‘Yerkürenin lanetlileri’ gelecekleri için alanlarda!

  • Arşiv
  • |
  • Dünya
  • |
  • Avrupa
  • |
  • 18 Eylül 2012
  • 08:56

(18.09.12) - Kapitalizmin içinde debelendiği kriz, yerkürenin dört bir yanındaki işçi ve emekçilere yeni sefalet uygulamaları dayatıyor. Zaten toplumsal piramidin altlarında yer alan işçi ve emekçiler her gün daha da yoksullaşıyor, açlık ve sefalet ile boğuşuyor. Bununla birlikte emekçilerin görece “ayrıcalıklı” kesimleri dahi bugün sosyal yıkım saldırılarından nasibini alarak dünkü konumlarını yitiriyor.

Sonuç yerkürenin dört bir yanında emekçilerin öfkesinin sokağa taşması, özgürlük ve gelecek talepleriyle greve çıkarak hayatı durdurması oluyor. Portekiz’den Güney Afrika’ya, İspanya’dan Yunanistan’a, ABD’den Almanya’ya emekçiler sokaklardan eksik olmuyor.

Portekiz ve İspanya'da yüzbinler yürüdü

17 Eylül Cumartesi günü Portekiz’de, 1974'te Salazar faşist diktatörlüğüne karşı yapılan ‘Karanfil Devrimi'nden sonra tarihinin en büyük protesto eylemi yapıldı. Ülkenin 40 değişik şehrinde bir milyon insan sokağa çıktı. 10 milyon nüfuslu Portekiz’de nüfusun onda biri, yani her on kişiden biri protesto eylemlerinde yer aldı. IMF, Euro ve Avrupa Merkez Bankası'ndan oluşan soyguncular Troykası’nın kriz programına karşı seslerini yükselttiler. Troyka çetesi; işçi ve çalışanlardan yapılan kesintilerin %11'den %18'e çıkartılmasını, ayrıca ücretlerin net olarak %7 düşürülmesini dayatıyorlar. Buna karşılık, işverenlerin payının yüzde 23,75'ten yüzde 18'e düşürülmesi istiyorlar. Troyka çetesinin fütursuz saldırısına karşı Lizbon'da sokakları dolduranlar, "Troyka’nın canı cehenneme - Biz hayat hakkımızı istiyoruz!" pankartları altında yürüdüler.

Portekiz’deki yürüyüşün çağrısını, taban örgütleri, inisiyatifler, öfkeliler grubu, sol partiler ve devrimci güçler yaptılar. Sendikaların gerici yönetimleri ise yürüyüşleri desteklediklerine dair açıklama yapmakla yetindiler

Yürüyüşçüler bilinçli olarak Lizbon'daki İspanya Meydanı’nda durarak, değişik ülkelerdeki mücadelenin birleştirilmesine vurgu yaptılar.

Portekiz’de işsizlik, resmi rakamlara göre son on yılda hızlı bir tırmanışla yüzde 4'den yüzde 15,7'ye çıktı. Resmi açıklamalara göre, 655 bin kayıtlı iş arayanların sadece yüzde 55'ine, 300 ila 550 euro arasında değişen, işsizlik sigortası vb'lerinden geçim yardımı yapılmış.

Geçen yıl yüzde 2,3 küçülen Portekiz ekonomisi bu yıl da 3,3 oranında küçülecek. Yatırımlar, geçen yılın aynı dönemine göre bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 19 düştü. İç tüketimdeki daralma ise aynı zaman diliminde 5.9'dan 7,6'ya yükselmiş. Uygulanan soygun politikasına bağlı olarak, en büyük vergi gelirini dolaylı vergi denilen soygunla elde eden burjuva devletin vergi geliri de giderek daha da düşecek, buna karşılık bütçe açığı büyüyerek devam edecek. Bu demek oluyor ki, Avrupa’da bir burjuva devlet daha önümüzdeki aylarda iflasını ilan edecek.

Kitlesel protestolar altında ezilen Portekiz hükümetinden, muhalefetteki burjuva sosyalist parti de desteğini çekmek zorunda kaldı. Burjuva cephesi işçi sınıfı ve emekçilerin kitlesel basıncı karşısında dağıldı.

