Taşeron İşçileri Kurultayı işçi kürsüsü oldu!

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • 15 Nisan 2012
  • 11:31

Kurultayın gücü ve coşkusuyla 1 Mayıs'a!

(15.04.12) – Taşeron İşçileri Kurultayı bugün (15 Nisan) Kartal M. Boy Düğün Salonu'nda gerçekleştirildi. Taşeron köleliğine karşı mücadeleyi büyütme iradesinin öne çıktığı kurultayda, 'Taşeron İşçileri' pankartı arkasında 1 Mayıs'ta Taksim'de olma çağrısı yapıldı.

Tersanelerden, enerji işkolundan, belediyelerden, metal ve tekstil gibi sektörlerden taşeron işçilerinin yoğun katılım sağladığı kurultay işçi kürsüsü oldu. Direnişçi işçilerin de katıldığı kurultayda, kapitalist sömürüye karşı mücadeleyi büyütme ve örgütlenme çağrısı yapıldı.

BDSP'den coşkulu yürüyüş

Kurultay öncesinde Esentepe Durağı'nda toplanan BDSP'liler kurultayın yapıldığı salona coşkulu bir yürüyüşle geldiler. “Taşeron işçisi köle değildir!” ve “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!” sloganlarının atıldığı yürüyüşte “Direniş mevzilerinden kurultaya” yazılı pankart açıldı. Salon girişine sloganlarla gelen BDSP'liler sloganlar ve alkışlarla karşılandı.

İşçi kürsüsü kuruldu

BDSP'lilerin gelmesinden ardından, tüm katılımcıların kurultay salonunda yerlerini almasıyla kurultay programı başlatıldı.

Selamlama konuşmasıyla başlayan kurultay programı, 1 Mayıs'ı işçi sınıfına armağan eden, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçiler anısına saygı duruşuyla devam etti.

Saygı duruşunun ardındhttp://www.kizilbayrak.net/fileadmin/images/Isci_sinifi/sinif-hareketi-2012/Taseron_Iscileri_Kurultayi-Nisan_2012/kurultay-2.jpgan sağlık, PTT ve belediye taşeron işçilerinin mücadelesini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı.

Kurultay için oluşturulan divanda Tersane İşçileri Birliği Derneği Başkanı Zeynel Nihadioğlu, Maltepe Belediyesi direnişçisi İlhan Yıldırım, Kartursaş işçisi Nurettin Suludere yer aldı.

Kurultaya Tuzla tersaneler havzasından işçiler, Enerji Sen üyesi taşeron işçileri, Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No'lu Şube yöneticileri ile Adalar, Ataşehir, Kartal, Kadıköy'den belediye işçileri, Haber-İş üyesi Telekom işçileri ve farklı sektörlerden taşeron işçileri de katıldı. Ayrıca Çağdaş Hukukçular Derneği yöneticileri de kurultaya katılım sağladı.

Tebliğlerde mücadele çağrısı

Kurultayın ilk bölümünde tebliğ sunumları gerçekleştirildi. “Taşeronlaştırma ve mücadele” başlıklı tebliğde taşeronluk sisteminin, sermaye açısından karını daha da arttırması, işçiler açısından da güvencesiz çalışmanın dayatılması anlamına geldiği, tam da bu nedenle, önemli bir kar kapısı olduğundan kaynaklı olarak taşeronlaştırmanın yaygınlaştırıldığı ifade edildi.

Taşerona karşı mücadelenin önemine vurgu yapılan tebliğde şu talepler sıralandı:

- Taşeronluk sistemi derhal kaldırılmalıdır!

- Herkese iş güvencesi ve kadro hakkı sağlanmalıdır!

- İş sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmalıdır!

- Esnek çalışma uygulamalarına son verilmelidir!

- Sendikalaşmanın ve örgütlenmenin önündeki her türlü engel ortadan kaldırılmalıdır!

- İşçi sınıfı açısından kapıda bekleyen kıdem tazminatının gaspı ve UİS geri çekilmelidir!

Ardından, Genel-İş İstanbul Yakası 1 No'lu Şube Başkanı Mahmut Şengül tarafından taşeronluk sisteminin belediyelerdeki yansımasını ele alan tebliğ sunuldu. İşçi sınıfının, üzerinde oynanan oyunlara karşı kendi taleplerini belirlemesi gerektiğini belirten Şengül, kurultay çalışmasının bunun ilk adımı olduğunu vurguladı. Herkesi örgütlü mücadeleye davet eden Şengül, taşeron çalışmanın kader olmadığının altını çizdi.

