Süt de 'çürüyünce'... – Nihal Kemaloğlu

  • Arşiv
  • |
  • Düzen cephesi
  • |
  • 03 Mayıs 2012
  • 00:26

'Ali okulda süt içti sonra ambulansla hastaneye gitti' fişi dün itibariyle Milli Eğitim Tarihimizin kara tahtasına beyaz tebeşirle yazıldı...

'Okul Sütü Akıl Küpü' projesi sabah törenlerle başlatıldıktan kısa bir süre sonra 800'e yakın öğrenci okul servisleri ve 112 ambulanslarıyla hastanelere taşınıyorlardı..
Diyarbakır'dan Edirne'ye, Samsun'dan Antalya'ya ülke coğrafyamızın elverdiği ölçekte süt dağıtımı gerçekleşen ilköğretim okullarındaki  öğrenciler eşanlı mide bulantısı, karın ağrısı şikayetleri başgösterince şehirlerdeki hastaneler küçük öğrencilerle dolup taşmıştı...
Oysa sabah basında çıkan haberlerde, Okul Sütü programı kapsamında ihaleyi kazanan firmalarca okullara ilk parti süt dağıtımının 'sıhhatle' yapıldığı ve süt dağıtımında bir problemin yaşanmadığı duyuruluyordu...    
Hayvancılık Genel Müdürü, bu programla hem öğrencilere süt içme alışkanlığının kazandırılacağını hem de piyasalardaki 'arz fazlası' sütün bu projeyle yerini bulduğunu söylüyor..
Okullara dağıtılacak sütler en kalitelisinden yağlı sütler olurken Okul Sütü Komisyonu dağıtım yapılacak her bir parti için numune alacak ve analiz maliyeti de firmalar tarafından karşılanacaktı..
Ama öyle olmadı... Ulusal Süt Programı ilk gününde göçüp piyasanın merkezine çökerek ulusal süt zehirlenmesine dönüştü..
Elbette piyasaların 'arz fazlası' ucuz  ve 'uzun' ömürlü süt sevimli ambalajında durduğu gibi durmamış ve ekranlarda kem küm konuşan uzmanların saklama şartlarını öne çıkaran açıklamalarını bile anında olumsuzlamıştı....
Anlaşılan bozuk sütü koordineli biçimde Sivas, Adana, Kırıkkale, Edirne, Konya, Samsun, Diyarbakır gibi farklı bölgelerdeki okullara dağıtımını gerçekleştiren süt ihalesini kazanan 4 ortaklı girişimin de herhalde günde piyasadan çekeceği 3 bin 500 ton sütün haftalık, aylık, yıllık karıyla bayağı başı dönmüştü..
Diğer taraftan mülki amirler de her zamanki refleksleriyle kamu sağlığını doğrudan  etkileyen gıda ve çevre zehirlenmeleri, kirlilikler olur da ortaya çıkarsa halka bilgi vermektense Diyarbakır Valisi gibi çocukların şikayetlerinin psikolojik olabileceğini belirtiyorlardı.
Sivas Valisi'nden de 'zehirlenme demeyelim de bozuk sütün, bozuk gıdanın verdiği biraz kısmen psikolojik, kısmen de rahatsızlık' açıklaması geldi, belli ki akşam üstüne doğru 'laktoz intoleransı' tanısı kuvvetlendirilerek gündeme oturtulacaktı..    
Ne diyelim dün Türkiye'de İlköğretim Okullarında çocukların tadını beğenmeyip içmek istemediği 'akıl küpü sütler' öğretmenler zoruyla içirilince 'toplu psikolojik zehirlenme sanrısı' bütün ülkeyi baştan başa sarmıştı...
Ama girişimciyi korumak, süt piyasalarını esirgemek gerekince 'bozuk süt  insanı zehirlemez ama psikolojik olarak zehirlenme belirtileri yaratır' önermesine varabilirdik ki zaten istenen de oydu..
 

Akşam / 03.05.12