"Parasız eğitim" zamlara kadarmış

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • Ekim Gençliği
  • |
  • 22 Eylül 2012
  • 11:36

(22.09.12) - Harçların kaldırılarak eğitimin parasız hale getirildiğine dair ortaya atılan yalanlar, kampüs içlerinde ki piyasacı uygulamalar ile tamamıyla deşifre oldu. Ege Üniversitesi’nde 50 kuruş olan çay paraları 75 kuruşa, 60 kuruş olan simit 1 lira’ya, 2 lira 20 kuruş olan yemekhane ücreti 2 lira 50 kuruşa çıktı… Mevcut uygulamanın kampüs içerisindeki diğer alanlara ve ülkedeki tüm üniversitelere yayılacağından kuşku duymamak gerekiyor…

Zamlar neyin göstergesi?

Harçlarla ilgili son gelişmeleri izlediğimizde, harçların örgün eğitim alan öğrenciler için kaldırılması, açık öğretim öğrencileri için çok ufak bir miktarda indirime gidilmesinin eğitimi parasız kılmayacağı herkes tarafından bilinen bir gerçeklikti. Dinci-gerici AKP iktidarı tarafından atanan seçilmiş rektörler ve ÖTK’lar dışında ki herkesin farkında olduğu bu gerçeklik kendisini, ikinci öğretim öğrencileri tarafından gerçekleştirilen eylemliliklerle gösterdi.

Fakat, harç paralarının kaldırılması ile eğitimin daha da piyasacı bir niteliğe kavuşturulması kaçınılmaz bir şekilde ortada duruyor. Rektörlüklere, örgün eğitim alan öğrencilerden harç parası alınmayacağını bildiren YÖK’ün, üniversitelere ekstradan fon oluşturmayacağı Bologna Süreci ekseninde yürütülen tartışmalardan dolayı bizler tarafından bilinen bir olguy. Çünkü Bologna Süreci ekseninde tartışılan dönüşümlerden birisi, üniversitelerin ekonomik özerkliği olarak tanımlanan ve üniversitelerin kendi kaynaklarını kendisinin yaratmasını dayatan süreçtir. Bu minvalde, üniversite yönetimleri- ki Bologna Süreci ile üniversite yönetimleri rektörlüklerden çıkarak Mütevelli Heyetlerine dönüşecektir- kampüs içerisinde piyasacı uygulamaları hayata geçirecek, sermaye ile işbirliği yapacak ve üniversiteye fon yaratacaktır.

İzmir Ege Üniversitesi’nde hayata geçirilen mevcut piyasacı uygulamalar, diğer tüm üniversiteleri de neyin beklediğini ortaya koymaktadır. Örgün öğretim harçlarının kaldırılmasının ardından, kendi fonunu yaratma zorunluluğuyla karşı karşıya kalan rektörlük, ilk uygulama olarak, üniversite içerisinde özel şirketlere kiralamış olduğu kantinlerin, aylık kira bedellerini arttırmıştır. Kira bedelleri artan kantinlerde, öğrencilere satılan tüm ürünlere zam gelmiştir. Çay 50 kuruştan 75 kuruşa, simit-poğca 60 kuruştan 1 TL’ye çıkmış, tüm menülere ortalama 1 TL civarında zam gelmiştir. Ayrıca 2.20 TL olan yemekhane fiyatları 2.50 TL’ye çıkartılmıştır.

Üniversite içerisindeki diğer tüm uygulamalara zam yapılması beklenmektedir. Bilindiği üzere sadece Ege Üniversitesi değil Ankara SBF başta olmak üzere birçok üniversitede de benzer uygulamalara rastlanmaktadır.

Parasız eğitim sosyalizmde!

İnsani tüm ihtiyaçları paranın-zenginleşmenin konusu haline getiren kapitalizmin, eğitimi parasız bir şekilde, kamu hizmeti olarak topluma sunması belirli bir tarihsel kesit içerisinde olası olsa da, genel olarak imkânsızdır. İçtiğimiz suyu dahi parayla satın aldığımız bu sistemde, eğer eğitim parasız olacaksa, bu konuda çok ciddi bir toplumsal hareketin gelişmesi gerekir. Tıpkı Şili’de olduğu gibi… Fakat toplumsal muhalefetin ileri olduğu bir aşamada elde edilen parasız eğitim kazanımı, toplumsal muhalefetin gerilediği anda, kaybedilir…

Çünkü kapitalizm her aşamasında zenginleşmek için üretimin yapıldığı bir toplumdur ve insani tüm ihtiyaçlar, zenginleşmenin konusu haline getirilir; dolayısıyla da eğitim-sağlık gibi temel yaşamsal ihtiyaçların paralılaştırılması onun doğallığında vardır. Ve bu ülkedeki komünist gençlerin, her parasız eğitim sloganının, sosyalist bir dünya isteğine bürünmesi de bundandır. Çünkü sosyalist üretim ilişkileri içerisinde, amaç zenginleşmek için üretebilmek değildir. Bunun tam aksine, sosyalist üretim tarzı içerisinde üretim, insani tüm ihtiyaçların yani kullanım değerlerinin üretilerek toplumun yaşamını devam ettirmesi içindir. Orada özel mülkiyet yoktur dolayısıyla zenginleşme ya da fakirleşme olgusu da olmaz dolayısıyla da var olan tüm üretim, birilerinin- %1’in- daha fazla zenginleşmesi için değil, toplumdaki tüm insanların yaşamak için ihtiyaç duydukları ürünlerin üretilmesi içindir.

Bugün de üniversiteler ve öğrenci gençlik, ciddi bir saldırı ile karşı karşıyadır. Bu saldırıların yarın hangi boyuta varacağına dair kâhinlik yapmak bir yana öğrenci gençlik, var olan piyasacı, gerici, dinci dönüşümlere karşı eşit, parasız, bilimsel ve anadilde eğitimin olduğu, özerk-demokratik bir yönetime sahip olan üniversiteler için sosyalizm bayrağını yükseltmelidir.

İzmir Ekim Gençliği