Örgütlü oldukları belediyelerdeki taşeronluk gerçeğine değinen Şengül, “Bir ağaç gibi hür, bir orman gibi kardeşçesine” diyerek herkesi orman gibi birlik olmaya çağırdı. Şengül konuşmasını, 1 Mayıs'ta Taksim'de Taşeron İşçileri Kurultayı pankartı arkasında yer almaya çağırdı.

Taşeronlaştırmanın fabrikalar ve metal sektörüne yansımaları ise Metal İşçileri Birliği adına okunan tebliğde işlendi. Taban örgütlenmelerinin önemini vurgulayan metal işçilerinin tebliğinde şu ifadelere yer verildi:

"Parçalı olduğumuz için saldırıları göğüsleyemediğimiz bir gerçek. Ancak bunu aşmanın yolu da bir araya gelmek ve küçük de olsa ilk adımları atmaktan geçmektedir. Bugün birilerinin öğütlediği gibi taşeron sisteminin kaldırılmasını parlamentodan ve yasa koyuculardan beklemek, bu sermaye temsilcilerinden medet ummak geçmişte olduğu gibi bugün de boş bir hayal olacaktır. Çözüm taşeron ya da kadrolu, sendikalı ya da sendikasız ayrımı yapmadan bütün işçilerin birleşik, fiili meşru ve militan mücadele hattından geçmektedir. Zira taşeron saldırısı bütün bir işçi sınıfının sorunudur."

http://www.kizilbayrak.net/fileadmin/images/Isci_sinifi/sinif-hareketi-2012/Taseron_Iscileri_Kurultayi-Nisan_2012/zeynel-tibder.jpg

TİB-DER yöneticisi Zeynel Kızılarslan tarafından sunulan tersane tebliğinde de tersanelerde taşeronluk sisteminin tüm sonuçlarının başta iş cinayetleri, ücret gaspları, sosyal hakların her türlüsünün gasbı olmak üzere genel olarak işçilere yansıdığı belirtildi. "İşçi sınıfının en gelişmiş örgütleri olan sendikalar ise taşeronluk sistemiyle tersanelerde örgütlenemez duruma gelmişlerdir" denilen tebliğde, tersanelerdeki durum aktarıldı.

Kartal Belediyesi Başkan Danışmanı Hasan Kumral da tebliğ sunumlarının ardından kürsüden söz aldı.

Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No'lu Şube Eğitim Sekreteri Ahmet Arıkan da söz alarak “Rızkı veren allahtır. Kaderimizde ne varsa onu yaşarız” anlayışını eleştirdi. Bu anlayışın yaygınlaşması durumunda mücadelenin zayıflayacağını vurguladı. Teslim olmama çağrısı yapan Arıkan, geçmiş deneyimler üzerinden mücadele vurgusu yaptı.

Maltepe Belediyesi taşeron işçisi İlhan Yıldırım, taşeron köleliğinin işçi sınıfına etkilerini konu alan bir sunum gerçekleştirdi. Sermayenin, taşeronluk sistemini tercih nedenlerini açan Yıldırım, teşaronlaştırma ve güvencesizliğin genel çalışma biçimine dönüşmesinin nedenlerini açtı. 1 Mayıs'ta taşeron işçileri olarak yerlerini alacaklarını söyledi.

BDSP: Sermayeye karşı direnişi büyütelim

BDSP temsilcisi ise, taşeronluk sisteminin 12 Eylül cuntasından sonra hayata geçirildiğini ve AKP döneminde daha da yoğunlaştığını dile getirdi. Son 10 yılda sosyal yıkım saldırılarının yoğunlaştığını, faşist baskı ve terörün hayata geçirildiğini belirten BDSP temsilcisi, direniş mevzilerinin iki sınıfın karşı karşıya geldiği alanlar olduğunu hatırlattı. Sermaye sınıfına dur diyecek olan tek sınıfın işçi sınıfı olduğunun altını çizen BDSP temsilcisi, kapitalizm son bulmadıkça saldırıların süreceğini hatırlattı. İşçi sınıfının devrimci rolüne vurgu yapılan konuşmada, en basit mücadelelerinin bile iktidar sorununa dayandığını dile getirdi. İşçi sınıfının kolektif mücadele yeteneğine dikkat çeken BDSP temsilcisi, işçi sınıfının her türden eşitsizliğe son verecek olan tek sınıf olduğunu sözlerine ekledi. İşçi sınıfının siyasallaşması ve bilincini geliştirmesinin önemine değinen temsilci taban örgütlülüklerini kurma çağrısında bulundu. BDSP konuşmasının sonunda, sermaye sınıfına karşı örgütlü direnişi büyütme çağrısı yapıldı.