İspanya’da yüzbinler grevde

Aynı gün komşu ülke İspanya'da da değişik şehirlerde yüzbinler sokaklara çıktılar. En kitlesel eylem “Madrid’e yürüyüş" parolası altında,150 değişik örgütün çağrısıyla 600 bin insanın katılımıyla yapıldı. Protestoların merkezinde Franko artığı Rjoy'un gerici hükümeti ve onun krizi emekçilerin sırtına yıkma politikaları vardı. Madrid'de 600 bin eylemci "Biz bankaların büyük dolandırıcılıklarına ödeme yapmayacağız!" çağrısını yaptılar.

Otoyolda 120 kilometrelik kuyruk

İspanya'da metro ve tren grevleri Madrid ve Barcelona gibi büyük şehirlerin otoyollarında uzun kuyruklara neden oldu.

Hükümetin özelleştirme kararına karşı çıkan ve 24 saatlik grev yapan demiryolu işçilerinin yanı sıra maaşlarındaki kesintileri protesto eden Madrid'deki metro ve Katalonya Özerk Yönetimi'ndeki toplu taşıma sektörü çalışanlarının iş durdurma eylemleri, iş giriş ve çıkış saatlerinde trafiği kilitledi. Trafik Genel Müdürlüğü, Madrid'de otoyollarda 120 kilometreye varan kuyruklar oluştuğunu açıkladı.

Bu arada Ulaştırma Bakanlığı katılımın grevlere yüzde 22,68 olduğunu savunsa da sendikalar, grevlere katılımın yüzde 90 düzeyinde olduğunu duyurdu.

Öte yandan Madrid'de düzenlenen gösterilerde, demiryolu ve metro çalışanları Atocha Tren İstasyonu'ndan kent merkezindeki Sol Meydanı'na kadar yürüdü. Hükümeti protesto eden demiryolu ve metro çalışanlarına, yeni eğitim ve öğretim sezonunun başlaması sebebiyle ekonomik krizden maaşları ve bazı sosyal hakları kesintiye uğrayan eğitim sektörü çalışanları da destek verdi.

Gün boyunca Atocha tren istasyonunda yapılan gösteriler sırasında güvenlik önlemlerini aşmaya çalışanlar ile polis arasında arbede yaşanırken, 3 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Madrid'deki metro çalışanları 21 ve 28 Eylül ile 1 Ekim tarihlerinde de trafiğin yoğun olduğu belirli saatlerde iş durdurma eylemi yapacaklarını açıkladı.

Yunanistan'da yargı ve sağlık felç oldu

Yunanistan'da hakimler ve doktorlar greve gidiyor. Yunanistan'da maaşlarının kesilmesi planlanan hakimler iş bırakma eylemi yaptı.

Alınan karar doğrultusunda 17 Eylül 2012 Pazartesi gününden başlayarak mali davalara bakan hakimlerin 20 gün boyunca iş bırakacakları ve 6 Ekim 2012 tarihine kadar davalara bakmayacakları açıklandı.

Diğer taraftan Yunanistan Hakimler ve Savcılar Birliği de 17-22 Eylül 2012 tarihleri arasında iş bırakma kararı almıştı.

Devlet Hastaneleri'nde görev yapan doktorların da mesai ücretlerini alamadıkları gerekçesiyle 17 Eylül 2012 Pazartesi gününden itibaren iş bırakacakları açıklandı. Doktorların eyleminin ne kadar süreceği konusunda herhangi bir açıklama yapılmazken, devlet hastanesinde görev yapan doktorların ilerleyen günlerde protesto gösterileri de düzenlemesi bekleniyor.

Yunanistan’da PAME’nin uzun süredir çağrısını ve çalışmasını yaptığı genel grev kararı nihayet verildi. Yunanistan’da tüm emekçiler 26 Eylül günü şalter indirecek.

İşçilerin federasyonu olan GSEE ve kamu emekçilerinin federasyonu olan ADEDY de greve katılma kararı aldı

ABD'de 'öğretmen isyanı' yayılıyor

ABD'nin Şikago kentinde son 25 yılın en büyük öğretmen grevi yaşanıyor. İki haftadır sokaklarda gösteri yapan öğretmenler, ücretlerinin arttırılmasını ve iş koşullarının düzeltilmesini istiyor.

ABD'nin nüfus açısından en büyük kentlerinden biri olan Şikago'da, grev yüzünden 350 bin öğrenci yeni eğitim dönemine başlayamadı.

