Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait jetlerin 34 vatandaşı bombalamasının birinci yılını idrak etmek üzereyiz. Bu süreçte neler öğrendik?

TSK’nın Ahmet’le Mehmet’i ayıramadığını, dolayısıyla kendi vatandaşını ‘terörist’ varsayarak öldürebileceğini...

Soruşturmayı yürüten Diyarbakır savcısının Roboskililer dışında, bir asker kulu sorgulamadığını...

34 vatandaşın ölümünden sorumlu TSK biriminin komutanının madalyayı hak ettiğini...

Yatıp kalkıp Uludere demenin Başbakan’ı sinirlendirdiğini...

Uludere yerine Roboski demenin de Başbakan’ı sinirlendirdiğini...

Genel olarak Başbakan’ın bu olayın her türlü konuşulmasına sinirlendiğini...

Bunları öğrendik.

* * *  

Ve fakat 34 vatandaşı hedef olarak kimin tayin ettiğini, kimin vur emri verdiğini, neden kimseden hesap sorulamadığını öğrenemedik.

6 Ocak 2011’de bu katliamı araştırmak üzere kurulan Meclis Alt Komisyonu da öğrenemedi. Ne TSK ne savcı ne İçişleri Bakanlığı ne de MİT, TBMM’ye ait bu komisyonu kaale alıp da bir lokma cevap verdi.

Zaten bu süre zarfında komisyon da kendi içinde bölündü. CHP ve BDP’li üyelerin, ilgili kurumlardan belge talebinde ısrar etmesi, TSK’daki görevlilerin komisyona davet edilip sorulara cevap vermesini istemesi sonuç vermeyince...

Duygusal kopuş yaşandı. Evet, Roboskililer Türkiye’nin geri kalanından koparken, onları bu kopuşa iten katliamı araştıran Meclis komisyonu da döküm döküm döküldü.

Sonunda geldi iş, AKP’li komisyon üyelerinin bir rapor hazırlayıvermesine dayandı. Hazırlayacaklar ve bir toplantıyla diğer üyelere sunacaklar. Sözde. Önce herkese haber salındı, şu malum toplantımızı 6 Aralık’ta yapalım diye. Olmadı.

E o zaman bir hafta sonra, 13’ünde yapalım. Yine tüm üyelere haber salındı. O da olmadı, iyi mi!.. Son anda iptal üstüne iptal.

* * *  

Ortada var bir tuhaflık... Çünkü AKP’li Komisyon Başkanı İhsan Şener yaklaşık 10 gün önce ne minvalde bir rapor hazırlayacaklarını tatlı sözlerle anlatmıştı: “Komisyon olarak sadece fotoğraf çekeceğiz. Bizim ‘Mehmet tetiği çekmiştir, Hüseyin ateş etmiştir, Ali yanlış yorumlamıştır’ gibi fantezi yapacak halimiz yok.” Halkın isteğinin gerçeği görmek değil de fantezi dinlemek olduğunu sanmak kadar vahim bir kuyudan seslenen bu vekilin çekip çekebileceği fotoğraf da gazete haberlerini toparlayıp bir metin içine dizmek belli ki. Ama onu bile toparlayamıyor. Neden? Roboski’yi Meclis çatısı altında araştırma, başından beri bu komisyonun inisiyatifinde olmadı, bunu biliyoruz. Komisyonun CHP’li üyesi Levent Gök, “Ben bu raporun yazılmasının da AKP’li üyelerin iradesinin dışına çıktığını, birilerinin onayını beklediğini, hatta belli bazı kurumlar tarafından hazırlandığını düşünüyorum. O nedenle raporu sunacakları toplantıları son anda iptal etmek zorunda kaldılar” dedi. TSK’yı mı MİT’i mi kastediyorsunuz diye sorduğumda artık o kadarını siz yorumlayın diye cevap verdi.

Benim yorumum şudur: Roboski’yle ilgili bu rapor devletin en ince eleğinden süzülüp gelecek ve “Artık kapatalım bu mevzuu kuzum” dışında hiçbir şey söylemeyecek.

Radikal / 18.12.12