(23.04.12) - Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay, Malatya'daki konuşmasından hemen sonra bu defa sermaye devletinin resmi ajansı olan AA'ya yaptığı açıklamalarla 1 Mayıs hakkında konuştu. Taksim diye bir "olmazsa olmazı" olmadığını söyleyen Atalay, "Bize her yer Taksim" gibi Taksim 1 Mayısı'nın anlamını karalamaya çalışan bir üslup kullandı. "Kırmadan, dökmeden" diye vurgulayan Atalay, anlatımlarında asıl amaçlarının işçi ölümlerini, kıdem tazminatını dillendirmek olduğunu belirtti. 2012'de ölen işçi sayısını hangi hesaba dayandırdığını bilinmez ama 46 olarak söyleyebilecek kadar sermaye devletini ve patronları kollayan bir açıklama sundu.

10 yıldır alan tartışmalarından sıkıntıların gündemleşmediğinden yakınan Atalay Taksim 1 Mayısı'nın temelinde bu ihtiyaca yanıt üretmek, işçi sınıfının icazet sınırlarını kırması demek olduğunu gizlemeye çalışıyor. Taksim'i bir alana indirgeyerek eleştirilerinin temeline koyan Atalay Ankara'da neden iki ayrı miting yapıldığını ise açıklamaktan kaçındı.

Keza Tük-İş içinden 11 sendikanın da Taksim kararlılığının parçası olmasını bilgi sınırda ifade edip üstünden atladı.

Sendika bürokratlarının asıl çekincesi binlerce Türk-İş üyesi işçinin Taksim 1 Mayısı'yla taşıdığı mücadele isteğinin alevlenmesidir. Sermaye devletinin icazetine mahkum ettikleri işçilerin bürokratik kastlarını yıkmasından korkuyorlar. Taksim 1 Mayısı'nın kazanılması sürecinde Çağlayan'a, Kadıköy'e kaçanlar Taksim'de kazanılan 1 Mayıs kürsülerinde rahat konuşamadıklarını biliyor. Bundan dolayı Taksim'den kaçıyorlar.