Çakır: Kapitalizm varoldukça iş cinayetleri sürecek

http://www.kizilbayrak.net/fileadmin/images/Isci_sinifi/sinif-hareketi-2012/Taseron_Iscileri_Kurultayi-Nisan_2012/isig-murat.jpgİşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Sözcüsü Murat Çakır da kürsüden söz alarak kurultayı selamladı. İş cinayetlerinin, kapitalist sistem varoldukça devam edeceğini ifade eden Çakır, 2000'li yıllardan itibaren iş cinayetlerinde ve meslek hastalıklarındaki yoğun artışa dikkat çekti. 25 milyon işçinin 10-11 milyonunun sigortasız olduğunu belirten Çakır, 2007 yılından beri iş cinayetlerine karşı yürütülen mücadeleye dikkat çekti. Son 1 yıldır Meclis çatısı altında biraraya geldikleri bilgisini veren Çakır, patronların kullandığı “iş sağlığı” kavramına vurgu yaptı. İş kazası tanımına da değinen Çakır, patronların önem verdiği tek şeyin daha fazla kar olduğunun altını çizdi.

Ocak ayında Kırıkkale'de meydana gelen patlamayı hatırlatan Çakır, Harb-İş üyesi işçilerin ölümünün güvenceli işyerlerinde de yaşandığını ifade etti. Esenyurt, Eskişehir, Elazığ, Adana Kozan, Maraş-Afşin'deki işçi katliamlarına değinerek, 2011 yılında resmi rakamlara göre 1563 işçinin hayatını kaybettiğini, ancak bu sayının çok daha fazla olduğunun bilindiğini dile getirdi. İş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin aileleriyle dayanışmaya çağıran Çakır, 28 Mayıs'ta Petrol-İş Genel Merkezi'nde gerçekleştirilecek etkinliğe katılım çağrısında bulundu. Çakır'ın konuşmasının ardından “Artık yeter! Ölmek istemiyoruz!” sloganı atıldı.

Murat Çakır'ın konuşmasının ardından ilk bölüm tamamlandı.

Pınar Aydınlar kurultayı selamladı

Kurultayın ikinci bölümü sanatçı Pınar Aydınlar'ın sahne almasıyla başladı. Aydınlar'ın söylediği devrimci türkü ve marşlara işçiler de eşlik etti. Aydınlar, emek hırsızlarına, faşizme, iş cinayetlerine karşı mücadele eden işçileri selamladı. Emeği ve alınterini görmezden gelenlere karşı hangi din, dil ve renkten olursa olsun işçilerin yanyana olması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs'ta alanlarda olmaya çağıran Aydınlar, 1 Mayıs'ın, işçilerin kanlarıyla kazanıldığını sözlerine ekledi. Taşeron işçiliği adı altında işçilerin yol sayıldığını söyleyen Aydınlar “Yaşasın halkların kardeşliği! Yaşasın işçi sınıfı!” diyerek konuşmasını noktaladı.http://www.kizilbayrak.net/fileadmin/images/Isci_sinifi/sinif-hareketi-2012/Taseron_Iscileri_Kurultayi-Nisan_2012/kurultay-6.jpg

Şimşek: Örgütlü mücadele etmeliyiz

ÇHD MYK üyesi Av. Zeycan Balcı Şimşek, kurultayın ikinci bölümünün ilk konuşmasını gerçekleştirdi.

