Rus telefon şakacıları Vovan ve Leksus’un siyasileri işletmesi, çoğunlukla şaka olmanın ötesine geçiyor ve o siyasilerin ağzından dökülenlerle müthiş bir haberciliğe dönüşüyor.
İkili bu ayın başında Beyaz Saray’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ı kandırmıştı. Bolton Ukrayna konusunda, “Fransızların, Almanların ya da her kim olursa olsun Ruslarla müzakere çabalarına son verilmesi gerektiğini” söylemişti.
İkilinin son “kurbanı”, eski ABD Savunma Bakanı Mark Esper oldu.
Taşeron: Ukrayna
Kendisini eski Ukrayna Devlet Başkanı Pyotr Poroşenko olarak tanıtarak Esper’le görüşen şakacı, görüşmenin önemli kesitlerini de RuTube üzerinden yayımladı. Sonuç mu?
Eski Pentagon Şefi Esper, Poroşenko sandığı şakacıya şunları söylüyor:
“Cesur Ukraynalılar bizim burada, ABD’de asla yapmak istemediğimiz kirli işleri yapıyorlar, işte bu yüzden ister mühimmat ister silah ya da istihbarat olsun, elimizden gelen her şeyle sizi desteklemeyi sürdürmeliyiz.” (Sputnik, 15.2.2023)
Esper, kamuya kapalı bir görüşme olduğu için rahatça itiraf ediyor çünkü gerçekten de Ukrayna, ABD’nin “kirli işlerini” yürütüyor, o kirli işler için emperyalizme taşeronluk yapıyor. Nitekim Batı’da da zaman zaman dile getirildiği gibi, bu savaş 24 Şubat 2022’de değil, Rusya’yı kuşatma savaşı olarak çok daha öncesinde başlamıştı.
Hersh: Kuzey Akım’ı ABD vurdu
ABD’nin kirli işleri demişken...
Anımsayacaksınız, Rusya’dan Almanya’ya doğalgaz taşıyan Kuzey Akım-1 ve 2 boru hatlarına 27 Eylül 2022’de sabotaj düzenlenmişti. Batı, elbirliğiyle fail olarak Moskova’yı işaret etmişti. Nasılsa oluşturulan savaş ikliminde “Moskova kendi boru hattını neden vursun” sorusu az sorulacak ve bastırılacaktı!
1 Ekim 2022’de, bu köşede “Kuzey Akım’a sabotajın hedefi” başlıklı bir analiz yapmış ve tersine okları ABD’ye yönlendirmiştim. Elbette analizi siyasi tabloya dayandırmış, devletlerarası ilişkiler düzleminde sabotajın kime yarayacağı üzerinde durarak bir sonuca ulaşmıştım.
Pulitzer ödüllü ABD’li kıdemli gazeteci Seymour Hersh ise doğrudan maddi olgulara yönelerek bir süredir bu konuda çalışıyordu. Hersh çalışmasını neticelendirdi ve sonucu ortaya koydu: Kuzey Akım-1 ve 2 boru hatlarını vuran ABD’nin kendisiydi!
Müttefikleri ne yapacak?
Hersh’ün çalışmasının kopardığı gürültüyü bastırabilmek için şimdi Pulitzer ödüllü kıdemli gazetecinin itibarıyla oynamaya çalışıyorlar; yaşlandı diyorlar, komplocu oldu diyorlar...
Ama gerçek çırılçıplak ortada. Hersh, Democracy Now’a yaptığı açıklamada, bu sabotajın etkilerinin ABD açısından çok büyük olacağını dile getirdi. Beyaz Saray reddetse de gerçeğin ABD’nin NATO müttefikleri tarafından da görüldüğünü belirten Hersh, bir de olasılıktan söz etti:
“Bizim için siyasi etkilerini uzun vadede göreceğiz. Hatta bazı ülkeler NATO’dan çıkacak, çünkü Biden onları soğukta tutmaktan korkmuyor, kazanmayacağı savaşı sürdürmek onun için daha önemli.”
Evet, çok kez yazdık; ABD, Ukrayna üzerinden Rusya’ya karşı savaşırken bir yandan da Almanya-Fransa gibi NATO müttefiklerini “terbiye etmeye” çalışıyor. Hersh’ün işaret ettiği olasılık çok zor olsa da ABD’nin “kirli işleri” ortaya saçıldıkça elbette ABD ile müttefiklerinin ilişkilerinin de tonu değişecek.
Cumhuriyet / 20.02.23