Sorun biraz da Alevilerde – Ezgi Başaran

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 26 Temmuz 2012
  • 03:08

Alevilere karşı son zamanlarda 'gün aşırı' frekansına çıkan cemevi-dindir-mezheptir-değildir tartışmasının mankafalılıktan öte sebebi var.

Ankara Valiliği Dernekler Müdürlüğü’nde sorun var.

Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği’nin tüzüğünü alıyor eline, yaslıyor resmi devlet kafasına.

Sopalı abisinin ceket eteğini çekip şikâyet ediyor: Bunların tüzüğünde “Alevilerin ibadet yeri cemevidir ve bu derneğin amacı da Aleviler için cemevi yaptırmak” diye 2 madde var. Olacak iş mi, filan.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nda sorun var.

Hukuka, hukuk felsefesine değil de, ceketini çekiştirenin kimliğine bakıyor. Devletimsi biriyse, gerekeni yapıyor. Ki bu hikayede de öyle oluyor.
Açıyor davayı Cemevi Yaptırma Derneği’ne.

Ne diye?

Diyanet İşleri’ne göre ‘cemevlerinin ibadethane kapsamında kabul edilmesi mümkün olmadığından’ bu tüzük de Türkiye Cumhuriyeti’ne uymuyor! Uymuyorsa, zaten dernek kapatılsın. Diye yani.

Bir iyi kahraman var bu bilindik macerada: Ankara 16. Asliye Hukuk Dairesi.
Alevilerin ibadet yerinin cemevi olduğu yüzyıllardır halk tarafından kabul görmüş bir gerçektir. Böyle bir davaya lüzum yoktur. Diye güzel güzel akla, vicdana davet etti.

***

Bizim memlekette geçen maceralarda iyi kahramanların ömrü kısa ve olay örgüsüne etkisi az olur. Burada da öyle oldu.

Dava temyize gitti. Dün öğrendik ki, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi kapatma davasını reddeden mahkeme kararını bozdu.

Cemevleri ibadethanedir diye tüzük maddesi olan bir derneğin kapatılıp kapatılmamasını geçerli bir tartışma konusu olarak gördü yani.
Evet, Yargıtay’da sorun var.

TRT Çocuk kanalındaki yayvan pide suratlı minik Pepe bile Alevilik propagandası yapıyor çünkü ‘dede’ ve ‘can’ kelimelere çok geçiyor diye protesto etmeye kalkanlar çıktı.

Dolayısıyla dev sorun bu ülkenin tornasında.
Valisi de dernek müdürü de, Yargıtayı da o tornadan çıkıyor. Higgs bozonuyla sohbet ederken yanlışlıkla bu memlekete düşmüş değiller.

***

Fakat burada bir hatırlatma daha yapmalıyım: Alevilere karşı son zamanlarda ‘gün aşırı’ frekansına çıkan cemevi-dindir-mezheptir-hakkıdır-değildir tartışmalarının mankafalılıktan öte sebepleri var.

Bir kere belli başlı 36 Alevi vakıf ve derneği geçen Mayıs ayında Şahkulu Dergâhı’nda buluşup ortak bir platform oluşturmaya karar verdi. Türkiye Alevileri Örgütleri Platformu olarak da hemen bir deklarasyon yayınladılar. Tekke ve Zaviyeler Kanunu’yla ellerinden alınan vakıf ve dergâh mallarının iadesini talep ettiler. Bu konuda AİHM’e kadar gideceklerini defaatle belirttiler. Şahkulu Vakfı Başkanı Prof. Mehmet Turhal’a göre saldırı frekansındaki bu artış biraz da Alevilerin örgütlü ve hep beraber seslerinin çıkmaya başlamasından kaynaklanıyor. Şöyle diyor Prof. Turhal: “Fakat katiyen geri adım atmayacağız. Şahkulu Dergâhı’nın tam karşısında yine dergâha ait bir arazi var. Bu araziyi bir şirkete ihaleyle satmışlar. Şirket önce konut yapacağım demişti, şimdi öğrendik ki alışveriş merkezi yapacaklar. Belediye meclisinden onay bekliyorlar. Tabii ki dava açıyoruz. Elimizden ne geliyorsa, hakkımızı arayacağız.”

***

Alevilerde de sorun var.

Yıllarca onları yok sayan, aşağılayan aktörler, kanunlar, karakterler yetiştiren malum tornanın başında bekledikleri için.

Bugüne kadar boynu bükük durdukları, bir araya gelmekte çok geç kaldıkları için.
Alevilerin ibadet yerini Alevi olmayanlarla tartışmaya çalışıp nefes tükettikleri için.
“Alevilik İslam’ın içindedir” teziyle kabul görmeye çalıştıkları için.

Evet artık kabul edelim: Biraz da bu yüzden, alışveriş merkezi manzarasına karşı ‘gel camiye’ marşını dinleyip duruyoruz.

Radikal / 26.07.12