(21.09.12) – Kapalı kapılar ardında yaptıkları kirli pazarlıklarla işçi sınıfı ve emekçilerin ekmeğine kan doğrayan sendika ağaları, sermaye hükümeti AKP ve patron örgütleri ile bir kez daha uğursuz bir planın altına imza attı.
Uzunca bir süredir işkolu istatistikleri yayınlanmayarak sendikaların toplu sözleşme yapması fiilen engellenirken dün (20 Eylül) AKP şefi Tayyip Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve TİSK Başkanı Tuğrul Kudatgobilik'in katıldığı bir görüşmede yetki sorunu sonuca bağlandı.
Nihai baraj yüzde 3 olacak!
Toplu İş İlişkileri Yasası konusunda hükümet, patron örgütleri ile işbirlikçi Türk-İş ve Hak-İş'in vardığı anlaşmaya göre örgütlenme ve toplu sözleşme hakkının önündeki barajlar korunacak. Şimdiye kadar, hükümet ve patron örgütleri ile yaptıkları pazarlıkları üyelerine ve emekçilere kazanım olarak sunan sendika ağaları işkolu barajı konusunda yüzde 1'lik barajı dahi çok buldu.
Yeni anlaşmaya bulunan kılıf ise “geçişli baraj sistemi” olarak formüle edildi. Hükümetle varılan uzlaşmaya göre, sendikaların işkolu barajı önümüzdeki ilk dört yıl için yüzde 1, daha sonraki 2 yıl için yüzde 2 ve nihai baraj da yüzde 3 olarak yasada yer alacak.
Sağlanan mutabakat kapsamında, 1 Ekim'de TBMM açılır açılmaz yasa gündeme alınacak.
Görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, şu an itibariyle toplu sözleşme yapabilmek için 1600 civarında yetki talebi olduğunu, ancak yasa çıkmadığı için yetki veremediklerini anlattı. Sistemde mutabakat sağlanan ilk konunun geçişli bir sistem olduğunu belirten Çelik, "Bu yüzde 1, yüzde 2, yüzde 3 şeklinde. Ana baraj yüzde 3 olacak. Fakat ilk dört yıl için yüzde 1, daha sonra 2 yıl için yüzde 2 ve nihai baraj da yüzde 3 olarak yasada yer alacak." bilgisini verdi.
Bakan Çelik, SGK verileri çerçevesinde şu anda çalışan 11 milyon işçi göründüğünü ancak bakanlık kayıtlarında bu rakamın 5 milyon 400 işçiye düştüğünü belirterek baraj uygulamasını gerekçelendirmeye çalıştı.
Türk-İş baraj istiyor...
İstatistikleri yayımlamayarak, kıdem tazminatı ve esnek çalışma gibi planlar karşılığında sendikalarla yetki pazarlığı yaptığı bilinen sermaye sınıfı temsilcilerinin, kıdem tazminatının gaspı, Ulusal İstihdam Stratejisi gibi başlıklar konusunda bir anlaşma sağlayıp sağlamadığı konusunda ise yansıyan herhangi bir bilgi şimdilik yok. Ancak, özellikle Türk-İş çetesinin, işkolu barajı ve sendikaya üyeliklerde noter şartının kaldırılmasını istemediği öteden beri biliniyor.
“Yasaksız, barajsız, İLO normlarına uygun bir sendika yasası”
Erdoğan'la yapılan görüşmeye bir ay öncesinden katılmayacağını açıklayan DİSK'in Genel Başkanı Erol Ekici, Hak-İş ve Türk-İş'in ne olursa olsun yasa çıksın zihniyetiyle işçilerin haklarında kayıplara yol açacak yasa tasarısına destek verdiğini söyledi. Ekici, TİSK, TÜSİAD, TOBB, MÜSİAD gibi kuruluşların yıllardan bu yana işçilerin haklarına karşı tutumlarını devam ettirdiğini ve DİSK'in bu kuruluşlarla aynı masada işçi hakları konusunda Bakan'la da Başbakan'la da pazarlıkta bulunmayacağını söyledi. Ekici, "Türkiye'de işçilerin İLO normlarını hakkettiğini düşünüyoruz. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu İle 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nın yerine getirilmesi düşünülen Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı yenilikler getirmiyor. 12 Eylül düzenin statükosunu devam ettiriyor. Yasaksız, barajsız, İLO normlarına uygun bir sendika yasası için mücadelemizi devam ettireceğiz" dedi.
