06.10.12) – Meclisten jet hızıyla çıkarılan tezkerenin ardından akıllara gelen sorulardan biri de, saldırganlığın hedefinin Batı Kürdistan ve Kürt halkı olmasıydı.

Tezkereye meclisten geçtikten sonra bir dizi yorum yapıldı. En çok tartışılan noktalardan biri ise tezkerenin kapsamı oldu. Zira resmi gazetede de yayınlanan ve daha önce CHP milletvekillerinin de teşhir ettiği tezkereye göre TSK’ya dünyanın herhangi bir yerine savaş açabilme yetkisi veriliyor. Bu düzenleme akıllara Kürt halkına yönelik yeni bir saldırı endişesi de getiriyor.

Sermaye devletinin Güney Kürdistan’a yönelik saldırgan tutumu biliniyor. Geçtiğimiz yıl çıkarılan Kuzey Irak tezkeresiyle bu ülke topraklarına yönelik “terörle mücadele” adı altında operasyon düzenleme yetkisi meclis tarafından askere verilmişti. Ancak bu tezkerenin süresi bu yıl 17 Ekim’de doluyor. Meclis açıldığı sırada önüne alacağı ilk gündemin bu tezkerenin uzatılması olacağı ve bunu Kürt halkına yönelik saldırının bir parçası olarak gündeme getirileceği biliniyordu. Ancak Suriye üzerinden çıkarılan yeni tezkere, eskisinin uzatılmasını da gereksizleştirdi. Çünkü yeni tezkerenin hayli geniş ve belirsiz olan hedefi, Güney Kürdistan’a yönelik operasyonlara da olanak tanıyor.

Yine Suriye’de özerk bir yapıya kavuşan Batı Kürdistan’a yönelik de sermaye devletinin tutumu bilinmekte. Bir süredir bu coğrafyayı tehdit eden sermaye devleti, son tezkere ile birlikte bölgeye bir müdahalede bulunabileceğinin sinyallerini vermekte gecikmedi. Özellikle tezkerenin ardından burjuva medyada, Batı Kürdistan’a yönelik çok sayıda provokatif haber yer almaya başladı.

  Biryandan Suriye ile çatışma içerisinde bulunan Batı Kürdistan ise kendi güvenliğini sağlamak için ikinci tugayını oluşturdu. Türkiye’nin baskı ve tehditlerine karşı bir süre önce oluşturulan YPG (Halk Savunma Birlikleri) Kamışlı’da ikinci tugayını da kurdu.

ANF’ye açıklamalarda bulunan YPG yetkilileri Türkiye ile sorunları olmadığını ancak olası bir saldırı karşısında üst düzey direniş göstereceklerini belirterek “Kürdistan topraklarını savunmak için dünyayla da savaşırız” dediler. YPG’nin açıklamaları ve görüntüleri de burjuva medya da kara propaganda konusu yapılarak büyük bir tepkiyle karşılandı.

BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak da tezkere değerlendirmesi sırasında Batı Kürdistan tartışmalarına değindi. Tezkereyi bölgesel savaş hazırlığı olarak niteleyen Kışanak, Batı Kürdistan’a yönelik müdahaleye dair ise şunları söyledi: “Suriye'deki Kürtlerin özgürlüklerine karşı çıkmasına sonuna kadar direneceğiz. Sadece karşı çıkacağız demiyorum. Eğer Türkiye orada Kürtlerin özerk bölgesini işgal etmek amacıyla bir askeri operasyon düzenlerse biz hepimiz karşısında yer alacağız. Gerekirse tankların önüne geçeceğiz.”

Hükümet cephesinden ise henüz bu konuda bir açıklama gelmiş değil.