Saldırı yasalarını sokakta parçalayalım!
AKP iktidarının işçi sınıfına dönük saldırıları hız kesmiyor. Bir taraftan sefalet ücretine, ağır ve yıpratıcı çalışma koşullarına mahkum edilen işçi sınıfının, öte taraftan çıkarılan saldırı yasalarıyla elinde kalan son hak kırıntıları da bir bir ortadan kaldırılıyor.
Son olarak geçtiğimiz dönem gündeme getirilen ve işçi sınıfının sendikal örgütlenme, TİS ve grev haklarını ortadan kaldırmayı öngören “Yeni İş İlişkileri Yasası”nın 30 maddelik ilk bölümü meclis genel kurulunda onaylandı.
Sendikal bürokrasi ihanet zincirine yeni bir halka eklendi
Meclise getirilen saldırı yasasının kabul edilmesinde ihanetçi sendikal bürokratlarının fazlasıyla payı var. Zira sürecin başından beri koltuklarını kaybetmemek için var gücüyle çalışan, bunun için sermayenin ve AKP iktidarının bir dediğini iki etmeyen sendika ağaları öte taraftan saldırı yasasını meşrulaştırmak için elinden geleni yaptı. Sendikaların başına çöreklenmiş bu işçi kahyaları yasa tasarısı meclise gelmeden önce sermaye temsilcileri ve AKP hükümeti ile masada yaptığı pazarlıklar sonucu yeni bir ihanetin altına imza atmış oldu.
Mecliste onaylanan saldırı yasası sürecin başından beri sözde işçi temsilcileri ve sermaye çevrelerinin ortak kararıymış gibi yansıtılmaya çalışıldı. AKP iktidarının yasa tasarısını “ortak mutabakat” olarak sunmasının gerisinde ise sendikal bürokrasinin bu ihanetçi tutumu yer alıyor.
Sendikal örgütlenme, grev ve TİS hakkı ortadan kaldırılmak isteniyor
Saldırı yasasına göre daha önce 28 olan işkolu sayısı 20'ye düşürülüyor. Yeni düzenlemelerle birlikte yetki tespiti, baraj uygulamaları ve yasaklarla bütün olarak işçi sınıfının örgütlenmesinin önüne geçilmek isteniyor. 30 kişiden az sayıda işçinin çalıştığı işyerlerinde sendikal faaliyetlerinden dolayı işten atılan işçilerin sendikal tazminat ve işe iade hakkı ortadan kaldırılıyor. Bu yönüyle meclis açılışı öncesi sermaye devletinin, işveren temsilcileri ve sendika bürokratlarıyla el ele vererek hazırladığı ve TBMM'ne gönderdiği yasa tasarısı, kapsamlı bir yıkım operasyonu anlamına geliyor. Gelinen aşamada saldırı tasarıları parça parça meclisten geçiriliyor.
Saldırı yasalarını sokakta parçalayalım!
Sınıfa dönük kapsamlı bir saldırı anlamına gelen, sendikal örgütlenmeyi, grev ve TİS hakkını ortadan kaldırmayı hesap eden İş İlişkileri Yasasını geri püskürtmek, ancak militan, kitlesel dişe diş bir mücadele ile mümkün olabilir. Saldırı yasasının kağıt üzerinde kalması, dahası parçalanıp bir kenara atılmasının başkaca bir yolu yoktur.
Bu görev ise en başta öncü-devrimci işçilerin omuzlarında duruyor. Önümüzdeki dönemde saldırıları geri püskürtmek, kazanılmış hakları korumak ve yenilerini elde etmek için öncü işçilerin, devrimci ilerici güçlerin ve işçi sınıfı adına mücadele yürüten bütün kurumların burjuvazinin yeni kavga çağırısını kabul etmesi ve kavga bayrağını daha da yükseltmesi gerekiyor.
