Yıkılan barikat yeni bir dönemi başlattı -Mehdi Atay

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 19 Mart 2012
  • 11:12

Örgütlü Kürt muhalefeti, AKP Hükümeti'nin yasak ilan ederek tüm kolluk kuvvetlerinin el birliği ile engellemeye çalıştığı 2012 Newroz'unda devleti ve yasaklarını önüne katıp sürükleyerek, Diyarbakır Newroz Alanı'na yönelik kuşatmayı bertaraf etti. 2012 Newrozu, birçok yönden ele alınması gereken, bugünden geleceğe iz düşüren bir eylemliliğe dönüştü.

AKP tarzı inkarın savunucusu bir kaç sima iktidarın arkasına geçip, ”PKK'yi devletin kurduğu” safsatasının yanı sıra silahlı mücadelenin de Kürtler'e ”kaybettirdiği” iddiasındadırlar. 2012 Newroz'u bir anlamda bu iddiayı doğrulamıştır. Kürt Özgürlük Mücadelesi devletten bir türlü bağlarını koparamayan kesimlere kaybettirmiştir, ancak örgütlü muhalif Kürt hareketi indinde Kürt halkına büyük kazanımlar sağlamıştır. Zira devletin gölgesinden bir türlü çıkamayan bu kesimler devlet dışında bir gücün bu denli büyük ve kitlesel bir hal almamasına inanamazlar. Onların indinde devletin gücü yenilemezdir. Böylesi bir gücü devletin yarattığını söylemek de devlete biat tazelemenin bir biçimidir. Burada söylenen "devletim böyle seni sarsan bir gücü de ancak sen yaratabilirsiniz" ikrarıdır.

AKP Hükümeti BDP Arnavutköy İlçe Yöneticisi Hacı Zengin'i katlederek Kürt sorununda silahı dayatan tarafın Türk Devleti olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu tutum Kürtler'in legal araçlarla sürdürdüğü demokrasi mücadelesi karşısında devletin takındığı tutumu bir kez daha ortaya çıkardı.

Bu bağlamda bugün devletin Newroz'u yasaklama restine karşı Diyarbakır'da Newroz alanını dolduran bir milyonu aşkın Kürd'ün söylediğini doğru okumak gerekir. Newroz alanına akın eden bir milyonu aşkın Kürt şunların altını kalın bir kalemle çizdi;

Bir, devletin yasakçı dayatmaları Kürt Halkı indinde yok hükmündedir, bundan böyle devlet bu perspektifle hareket etmelidir,

İki, İmralı Adası'nın duvarları Diyarbakır'da kurulan barikatlar kadar aşılması gereken açık bir engeldir ve Öcalan'ın özgürlüğü Kürt sorununun siyasal çözümünün olmasa olmaz bir koşulu olduğu gibi Kürt Halkı açısından da yaşamsaldır,

Üç, Diyarbakır Newrozları'na katılımın ”konser ve şarkıcılar” için olduğu safsatası hak ettiği çöplüğe atılmıştır,

Dört, devletin yasaklama haberini manşetlerine taşırken Newroz kutlamalarına gereken ağırlıkta yer vermeyen Türk basını, ahlaksızlığının doruk noktasındadır. Bu nokta dibe vuruşun da son aşamasıdır,

Beş, Türk Devleti'nin Kürt sorunun çözümünde tek muhatabı silahlı kanadıyla, siyasal kanadıyla Kürt Özgürlük Hareketidir bunun garantörü örgütlü Kürt Haklıdır,

Altı, Kürtler devletten hiç bir biçimde korkmamaktadır,

Yedi, Kürt Halkı'nın politik düzeyi ve talepleri konusundaki netliği çözüme her zamankinden daha yakın olduğunu göstermiştir,

Sekiz, otuz yıllık mücadelenin Kürtler içinde uzlaşmacı kesimlere kaybettirdiği ama Kürt halkına kazandırdığı açıktır,

Dokuz, Kürt Halkı kazanımlarının kıymetini bilmektedir,

On, Kürtler geri dönülmez bir yoldadır Türk tarafı bu konuda politikalarını bu gerçeği göz ardı etmeden acilen gözden geçirmelidir,

On bir, Türk Devleti, Kürt politikalarını ve geliştiremediği çözüm iradesini, Kürt Halkı'nın politik düzeyine uygun olarak belirlemelidir, çıtanın altında kalan her yaklaşım Diyarbakır'da kurulan devlet bariyerinin akıbetini yaşamaya mahkumdur,

On iki, Kürtler Devlet'in çözümsüzlük direncini yerlebir ederek özgürlük alanının önünü açmıştır, Kürt Özgürlük Hareketi en dinamik, en güçlü demokrasi gücüdür.

On üç, Kürdistan ve Batı illerinde Newroz coşkusu varken Mehmet Akif Ersoy'un ”Çanakkale” şiirinin Kürtçe tercümesini ve Koma Agire Jiyan Grubu'nun Helin şarkısını yayınlayan TRT 6 ve tüm bileşenleri Türk basınında ahlaksızlıkta birinci sıradadır.

On dört, iki yılı aşkın bir süredir sistemli bir biçimde devam eden ”KCK operasyonu” adı altındaki tutuklamaların Kürt direnişini kırmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır.

ANF – 19.03.12