Şikago Öğretmen Sendikası ve Kent Yönetimi arasında aylar süren pazarlıkların ardından çözüm bulunamaması üzerine, öğretmenler iki hafta önce şehir genelinde greve başladı. 26 bin üyesiyle grevi sürdüren sendika, ücret artışı ve sosyal güvenlik şartlarında iyileştirilmeye gidilmesini talep ediyor.

Kent Yönetimi ile aylar öncesinde pazarlık masasına oturan öğretmenler yüzde 4’lük maaş artışını yeterli bulmadı.

'Wall Street'i işgal et' 1 yaşında

"Wall Street’i işgal et” (OWS) hareketinin hafta sonundaki yıldönümü etkinlikleri tutuklamalara sahne oldu.

Hareket, 17 Eylül 2011’de kapitalist sistemin kalbinin attığı New York’ta başlamış, kısa sürede ABD’ye ve dünyaya yayılmıştı.

Zengin ve yoksulların gelir dağılımındaki adaletsizlik, sosyal eşitsizlik, işsizlik ve kapitalist ekonomik politikaları protesto etmek amacıyla başlatılan hareketin destekçileri, yıldönümü öncesindeki üç gün içinde New York’un çeşitli yerlerinde toplanarak, etkinlikler düzenlediler.

"Bankalar kurtarıldı, biz satıldık"

Cumartesi günü göstericiler, geçen yılki eylemlerde üs görevi gören Manhattan yarımadasının güneyindeki Zuccotti Park’a doğru yürüyüş yaptı.

“Bankalar kurtarıldı, biz satıldık”, “Bizler yüzde 99’uz” şeklinde sloganların atıldığı yürüyüş sırasında en az 15 kişinin, “asayişi bozdukları” gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alındığı bildirildi.

Hareketin birinci yıldönümüyle ilgili esas etkinlikler, bugün düzenlenecek. Bunlar arasında göstericilerin New York Borsa Binası'nı kuşatma ve Manhattan’ın ekonomik merkezinde oturma eylemleri yaparak, sabahın erken saatlerinde yaşanacak yoğun trafiği aksatma girişimleri yer alıyor.

Almanya'da doktorlardan grev uyarısı

Ülke genelindeki 14 tabip odasının ültimatomu andıran ortak açıklamasında hastalık kasalarının bugün akşam saatlerine uzlaşmaya dönük hiçbir adım atmaması halinde grevlerin başlayacağı belirtildi. Bu süre boyunca hekimler muayenehanelerinde verecekleri tıbbi hizmetleri asgari seviyeye çekecek.

Hastalık kasaları ile hekimler arasındaki anlaşmazlık kasaların gelecek yıl hekim başına ortalama bin 800 euro daha az ücret ödeyerek, toplamda 2,2 milyar euro tasarruf etmek istemesinden kaynaklanıyor.

Muayenehane ruhsatına sahip olan 150 bin hekim ve psikoterapi uzmanı yüzde 11 artışla yılda fazladan 3,5 milyar euro talep ederken, kasaların teklif ettiği yüzde 0,9 oranındaki artış toplamda ancak 270 milyon euroya ulaşıyor.

Hekimlerin muayenehane başına yüzde 10 gelir kaybına uğrayacağını belirten tabip odaları ise mevcut şartlarda yeterli tıbbi hizmet verilemeyeceğini ifade ediyor.

Güney Afrika'da maden işçilerine yeni saldırı

Güney Afrika'da polisin ateş açması sonucu 34 madencinin katledildiği Marikana platin madeninde polis, katliamın birinci ayında yapılmak istenen yürüyüşe de saldırdı.

Polis şeflerinin bir bölümünün geçmişteki apartheid ırkçı rejim döneminden kalma olduğunu belirten madenciler, "Irk ayrımı geri mi dönüyor?" sorusunu sordu.

Gösteride şiddeti çağrıştıracak hiçbir olay olmamasına rağmen devletin silahlı güçleri gösteriye izin vermedi. Yaşanan sözlü gerginlik sonrası işçiler, dağıldı.

6 bin kişinin geçimini sağladığı Marikana platin havzasında, polis bir gün önce madencilerin yatıp kalktığı barakaları didik didik etmiş, ateşli silahlara rastlamadıklarını açıklamıştı.

Altından da değerli bir metal olarak bilinen platin elde edildiği için "platin çemberi" olarak bilinen Marikana bölgesindeki maden ocaklarında, toplam 6 bin işçi çalışıyor. Devam eden grevin dünya platin piyasasını sarsacak ölçüde önemli olduğu vurgulanıyor.