Taşeronluk sisteminin nasıl ortaya çıktığını aktaran Şimşek, 12 Eylül darbesinden sonra çıkarılan tüm yasaların taşeronluk sisteminin önünü açtığını dile getirdi. Bugün gelinen noktada, her alanda taşeronluk sisteminin hüküm sürdüğünü ifade eden Şimşek, patronların maksimum kar için işleri taşeronlara devrettiğini sözlerine ekledi. Taşeronda çalışan işçilerin güvencesiz ve düşük ücretler altında çalıştırıldığını dile getiren Şimşek, taşeron çalıştırmada kuralsızlığın hüküm sürdüğünü sözlerine ekledi. Türkiye'de ABD ve Çin modelinin örnek alındığına dikkat çeken Balcı Şimşek, örgütlü bir şekilde mücadele edilmediği koşullarda işçileri daha kötü koşulların beklediği uyarısında bulundu. Taşeronluk sisteminin, işçi sınıfını bölen ve parçalayan özelliğine değinen Balcı Şimşek, sadece işçiler açısından değil doktorlar ve avukatların da işçileşme süreci içerisinde bulunduğunu dile getirdi.

Güvencesizliğin kadın işçileri de vurduğunu söyleyerek konuşmasını sürdüren Balcı Şimşek, örgütlenme konusunda sendikalara da büyük görevler düştüğünü hatırlattı. Asıl önemli olanın, taşeron işçilerinin örgütlenmesi olduğunu vurgulayan Balcı Şimşek, buraları örgütlemenin herkesin boynunun borcu olduğunu ifade etti.

Çapa işçileri kürsüde

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde mücadelelerini sürdüren Çapa taşeron işçileri adına Kadir Ağsu söz aldı. Taş-İş-Der adına konuşan Ağsu, taşeron sisteminin artık yıkılması gerektiğini ifade etti. Bütün işçilerin birleşerek üretimden gelen güçlerini kullanması gerektiğini söyleyen Ağsu, taşeron köleliğine karşı mücadele süreçlerini aktardı. Sağlıkta taşerona karşı yürüttükleri mücadeleyi anlatan Ağsu, mücadelenin genişletilmesi ihtiyacına vurgu yaptı. 22 Nisan'da Ankara'da Sağlık Bakanlığı'nın bahçesine çadır kuracaklarını duyuran Ağsu, 55 gündür Çapa'daki direniş çadırında mücadele verdiklerini dile getirdi. Verdikleri mücadele sonucunda taşeron işçilerinin yıllık izin hakkını kazandıklarını ifade eden Ağsu, mücadelelerinde kazanım sağladıklarını sözlerine ekledi. “Çünkü bizler artık biliyoruz ki bu yolda yalnız değiliz. Zafer direnen emekçinin olacak!” sözleriyle konuşmasını noktaladı.

Konuşmanın ardından “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganı atıldı.

Konuşmalarda birlik vurgusu

Kurultayda ayrıca, Hey Tekstil işçilerinin 21 Nisan Cumartesi günü gerçekleştireceği dayanışma gecesine çağrı yaptı.

Dev Sağlık-İş Sendikası Eğitim ve Örgütlenme Uzmanı Salih Öz ise, sağlık alanında yürüttükleri fiili-meşru mücadeleyi hukuki kazanımlarla taçlandırdıklarını dile getirdi. Türkiye'nin sekiz merkezinde kurdukları çadırlarla mücadeleye devam ettiklerini söyleyen temsilci sokaklarda buluşma çağrısıyla konuşmasını noktaladı.

Genel-İş 1 No'lu Şube Disiplin Kurulu Başkanı ve Kartursaş işçisi Murat Aydoğan ise, hiçbir iş güvencesi, sosyal hakkı bulunmayan, en çok ezilen işçiler olduklarını belirtti. Taşeronluk sisteminin, modern çağın kölelik sistemi olduğunu söyleyen Aydoğan, patronların kar hırsı nedeniyle yaşanan iş cinayetlerine dikkat çekti. İşçi sınıfına yönelik topyekün saldırıya dikkat çeken Aydoğan, çıkartılan yasalara değindi. Kıdem tazminatı saldırısına dikkat çeken Aydoğan, çalıştığı taşeron firmada yaşadığı sorunlardan bahsetti. Belediyedeki kadrolu-taşeron ayrımına dikkat çekti.

