Zafer Aktan yoldaşı kaybettik!

  • Arşiv
  • |
  • Sol Hareket
  • |
  • Eylem ve etkinlikler
  • |
  • 08 Ekim 2012
  • 07:16

(08.10.12) – Yaşamı boyunca devrim ve sosyalizm davasına katkı sunmuş, emek harcamış bir devrimci olan Zafer Aktan, yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle Almanya'nın Wuppertal kentinde yaşamını yitirdi. Aktan için, 9 Ekim Salı günü saat 14.00'te Wuppertal Alevi Kültür Merkezi'nde anma etkinliği düzenlenecek.

Aktan, buradaki törenin ardından, doğduğu Malatya'nın Doğanşehir ilçesi Dedeyazı Köyü'nde toprağa verilecek.

Türkiye Komünist İşçi Partisi (TKİP) Yurtdışı Örgütü, Aktan'ın ölümüyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Zafer Aktan yoldaşı kaybettik!

O devrim ve sosyalizm mücadelesinin bir sıra neferiydi!

2 Şubat 1964 yılında Malatya'nın Doğanşehir ilçesi Dedeyazı Köyü'nde doğdu. Yoksul bir ailenin çocuğuydu. Yaşamı, tüm emekçiler gibi hep çalışarak ve yoksulluk içinde geçti. İlkokulu köyünde, Ortaokulu Ören’de okudu. Sonraki öğrenimine, Akçadağ İlköğretmen Okulu ve en son olarak Urfa Ticaret Lisesi’nde devam etti.

Malatya, Kürt ve Alevi emekçi nüfusun yoğun olarak yaşadığı, her zaman ilerici ve devrimci düşünce, eylem ve örgütlemeye sahne olan bir kentti. TİP’in ilk örgütlendiği kentlerden biriydi. 60’lı yıllarda yaygın işçi, köylü ve gençlik hareketlerine sahne olmuş, 70’li yılların başında ise, ilk gerilla eylemlerine ev sahipliği yapmıştır. Süreç 12 Mart askeri darbesi ile geçici bir kesintiye uğradı.

70’li yılların ortaları yeni bir devrimci yükseliş dönemiydi. Benzer özelliklere sahip tüm kentlerde olduğu gibi, devrimci örgütler yine ilk önce Malatya’da ortaya çıktı, kent daha da kitlesel boyutlar kazanan kitle hareketlerine yeniden sahne olmaya başladı. Zafer Yoldaş, bu ortamda doğdu, daha çocuk denebilecek yaşlarda devrimci düşüncelerden etkilenerek mücadele saflarında yerini aldı. Bir zorunluluk nedeniyle okumak için gittiği Urfa Ticaret Lisesi’nde TDKP-Halkın Kurtuluşu saflarında gençlik çalışmalarına katıldı. Bu çalışmaları yürütürken 29 Nisan 1980'de gözaltına alındı. Yaklaşık bir ay boyunca gözaltında kaldı, işkence gördü.

Zafer yoldaş 12 Eylül dönemini Malatya’da geçirdi. Devrimci düşünceye ilgisini hiç kaybetmedi, burada kaldığı süre zarfında devrimci yoldaşlarına çeşitli yardımlarda bulundu. Zorunluluklar bu kez onu Adana ve İskenderun gibi sanayi kentlerinde yaşamaya itti. Toplam iki yıl Adana ve İskenderun’da Devlet Demiryolu’nda, belli bir dönem de baraj ve inşaat işlerinde çalıştı. Bu dönemde de polisin takip ve tacizlerinden kurtulamadı. ‘89 yılında yurtdışına geldi.

O’nun yurtdışına geldiği tarih hareketimizin Ekim dönemiydi. Kısa süre içinde komünist hareketimizin düşüncelerinden etkilendi ve Ekim’ci oldu. Aktif biçimde çalışmalara katıldı, büyük bir özveri ile her işe el attı, emek harcadı. Denilebilir ki, Zafer yoldaşın içinde olmadığı bir iş yoktu. Bir dönemler yoğun ve yaygın devrimci politik çalışmaların yapıldığı bu kentte polis de dahil, ilericisi, devrimcisi ve gericisi herkes onu tanır. Deyim uygunsa Zafer yoldaş Wuppertal’le özdeşleşmiş biriydi.

Zafer yoldaş yurtdışındaki yaşamını da esas olarak çeşitli işlerde çalışarak sürdürdü. Tıpkı Türkiye’deki gibi yaklaşık 15 yıl Duisburg ve Opladen’da demiryolu işçiliği yaptı.

O mütevazi biriydi, her zaman bir sıra neferi gibi çalıştı, ama, sıra Ekim’i, TKİP’yi, aynı anlama gelmek üzere devrim ve sosyalizm davasını savunmaya geldiğinde, yurtdışı koşullarında az rastlanılan bir militanlık, bir başka söyleyişle bir partizanlık örneği sergiliyordu. En küçük bir karalama ve saldırıya anında sert tepki ortaya koyuyordu.

Ancak Aktan, yakın dönemde ağır bir hastalığa yakalandı. Hastalık öldürücüydü, çok ilerlemişti, ama o, devrimcilikte olduğu gibi bu alanda da inatçılığını konuşturdu. Yaşamak ve yeniden aramıza katılmak için, kimi zaman onunla ilgilenen doktorları dahi şaşkına çeviren inanılmaz bir direnç gösterdi. Yine bu aynı dönemde, Partisini hep merak etti, sorular sordu, iyi bir şey duyduğunda sevindi, gevşekliklere tepki gösterdi. Örneğin, bir defasında bunu, tanık olduğu, Neo-nazilerle ilgili bir afişin yapılmayışına ‘Bu afişleri boynu bükük bıraktınız’ diyerek ortaya koymuştu.

Çocuklarının devrimci olmasını istiyordu. Onları hemen her eyleme gönderdi, gençlik kamplarına katılmaları için özel çaba gösterdi. Zafer yoldaşın son dönemlerdeki en büyük arzusu ise, iyileşip bir an önce kentte yapılacak olan merkezi gece çalışmasına katılmaktı. Hep iyileşeceği umudu içinde oldu, her daim gece çalışmasına yetişeceğini dile getirdi. Ne yazık ki, beklenen oldu, bu mütevazi emekçi ve devrimciyi, partimizi partizanca savunan Zafer yoldaşımızı kaybettik.

Zafer yoldaşın son sözleri, “Ben devrimciyim, cenazemi devrim ve sosyalizm davasının propagandası için değerlendirin” oldu. Zafer yoldaşı unutmayacağız. Onu devrim ve sosyalizm mücadelemizde yaşatacağız.

Zafer yoldaşı unutmayacağız!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!

TKİP-Yurtdışı Örgütü