin Minsk anlaşmalarını öldürerek tetiklediği Ukrayna iç savaşına askeri olarak müdahil olan Rusya için, bu kaybın, hele de referandumla federasyona katılımın ardından gelmesinin ızdırap verici olduğu aşikar. Ancak askeri açıdan 'beklenen' bir hamleydi. Zamanlamasının, ABD'nin 'müzakere masası' seçeneğini gündeme taşıdığı iddiaları eşliğinde gerçekleşmesi kafaları karıştıran bir görüntü ortaya çıkardı.
Stratejik geri çekilme
Gelişmeleri; Kuzey Akım sabotajları ve Kırım (Kerç) köprüsü saldırılarıyla gelen kısmi seferberlik, eylülde UkroNATO güçlerinin karşı saldırısıyla zorlanan Rusya ve müttefiklerinin savunma hattını güçlendirmeleri, sekiz ay sonra Ukrayna enerji altyapısının vurulmaya başlanması ve Batı kamuoyunda 'nükleer savaş' tehdidinin canlı tutulması eşliğinde okumakta fayda var.
Ukrayna'ya salt lojistik destekle sınırlı olarak değil, ordusunun komuta, sevk ve idaresinde rol oynayan ABD/NATO, son dönemde güney cephesinde Herson şehrine yönelik karşı saldırıyı zorluyordu. Rusya'da Birleşik Görev Grubu Komutanlığına yeni atanan General Sergey Surovikin ise işe 18 Ekim'de adeta Rusya kamuoyunu hazırlayarak başladı: "Zor bir durum ortaya çıktı. Düşman, Herson'daki altyapı ve konut binalarını kasıtlı olarak bombalıyor. Antonovsky Köprüsü ve Novaya Kahovskaya barajı HIMARS füzeleri nedeniyle hasar gördü. Şehirde gıda temini zor, su ve elektrik temininde sorunlar var. Bütün bunlar vatandaşların hayatlarını karmaşıklaştırıyor, yaşamları için doğrudan tehdit oluşturuyor."
48 saatte tamamlanan çekilme için Milley'in öngörüsü...
Rusya Federasyonu, bu konuşmanın ardından sivillerin tahliyesi için düğmeye bastı. Ekim sonundan itibaren 115 bin sivil tahliye edildi. Ukronazilerin vandallığına maruz kalma riski taşıyan tarihi eserler ve anıtlar güvenli biçimde çıkarıldı. Ve sıra askeri hamleye geldi. 9 Kasım'da Surovikin'den rapor alan Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun çekilme emri geldi. İki gün sonra 11 Kasım'da çekilme tamamlandı. 48 saat sonra Ukrayna güçleri zaten boşaltılmış şehre girdiler, Rusya ordusu önemli bir kayıp vermeden, geride fazla bir mühimmat bırakmadan çekildi. Kimilerinin iddia ettiği gibi 'birileri' mi durdurdu bilmiyoruz fakat Ukrayna ordusu 'tuzak' korkusuyla çekilen Rusya askerlerini takip dahi etmedi. Burada ironik olan ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley'in cuma günü, Herson'daki 30 bin Rusya askeri ve ekipmanları kast ederek "Bu bir iki gün sürmeyecek. Bu güçleri o nehrin güneyine çekmeleri günler, hatta haftalar alacak" demesiydi!
Sonuçları kestirmek şimdilik zor. Ancak Herson cephesinin 'stratejik çekilme' yoluyla 'dondurulduğu' tespiti yapılabilir. Şimdi Dinyeper Nehri'nin sınır kılacak şekilde savunma hatlarını güçlendirilmesi ve 'kış savaşı' için hazırlık yapılacağı beklentileri var. Çekilmenin yaratacağı askeri zaafiyetlerle ilgili pek çok tartışma da var. Hangi çatışmada olmaz? Ancak kısmi seferberlikle takviyelerin devreye girmesi için zaman gerektiği anlaşılırken, Ukrayna'nın Kahovka barajına tehditleri ikmal hatlarının ateş altında olması büyük insan kaynağının kaybına göz yummak anlamına geliyordu. Üstelik Nikolayev ve Odessa yönünde bir hareketliliğin söz konusu olmadığı bir ortamda çekilmenin askeri zorunluluğa dönüştüğü anlaşılıyor. Bu kararı almanın Rusya kamuoyundaki tartışmalar eşliğinde Surovikin'e düştüğü anlaşılıyor.
