(30.09.12) - Kapitalizmin derinleşen ekonomik krizine, sosyal ve siyasal bir kriz de eşlik etmektedir. Bunun bir sonucu olarak dünya çapında işçi ve kitle eylemleri gelişip güçlenmektedir. Oluşum ve gelişme aşamasindaki sınıf ve kitle hareketlerini dizginlemek, düzen içi kanallara akıtmak olmazsa ezmek ve öncüsüz bırakmak düzenin temel politikalarından biridir. Bu amaçla bir yandan demokratik hak ve özgürlüklere saldırılmakta öte taraftan da devrimci, ilerici akımlara karşı terör estirilmektedir.

Her yerde olduğu gibi İsviçre'de de bu saldırganlık adım adım geliştiriliyor. Özellikle de İsviçreli devrimci akımlara karşı polisin keyfi ve saldırgan tutumu yasal etkinlikler üzerinde bile kendisini gösteriyor. Bunun son örnegi Haziran ayında yapılan yasal bir politik-kültürel etkinliğe karşı polisin gösterdigi saldırganlıktır. Bin kişilik kültürel bir etkinliğin ardından polis onlarca kişiyi göz altına almış, meteryallere el koymuştu. Göz altına alınan onlarca kişi arasından İsviçre Devrimci İnşa Örgütü aktivisti iki devrimci tutuklanmıştı. Aylardır tutuklu bulunan iki devrimcinin serbest bırakılması durumunda aynı eylemleri tekrarlayacakları gerekçesiyle tutukluluk süresi uzatılmaktadır.

İsviçre Devrimci İnşa Örgütünün çağrısıyla TKİP Basel taraftarlarının da bileşeni olduğu bir komite kuruldu. Tutuklu devrimcilerin serbest bırakılması ve polis saldırganlığına karşı eylemli bir tepki örgütlemek gerektiği konusunda yapılan tartışmanın ardından bir yürüyüşün örgütlenmesi, ortak bildiri ve afişlerin hazırlanması gibi konularda ortaklaşıldı. Yürüyüş öncesi yaygın afişleme çalışması ve çağrı bildirileri dağıtıldı.

29 Eylül Cumatresi günü saat 13.30'da kentin merkezi bir alanında kitle toplanmaya başladı. Tutuklu devrimcilerin serbest bırakılmasını talep eden ve polis saldırganlığını teşhir eden pankartın ardında kortej sırası alınarak yürüyüşe geçildı.

Cezaevi önüne gelindiginde coşkulu sloganlar atıldı, teşhir konuşmaları yapıldı. Kentin en kalabalık merkezi cadellerinde uzun bir güzergah boyunca yapılan yürüyüşte ''Politik tutsaklara özgürlük!'', ''Devrim, devrim, devrim!'', ''Savaşların ve krizin ardında sermaye var, sermayeye karşı mücadelemiz her yerde!'' sloganları sıklıkla ve coşkuyla atıldı.

500 kişilik kitlenin katıldığı yürüyüş, mücadeleyi yükseltme çağrısıyla sonlandırıldı.

Basel'den TKİP taraftarları