Hey Tekstil işçileri adına konuşan İsmail Tekin, işçi sınıfının dostunun yine işçi sınıfı olduğunu hatırlattı. Hep birlikte mücadele etme çağrısı yapan Tekin, kimsenin işçi sınıfını bölmesine izin vermemesi gerektiğini vurguladı. 420 işçi olarak işten atıldıkları bilgisini veren Tekin, dün yaşadıkları saldırıya değindi. Tayyip Erdoğan'ı protesto etmek istedikleri için araçlarına saldırıldığını belirten Hey Tekstil işçisi, direniş yerine baskı ve zorla götürüldüklerini ifade etti. 70 gündür sürdürdüklerini belirten Tekin, bundan sonra daha da güçlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Sendikalara da çağrı yapan Tekin, örgütlenmek için harekete geçilmesi çağrısında bulundu.

http://www.kizilbayrak.net/fileadmin/images/Isci_sinifi/sinif-hareketi-2012/Taseron_Iscileri_Kurultayi-Nisan_2012/kurultay-7.jpgTaşeron Bilişim İşçileri adına bir işçi konuşma yaptı. "Bize beyaz yakaları diyorlar. Biz beyaz yakalarımızı bir kenara bırıkatık. Biz de işçi sınıfının bir parçasıyız." diyerek söze başlarken Vodafone, Avea gibi şirketlerde taşeron çalışmanın arttığını ifade etti. Bilişim çalışanı, çalıştıkları sektörde biraraya geldiklerini, bir bülten çıkarmaya baladıklarını dile getirerek, örgütlenme adımları atıldığını dillendirdi. Konuşmasına taşeronlaşmaya karşı birlikte mücadeleye çağrısı ile son verdi.

RMK Tersanesi önünde gerçekleşen ELTA Gemi Elektrik direnişinden bir işçi konuştu. ELTA işçisi, 500-600 lira maaş aldıklarını, çalışma koşullarının ağırlığı karşısında nasıl örgütlendiklerini aktardı. İşten atma saldırılarıyla mücadelelerinden yıldırılmaya çalışıldığını aktardı. Kıdem tazminatlarının kaldırılmasına da değinilen konuşmada tersanelerde mücadeleye devam edileceği belirtildi.

Genel-İş 1 No'lu Şube Yönetim Kurulu üyesi Yusuf Ceylan, 1990'lı yıllarda Pendik Belediyesi'nde yürüttükleri mücadelede deneyimleri paylaştı. O dönemki Belediye-İş yöneticilerinin mücadelelerini ortada bıraktığını dile getiren Ceylan, direnerek başarıya ulaştıklarını vurguladı. Kurultayların çoğaltılarak, taşeron işçilerinin örgütlenmesi için mücadelenin büyütülmesi çağrısında bulundu.

Devrimci Anarşist Faaliyet ve EHP temsilcileri de söz alarak kurultayı selamladı.

Kardeş Elektrik'ten bir metal işçisi ise, yakın süreçte işbaşı yaptığı fabrikadaki taşeronluk benzeri sisteme değindi. İki farklı ismle aynı patrona ait iki fabrikanın aynı yerde üretim yaptığına söyleyen işçi, aynı iş yapılmasına rağmen farklı isimdeki fabrikalarda çalışıldığına ve fabrikalardan birinde sendikanın olduğuna değindi. Bunun da işçileri böldüğüne değindi. Taşeronluk sisteminin, işçi sınıfının hücrelerine kadar girdiğini ifade eden işçi, işçi sınıfı olarak bunu yenebileceklerini sözlerine ekledi.

İnşaat işçisi Ali Doğan da, taşeronluk sisteminin en ağır yaşandığı yerin şantiyeler ve inşaat sektörü olduğunu dile getirdi. “Üreten biziz” diyen Doğan, işçi sınıfının yaşadığı sorunlara karşı birleşmekten başka bir yolun olmadığını dile getirdi. Bu sistem devam ettikçe gerçek kazanımın olmayacağını söyledi.

Kartal Belediyesi taşeron işçileri adına konuşan Ersin Duman ise, 15-16 Haziran direnişinin, Maden-İş geleneğinin ve Tekel işçilerinin mirasçısı olduklarını dile getirdi. İşçilerin düzen partilerinden medet beklememesi gerektiğini vurgulayan Duman, düzen partilerine aldanmama çağrısı yaptı. İşçi sınıfının bilimsel ideolojisinin ve sınıf bilincinin yaratılması gerektiğini hatırlatan Duman, kurultayın toplanmasının önemli olduğunu dile getirdi. Kurultayın, 1 Mayıs alanında kendisini ifade etmesinin önemine dikkat çekti.

PTT direnişçisi Rıza Soylu da, 9 ay süren direnişlerini hatırlattı. Kurultayın önemli bir adım olduğunun altını çizen Soylu, düzenin mahkemelerine aldanılmaması gerektiğini söyledi. İşçi sınıfının hedefinin düzen ve sistem olması gerektiğinin altını çizen Soylu, 1 Mayıs alanlarına çağrı yaptı.

