“Yasa rant projesidir”

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 23 Mart 2012
  • 10:29

(23.03.12) - Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Ankara 4 No'lu Şube üyesi Reşit Sümbül, meclisten geçirilmeyi bekleyen 4+4+4 yasa tasarısı ve sendikanın grev kararı hakkındaki görüşlerini gazetemizle paylaştı.

- 4+4+4 yasa tasarısı hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce AKP hükümeti bu yasa ile ne hedefliyor?

Reşit Sümbül: Bu yasa ile özellikle okul öncesi eğitimin ortadan kaldırılması ve okulöncesi öğretmen istihdamı yükünden kurtulmak istenmektedir. Piyasanın ihtiyacına uygun “ara eleman” olarak adlandırılan iş gücünü hizmete sunmaktır. Bunlarla özellikle yoksul aile çocuklarını bu açıdan potansiyel olarak değerlendirerek, üniversiteleri elit kesimin hizmetine bırakmaktır. Tam da kapitalizme ve uluslararası küresel sermayenin ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir yasadır. Giderek çalışma saatlerinin uzatılarak ara eleman olarak tanımlanan kesimin günde 12- 13 saat çalıştırılması ve sömürünün katmerli hale getirilmesi hedeflenenler arasındadır. Bu yasa ile anayasada yer alan “eğitimin parasız olması” maddesi kaldırılmaktadır. Bununla yoksul işçi-emekçi çocuklarını okuldan uzaklaştırarak çocuk işçiliğinin önü açılıyor. 2. 4 yıllık için eğitimin örgün olma zorunluluğu ortadan kalkıyor, bu da çocuk gelinler ve çocuk işçiler gerçeğini derinleştirmiş oluyor. Sadece 60 ile 72 ay olarak ifade edilen okula başlama yaşı netlik kazanmış oluyor.

Bu yasa ile eğitimin demokratik, bilimsel temelden uzaklaştırılıp toplumun dokusunun değiştirilmesi hedefleniyor. Başbakan'ın da açıkladığı gibi ”dindar ve kindar bir gençlik” oluşturulmak isteniyor.

Diğer yandan tam bir rant projesidir bu yasa. Fatih Üniversitesi'nin tabletleri gibi ürünlerin satılabileceği, diğer yandan örgün eğitime ayrılan bütçenin minimuma indirilebileceği maddeler içeriyor.

- Yasayı geri püskürtmek için nasıl bir mücadele hattı izlenmeli? Eğitim Sen’in grev kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sümbül: Eğitim Sen’in tek başına püskürtebileceğini düşünmüyorum. Zaten bu işin asıl muhatapları yoksul ailelerdir. Elbette Eğitim Sen bu mücadelede yol gösterici olmak zorundadır. Fakat sorunun kapsamı Eğitim Sen’i fazlasıyla aşmaktadır. Demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları ile bu süreç birlikte örülmeli, bu yasadan canı yanacak olan herkesin de bu sürece müdahil olması gerekmektedir.

Kızıl Bayrak / Ankara