Savaş ve saldırganlık tam gaz!

  • Arşiv
  • |
  • Sosyal sorunlar/saldırılar
  • |
  • 10 Ekim 2012
  • 13:49

(10.10.12) - Sermaye devletinin savaş ve saldırganlık politikaları hız kesmeden sürüyor. Çıkarılan savaş tezkeresinin ardından gerek AKP şefleri, gerekse askeri görevliler birbiri ardına provokatif açıklamalarla süreci tırmandırıyor. Bir yandan Suriye’ye dönük bombardıman sürerken ve sınıra asker sevkiyatı gerçekleştirilirken bir yandan da boyalı basın eliyle savaş kışkırtıcılığı yapılıyor.

Son olarak Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel yaptıkları açıklamalarla Suriye’ye kin kusarak yeni saldırganlık çağrıları yaptı. Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul’da düzenlenen toplantısında temel gündem olarak Suriye’ye değindi. Besmele çekerek başladığı konuşmasında Esad’ı hedef alarak demogojik açıklamalar yapan Erdoğan, Esad’ın babasının da 30 bin kişiyi öldürdüğünü, Oğlunun da onun izinden gittiğini iddia etti. Bir yandan Suriye’nin içişlerine karışmadıklarını söyleyen Erdoğan, bir yandan da “seyirci kalmamızı beklemeyin” diyerek saldırganlığı meşrulaştırmaya çalıştı.

Erdoğan’ın besmele ile başladığı konuşmasına Genelkurmay Başkanı’nın adeta “allah allah” nidaları eşliğinde yaptığı konuşma eşlik etti. Orgeneral Necet Özel Akçakale’ye ziyaret düzenleyerek sınırı gezdi. Ziyaret sırasında basına ve çevrede toplanan kitleye açıklama yapan Özel, “Biz buradayız dimdik ayaktayız” sözleriyle şov yaparken "Karşılık verdik, devam ederlerse daha kötüsünü daha şiddetlisini yaparız" sözleriyle tehditler savurmaktan da geri durmadı.

Emperyalistlerin gözü Suriye’de

Sürecin başından beri emperyal şeflerin doğrudan sürece dahil olduğu ve Türkiye’nin tüm kararlarını şeflerine dayanarak verdiği biliniyor. Son olarak ise NATO, geçmişteki temkinli açıklamalarını bir adım ileri götürerek açıktan savaş kışkırtıcılığına soyundu.

Açıklama yapan NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen Türkiye’nin Suriye’ye yönelik saldırısının Suriye’nin “kabul edilemez saldırılarına” yanıt olduğunu iddia etti. Ayrıca Rasmussen şunları söyledi:

“Türkiye uluslararası hukuka göre kesinlikle kendini savunma hakkına sahip. Türkiye muhakkak NATO dayanışmasına güvenebilir. Gerekirse Türkiye'yi savunmak ve korumak için bütün planlar mevcut, fakat umarım buna gerek kalmaz. Umarım tüm taraflar teenni gösterir ve krizin tırmanmasından kaçınılır”

 Yapılan bu açıklamaların ardından Türkiye’nin Suriye’ye yönelik tacizinin amacının Suriye’yi kışkırtmak ve olası bir saldırının ardından da 5. Maddeye sığınarak NATO öncülüğünde bir Suriye işgaline davetiye çıkarmak olduğu yorumarı yapılıyor.

NATO’nun tutumu buyken ABD Cumhuriyetçi Parti Başkan Adayı Mitt Romney şimdiden başkanlık yarışını emperyalist heveslerle başlattı. Obama’yı pasiflikle suçlayan Romney Türkiye’nin saldırıya uğradığını iddia ederek ABD’nin daha etkin rol oynaması gerektiğini söyledi. Suriye’deki muhaliflere de daha fazla destek olunması gerektiğini söyleyen Romney ağır silah dehil her tür yardımın yapılması gerektiğini söyledi.

Romney’in açıklamaları gündemde henüz tartışılırken basına yansıyan bir başka bilgi ise ağır silahların zaten muhaliflere yollandığını ortaya koydu. New York Times yaptığı bir haberle Ukraynalı silah üreticisi Dastan firmasının Suudi Arabistan ve Katar için hazırlanan silahların Suriye’li muhaliflere yollandığını söyledi. BBC muhabiri ise Halep’te isyancıların sığınağında üzerinde Suudi Arabistan etiketi bulunan üç kasayı görüntüledi. Silahlar aynı firmaya aitti.

Suriye’den açıklama, Chavez’den destek

Tüm bu gelişmeler olurken Suriye cephesinden bir açıklama daha geldi. Suriye Dışişleri Bakanlığı resmi sözcüsü Cihad Makdisi sürece dair bir açıklamada bulundu.

Bir Ermeni radyosu olan Van’a konuşan Makdisi, Suriye’nin Türkiye ile savaşmayı amaçlamadığı ve savaşı başlatan taraf olmayacağını söyledi. Makidi bununla birlikte Türkiye’nin saldırması durumunda Suriye’nin kendisini savunmaya hazır olduğunu da ekledi.

Ankara’nın Suriye’de geçici hükümet kurulması önerisine de değinen Makdisi, Suriye’yi kimin yöneteceğine Suriye halkının karar vermesi gerektiğini belirtti.

Venezüella’da geçen hafta yapılan seçimlerde %54 oy alarak bir kez daha seçilen Hugo Chavez’in ilk açıklamalarından biri de Suriye’ye destek oldu. Suriye hükümetini desteklemeyi sürdüreceğini açıklayan Chavez, Esad’ın meşru bir hükümete başkanlık ettiğini söyledi.