MİB'den kavga daveti

Kurultayda son konuşmayı Metal İşçileri Birliği adına Özlem Kalaycı yaptı. Kalaycı, Türk Metal çetesine darbe vuran Bosch işçileri ve Cengiz Makine işçilerini selamladı. Sermaye sınıfının sömürüde sınır tanımadığını dile getiren Kalaycı, MESS Grup TİS sürecine dikkat çekti. İşçilerin örgütlenmemesi durumunda başarı elde edemeyeceğini söyleyen Kalaycı, MİB olarak bu denklemi bozmak için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Bütün metal işçilerini sermaye sınıfının saldırılarına karşı kavgaya davet etti. 1 Mayıs'ın kitlesel ve özüne uygun geçmesinin önemine değinen Kalaycı, tüm metal işçilerini MİB pankartı arkasında 1 Mayıs'a davet etti.

Kurultayın gücüyle mücadeleyi büyütme çağrısı

Kurultayın kapanışında konuşan İlhan Yıldırım, kurultaydan alınan güçle mücadeleyi sürdürme çağrısında bulundu.

Suriye'ye yönelik müdahale planlarına dikkat çeken TİB-DER Başkanı Zeynel Nihadioğlu ise işçilerin birliği halkların kardeşliğini savunduklarını, işçi sınıfının kurtuluş mücadelesinden yana olduklarını dile getirdi. Sosyal yıkım saldırılarına karşı mücadele çağrısı yapan Nihadioğlu, Maltepe, Elta ve Hey Tekstil işçilerine yönelik saldırılar karşısında sınıf dayanışmasını yükseltmenin önemine değindi. İlerici, demokratik ve devrimci güçlere karşı da yoğun bir saldırı olduğunu söyleyen Nihadioğlu, bu saldırılara karşı barikat olma çağrısında bulundu. Konuşma, 1 Mayıs'ta emperyalist savaşa, iş cinayetlerine, faşist baskı ve teröre karşı herkesi Taksim'e çağırdı.Kurultay bu konuşmayla sonlandırıldı.

Kurultaydan notlar:http://www.kizilbayrak.net/fileadmin/images/Isci_sinifi/sinif-hareketi-2012/Taseron_Iscileri_Kurultayi-Nisan_2012/kurultay-3.jpg

- Kurultayın gerçekleştirildiği salonun girişine Maltepe Belediyesi taşeron işçileri imzalı “Hak verilmez alınır! Zafer sokakta kazanılır” pankartı asıldı.

- Kurultayın yapıldığı salondaysa  “İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır” ve “Emperyalizme, şovenizme ve kölece yaşam koşullarına karşı işçilerin birliği halkların kardeşliği” pankartlarının yanısıra Maltepe Belediyesi taşeron işçilerinin direnişini ve mücadele taleplerini anlatan pankartlar asıldı.

- Farklı belediyelerde yürütülen kurultay çalışması sonucunda kurultaya katılan Kartal Belediyesi taşeron işçileri de Maltepe Belediyesi taşeron işçilerinin direnişini “Direnenler kazanır! Maltepe Belediyesi taşeron işçilerinin direnişini selamlıyoruz” pankartıyla selamladılar.

- Mersin Büyükşehir Belediyesi taşeron işçileri, İzmir Aliağa Belediyesi taşeron işçileri, Çapa taşeron işçileri, Adana Seyhan Belediyesi taşeron işçileri de kurultayı selamladılar.

- Kurultayda İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) tarafından gönderilen mesaj okundu.

- “Taşeron işçisi köle değildir!”, “Kahrolsun düzen partileri!”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!” ve “Zafer direnen emekçinin olacak!” sloganları katılımcılar tarafından sıklıkla atıldı.

- Taş-İş-Der, DHF, DAF da kurultaya katılım sağladı.

- Araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır, BİR-KAR, Ekim Gençliği, Hatay Tekel işçileri, Küçükçekmece BDSP, MEPA işçileri de kurultayı selamladı.

- “1 Mayıs'ta 1 Mayıs alanındayız!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Hey Tekstil işçisi yalnız değildir!” sloganları da kurultayın ikinci bölümünde öne çıkan sloganlardı.

Kızıl Bayrak / Kartal