(16.07.12) - “Reform” adı altında meclisten geçirilen 3. Yargı Paketi düzenlemesiyle eli kanlı ülkücü katiller ve kontrgerilla tetikçileri sokağa salınırken, aynı düzenleme dinci-gericilere de yaradı. "KCK" adı altındaki operasyonlarda gözaltına alınıp tutuklanan ilerici ve devrimci güçler üzerindeki yargı terörü tam gaz devam ediyor.

Basına yansıyan haberlere göre Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Cuma günü mesai bitimine dakikalar kala, 120 Hiz-ut Tahrir örgütü yönetici ve üyesini serbest bıraktı. Sermaye hükümetinin Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise konuyu inkar ederek bırakılan Hiz-ut Tahrir üyesi 12 kişi olduğunu iddia etti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 19 Nisan 2004'te Hizb-ut Tahrir örgütünün "Devletin ve Cumhuriyet'in varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak, ele geçirmek amacıyla kurulduğunu" hükme bağlamıştı.

Daha önce de, devlet destekli katliamlar gerçekleştiren Hizbullah yöneticisi ve üyeleri, 10 yıl tutukluluk süreleri dolduğu için tahliye edildikten sonra yeniden tutuklanmalarına karar verildi. Ancak, Hizbullah üyeleri bulunamadı.

3’üncü Yargı Paketi kapsamında serbest kalan ülkücü katil Muhsin Kehya, tahliyesinin ardından şunları söylemişti: “Bugün AKP olmasaydı, özellikle Başbakan olmasaydı, cesaretle cesurca böyle bir yasayı çıkarmaları mümkün olmayacaktı. Kendisine tekrar tekrar teşekkürlerimi iletiyorum.”