Üç maymun – Serdar Akinan

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 21 Nisan 2012
  • 04:30

YGS sınavında, 50.805 aday dört testten herhangi ikisinden en az 0,5 net sayısı çıkaramadığı için puanı hesaplanamadı.

Yani sıfır aldılar.

1 milyon 837 bin öğrenciden 700 bini ise matematikten sıfır aldı.
Bu sonuçlar eğitim sistemimizin kalitesi hakkında bence bize bir fikir vermeli.
Bu çarpıcı veriyi elbette her türlü okuyabilirsiniz. Diyebilirsiniz ki zaten 50.000 çocuk sınava katılmadı. Bunlar iki milyon üzerinden bakıldığında düşük rakamlar. YGS bir seviye sınavı değil, vs.
Burada gözden kaçan bir detay var. O sınavda sorular en az dört soru çok basit dört işleme dayanan temel bilgi diyebileceğimiz, basit bir akıl yürütmeyle çözülebilecek muhtevada sorular.
Yani 1 milyon 837 bin öğrenciden 700 bini matematik sorularından sıfır alıyorsa burada çok ciddi bir sorun var demektir.
Elbette bu minik detay başka okuma şekilleriyle önemsizleştirilebilir.
Tıpkı Türkiye'nin dünyanın 18. büyük ekonomisi olması gibi. Bu veri doğru mu? Doğru... Bu cümleyi kuran iktidar bu veriye dayanarak hemen yığınların önüne bir havuç koyuyor.
Hedef 2023'te ilk on arasına girmek. Durmak yok yola devam!
Peki ama bir başka endesk daha var. Yaşam uzunluğu, okur yazar oranı, eğitim ve yaşam düzeyi doğrultusunda hazırlanan insani gelişmişlik endeksi!
187 ülke arasında 92. sıradayız...
Bu da bir veri. Ve bu verinin denklemi kaliteye dair miktara değil.
Bu rakamlara bakarken aklıma Dr.Ersin Arslan geldi.
Bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülen o gencecik doktor.
Ersin Arslan'ın cenazesi toprağa verildi bu kez İstanbul'dan iki saldırı haberi geldi. İçinde doktor bulunan ambulansa hasta yakınları ''geç kaldığı'' için saldırdı.
Aynı saatlerde Çapa'da Prof. Dr. Alper Toker'e bir hasta yakını saldırdı. Güvenlik güçleri hocayı zor kurtardılar.
Geçtiğimiz yıllarda Profesör Göksel Kalaycı maalesef bu kadar şanslı değildi.
Peki neden?
Gelin ben size neden olduğunu anlatayım.
Yukarıdaki eğitim tablosundaki verileri nasıl okuyorduk. Sağlıkta da aynı yöntem geçerli.
Sağlık Bakanı, dönüşüm diyerek bambaşka hedefler koydu.
Meseleyi hasta hekim ilişkisinden çıkardı.
Hekimin hastaya ayırdığı muayene süresini 5 dakikayla sınırladı. Performans sistemiyle aslında büyük bir sistem sorunu yarattı.
Sağlık politikasını bir müşteri memnuniyeti düzeyine indirgedi.
CRM merkezi bile kuruldu. Adı SABİM. Bildiğin şikayet hattı.
Tam gün yasasıyla ciro odaklı çalışan sağlık sisteminde eğitimin çökeceği uyarısında bulunan hocaları da tabiri caizse açgözlü suçlular ilan etti. İtibarsızlaştırma kampanyası yaptı...
Bugün bu saldırıların azalacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Sunulagelen resme bir de buradan bakın.
Eğitim, sağlık ve adalet...
Demokrasi?
Üç maymun...

Akşam – 21.04.2012