Kafa karıştıran diplomasi cephesi
Eşzamanlı olarak geçen haftadan beri Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın Kiev ziyareti ve Zelenskiy yönetimine 'müzakere masasını dışlamama' telkinlerinin ABD medyasına yansıması ve Wall Street Journal'de yayınlanan Moskova ile 'gizli anlaşma' iddiaları kafalarda soru işaretleri yarattı. Sullivan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yardımcısı Yuri Uşakov ve Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev ile görüştüğü öne sürüldü. Rusya Dışişleri sözcüsü Maria Zaharova'nın "Müzakerelerden asla vazgeçmedik, elbette şu anda gelişmekte olan gerçekleri göz önünde bulundurarak müzakereye hazırız” vurgulu açıklaması da kaşları kaldırdı. Haliyle bu retorik Herson çekilmesiyle birleştirildi. Zaharova'nın ABD'ye 'Vietnam ve Afganistan'daki aşağılayıcı yenilgilerini' anımsatarak Ukrayna sahasına daha fazla müdahil olmama uyarısı biraz es geçildi.
Zira ABD, 'silah denetimi' gerekçesiyle ve danışmanlarıyla tıpkı Vietnam'daki gibi Ukrayna sahasına inmiş durumda. Sadece boyutlarını bilemiyoruz. Almanya'nın Wiesbaden şehrinde Güvenlik Yardımı Grubu komuta merkezi oluşturulurken, Polonya ve Romanya'nın askeri güçleriyle birlikte doğrudan askeri müdahale tehditleri canlı tutuluyor. ABD'nin 101'inci Hava İndirme Birliği, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk defa Avrupa’ya sevk edildi. ABD nükleer denizaltısı USS Rhode Island Akdeniz'e girdi. Tüm göstergeler ABD yönetiminin Ukrayna'da uzun savaşı istediği yolunda. Yine tüm göstergeler Rusya'nın da 'maliyetlerini yönetebileceği bir uzun savaşı' planladığına işaret. Rusya'nın Washington Büyükelçisi Anatoly Antonov'un, cuma günü İzvestiya'ya sadece medya sızıntılarından yola çıkarak 'ABD'de bir dönüşüm bulunduğu görüşünü saflık olacağını' söylemesi boş yere değil.
Ukrayna'nın dramatik hali
Herson çekilmesiyle dünya kamuoyuna yansıtılan 'gizli anlaşma', Dinyeper nehrini sınır yapacak şekilde Ukrayna'nın kalan toprak kaybını kabullenmesi üzerine kuruluyor. Doğrusu hiç ikna edici değil. Kiev'deki aşırı sağcı liderliğin söz dinleyeceği meçhul olduğu gibi bu Rusya için siyasi/askeri hedeflerden vazgeçmek anlamına gelir. Üstelik Herson dışında cephelerde çatışmalar durmuş değil. Eylülden beri Ukrayna ordusunun karşı saldırısında kazanımları sınırlı kaldı, kayıpları ise büyük. Askeri kaynaklar Rusya kayıplarıyla kıyasladıklarında 1'e 5 veriyorlar. Kırım Köprüsü'nün vurulmasının ardından Ruya'nın sekiz ay sonra ilk kez Ukrayna'nın geri kalanının enerji hatlarını vurması da Kiev için büyük maliyet yaratıyor. Rusya'ya karşı ekonomik savaşın bumerang gibi dönüp vurduğu Avrupa'ya milyonlarca insanın tahliyesinden söz ediliyor.
Büyük resim
ABD medyasına sızan 'müzakere' girişimlerini Amerika'da 8 Kasım ara seçimleriyle birlikte yönetimde oluşan 'ikiliğe' yormak mümkün. Ancak Demokratlar seçimlerde beklendiği kadar 'büyük' kaybetmediler. Herson çekilmesiyle ilgili 'dahiyane' örgörüsüzlüğüyle Genelkurmay Başkanı Milley, 'ne Kiev'in ne de Moskova'nın tüm hedeflere ulaşabileceğinden' hareketle, 'kışın diplomatik çözüm için fırsat penceresi açtığını' söyledi. Neocon kanat kendisiyle fikir birliği içinde olmayacaktır. Onlar açısından Karadeniz/Azak Denizi limanları eşliğinde Ukrayna'nın varlığı, Rusya'nın kuşatılması için hayati önemde.
Ama Moskova'da rejim değişikliği ve Rusya'yı 'iptal etmek' hedefli neocon projesi pek yolunda gitmiyor. Daha önemlisi tetiklediği küresel sonuçlar... ABD, Blinken'ın Stanford konuşmasına yansıyan 'dünyaya biz liderlik edeceğiz' vurguları eşliğinde Rusya'ya desteğini vesile ederek Çin'in de üzerine gitmeyi sürdürüyor. Bu arada Asya, Ortadoğu, Afrika ve Latin Amerika'daki bölgesel güçleri 'yola getiremiyor. BRICS'e 'petrodolar' kardeşi Suudilerin de bulunduğu 12 ülkenin daha katılımından, dolar'a rakip para biriminden söz edilmekte. Ukrayna'da kimin planları ne kadar tutacak bilinmez ama Asya ve Ortadoğu'da daha büyük belalar çıkarsa şaşırmamak lazım.
BirGün / 14.11.22