Uludere: Ölü çocuklar büyümüyor – Çiğdem Toker

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 30 Mart 2012
  • 04:47

Çoğu 'onlu yaşlardaki' 35 köylünün, savaş uçaklarından atılan bombalarla,  paramparça edilişinin üzerinden üç ay geçti.
Olay aydınlansın diye kurulan TBMM Uludere Komisyonu'nun sorduğu üç soru, 93 gündür cevapsız: 

'İstihbarat nereden geldi, Heron görüntülerini kim değerlendirdi, vur emrini kim verdi?'

Her fırsatta olayın üzerinin örtülmeyeceğini vurgulayan; muhalefetin eleştirilerini  'sabır' telkiniyle karşılayan TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün'le görüştüm.

Üstün; Milli Savunma, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları'ndan resmen istedikleri belge ve cevapların hala gelmediğini doğruladı. 

(Not: Bütün kurumların merkezi Ankara'da) 
Yazdıkları yazının üzerinden bir buçuk aya yakın bir süre geçtiğini hatırlattım: 'Geciktiğini düşünmüyor musunuz?'
Üstün, sıkıntı yüklü bir ses tonuyla, 'Bekliyoruz' dedi.

Her üç bakanlıktan da cevap gelmemesini nasıl yorumluyordu? 

- Adalet Bakanlığı'ndan 'beş yıllık kaçakçılık dava istatistiklerini talep ettiklerini, bu verilerin derlenmesinin zaman alabileceğini' belirtti Üstün. 
- İçişleri Bakanlığı'ndan mülkiye müfettişlerinin raporlarını istediklerini, bu raporlara 'dışarıdan' ulaştıklarını, (gariptir; 'üst komutanlıklara' vurgu yapan rapor, üç hafta önceki Komisyon toplantısında tartışıldı) ancak resmi cevabın hala gelmediğini, fakat gelmesi gerektiğini söyledi.
- Ve göndereceği cevaplarla faciayı aydınlatma konumunda olan MSB-Genelkurmay Başkanlığı'ndan da henüz yanıt yoktu.
Cevabını MSB üzerinden vermesi beklenen Genelkurmay'ın, cevabı neden geciktirdiğini sorduğumda ise Başkan Üstün, bir tahmin olarak Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturma üzerindeki 'gizlilik kararı'nın etken olabileceğini ifade etti.

'GİZLİLİK KARARI ENGEL OLMAMALI'

'Peki' dedim bu kez: 
'Genelkurmay Başkanlığı'nın bu gizlilik kararını gerekçe göstererek, size bilgi vermeme gibi bir hak ve yetkisi var mı?'

Üstün'ün cevabı önemli:

'Olmaması gerekir. Biz Meclis'iz, Komisyon'uz. İstediğimiz bilgi ve belgeleri göndermeleri gerekir. Ama belki onların da hassasiyetlerini anlamak gerekiyor.'
Son sorum 'Peki ne zamana kadar bekleyeceksiniz?' oldu.
Başkan Üstün, 'Bu konuda belli bir süre sınırı yok. Ama sık sık hatırlattığımızı kamuoyunun bilmesini isterim' dedi.
Üstün, açık bir üslupla söylemese de; sorularına cevap gönderilmemesinden rahatsız.
'Gerçekten niyet olsa, bu sorunun cevabı bu kadar gecikir miydi?' soruma ise   'Hayırlısı olsun' demekle yetindi.

Komisyon Başkanı, özellikle şu sıkıntının ağırlığını hissediyor:
Hukuki bir engel olmamasına karşın; Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı soruşturması için alınan gizlilik kararının, 'fiili bir engel'e dönüşmesi.
Bu görüşmeden edindiğim izlenim; Uludere facianın aydınlanması konusunda; yasama organının yetki ve iradesini aşan bir tablo olduğudur. 

Eminim ki, 'inceleme ve soruşturmalar devam ediyor' dur.
Ama ölü çocuklar büyümüyor ki.

Akşam / 30.03.12