Patron kurşunladı, polis terör estirdi, mahkeme tutukladı... Hukuk terörü sürüyor!.. - BDSP

  • Arşiv
  • |
  • Sosyal sorunlar/saldırılar
  • |
  • 28 Eylül 2012
  • 10:05

Dün; işçilerin üzerine ateş açtığını kabul eden Zeki Tekin’i serbest bırakan mahkeme, saldırıyı protesto eden işçileri tutuklamıştı...

Bugün; yaralanan işçiler, saldırgan Zeki Tekin ile birlikte aynı suçtan yargılanıyor...

İşte Sabra davası, işte burjuva hukukunun adaleti!

9 Haziran 2009’da, Esenyurt’ta bulunan Sabra Tekstil’e bildiri dağıtmaya giden devrimcilerin üzerine patronun adamları önce sopalarla saldırmış, ardından ateş açarak iki devrimci işçiyi yaralamıştı. Aynı gün saldırıyı protesto etmek için biraraya gelen ve “Haramidere’nin haramisi işçi sınıfına hesap verecek!” şiarıyla fabrikaya yürüyen devrimcilerin önüne ise bu kez polis barikatı çıkmış ve önce havaya ateş açan polis ardından kitleye saldırarak 4 kişiyi gözaltına almıştı. Patron, polis işbirliği mahkemede de sürmüş ve 4 devrimci tutuklanmış, bu sırada işçilerin üzerine ateş ettiğini kabul eden Zeki Tekin ise serbest bırakılmıştı.

3 yıl önce yaşanan bu olay, o gün sınıf devrimcileri tarafından çok yönlü bir kampanyaya dönüştürülmüş, düzenin gerçek yüzünü, patron-polis-yargı işbirliğini teşhir eden bir örnek olarak işlenmişti. 3 yılın ardından Zeki Tekin ile ilgili hazırlanan iddianame ise bu çürümüş düzeni bir kez daha tüm çarpıcılığıyla karşımıza çıkardı, zira bu kez Zeki Tekin haydutu ile birlikte saldırıda yaralanan işçiler de “sanık” sıfatıyla yargılanmaktaydı.

Hazırlanan iddianame, burjuva hukukunun gerçek anlamını tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır. Kağıt üzerinde ne yazarsa yazsın, işçi sınıfı ve burjuvazinin çıkarları karşı karşıya geldiğinde adı üzerinde burjuva hukuku her dem patronlar sınıfının safında yer almaktadır. Nasıl ki polisler Sabra fabrikasının önünde gövdelerini siper ettilerse düzenin savcıları-hakimleri de aynı şekilde Sabra’nın eli silahlı haramilerini savunmak için seferber olmuşlardır.

Bildiri dağıtmanın, pankart açmanın, basın açıklamasına katılmanın onlarca yıl hapis cezasına sebep olabildiği, taş atan çocukların yaşları büyütülüp onlarca yıl zindana kapatıldığı bu coğrafyada devrimci işçilere kurşun sıkmanın cezası yoktur. Bu çıplak gerçek, burjuva hukukundan medet ummanın kofluğunu da göstermektedir. Bugün asalak patronlar ve onların tetikçilerinden hesabı ne savcılar, ne de hakimler sorabilir. Bunu yapabilecek olan yalnızca işçi ve emekçilerin fiili-meşru mücadelesidir. Buradan yola çıkarak 22 Ocak 2013’te görülmeye başlanacak olan Sabra davasının takipçisi olmak ve her aşamasında kirli düzeni ve mahkemelerini teşhir etmek tüm ilerici ve devrimci güçlerin görevidir.

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP)