Yine mi “Barış gücü”?

  • Arşiv
  • |
  • Dış Politika
  • |
  • 15 Ekim 2012
  • 09:44

(15.10.12) – Savaş kışkırtıcılığını tüm hızıyla sürdüren Türkiye, emperyalist şeflerden de desteğini arttırmak için elinden geleni yapıyor. Tampon bölge önerisi destek görmezken BM’nin 3 bin kişilik barış gücü göndereceği haberleri basına yansıdı.

Suriye’de süren iç savaş tablosu, bir yandan başta Türkiye olmak üzere emperyalistler ve uşakları tarafından kışkırtılırken bir yandan da demagoji malzemesi yapılarak dış müdahalelerin önü açılmaya çalışılıyor. Son olarak Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Lahdar Brahimi Suriye’ye yönelik emperyalist planlara dair açıklamalarda bulundu.

Brahmi’nin açıklamalarından yansıyanlara göre Birleşmiş Milletler'in Suriye’ye 3 bin kişilik barış gücü göndermesi planlanıyor. Suriye’ye gönderilecek “Barış gücü”nde Türkiye ve Arap ülkelerinin tarafsız olmadıkları gerekçesiyle yer almamaları öngörülüyor. İngiliz ve ABD’li askerlerin ise Irak ve Afganistan’daki rolleri nedeniyle katılmamaları önerilirken birliğin Fransız, İspanyol, İtalyan, Alman ve İrlandalı askerlerden oluşması öneriliyor.

Sunday Telegraph gazetesinin yer verdiği haberde Avrupa ülkelerinin bu öneriye sıcak bakmayacağının tahmin edildiği belirtiliyor. Brahmi’nin Cumartesi günü gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti sırasında gündeme getirdiği düşünülen “Barış gücü” önerisinin Ankara tarafından nasıl karşılandığı ise bilinmiyor.

Barış gücünün kanlı tarihi

BM’ye bağlı barış gücünün bugüne kadar gittiği yerde kan ve yıkım dışında bir sonuç yaratmadığı biliniyor. BM Lübnan Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) uğursuz görevi 1978’de İsrail’in Lübnan’dan çekilmesini koordine etmek amacıyla başlamıştı. Ancak bunca yıldır İsrail çekilmezken barış gücü emperyalizmin bir çok ülkeye müdahalesinin dayanağı haline geldi. 2006’da ise İsrail’in Lübnan’a saldırısının ardından genişletilen “Barış gücü”nün asker sayısı 15 bine ulaşmıştı.

Lübnan dışında da BM’ye bağlı Barış gücü, Balkanlar’dan Ortadoğu’ya kadar bir dizi gerilimli alana müdahalede bulundu. Sözde barış adına gidilen her yerde katliamlar ve kaos ortamı tırmandı.

Bugün emperyalistlerin timsah gözyaşları dökerek demagoji malzemesi yaptığı Srebrenitsa katliamı sırasında da BM’ye bağlı bir barış gücü görev yapıyordu ve katliama çanak tutmuştu.