Özel: O zihniyet devam ediyor

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 09 Nisan 2012
  • 10:14

(09.04.12) – Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Selahattin Özel ile Sivas katliamı davasında zamanaşımı kararı ve Alevi örgütlerinin önümüzdeki dönem yürüteceği mücadele üzerine konuştuk.

- Sivas katliamı davası düzen yargısı eliyle zamanaşımına uğratıldı. Zamanaşımı kararını ve bir bütün olarak dava sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Bu zihniyet sorununun AKP'den önce var olduğunu AKP ile de had safhaya ulaştığını görüyoruz. Bu zihniyet değişmediği müddetçe de bunlar olasıdır. Çünkü onlar kendi inançlarını yapıyorlar. Fethullah-Tayyip ikilemi diğer yapıyla buluştular ve kendi olgularını çok net bir şekilde oluşturdular. Erdoğan açık açık, "ben demokrasiye inanmıyorum" diyor. Demokrasi benim için amaç falan değil araç diyor. Dinle ilgili tutumunu açık söylüyor. AİHM kararlarına ulemalar karar verir diyor. Hiç dini siyasete alet ediyor diye bir şey yok. Direkt öbür taraftan Alevileri yuhalatıyor.

Fenerbahçe'nin şike davasında çantanın rengi enine boyuna kadar tespit ediliyor, kozmik odaya giriyor, Genelkurmay Başkanı konuyu üstüne alıp konuşabiliyor, dinletebiliyor, yapabiliyor. Sivas davasına gelince kör sağır dilsiz durumda. Bu da, zihniyetin değişmediğini gösteriyor.

- Zamanaşımı kararı Alevi emekçiler arasında nasıl bir etki yarattı?

- İnsanım diyen herkeste bir tepki ve tedirginlik yarattı. Alevi olmayan, insanım diyen birçok insanda katliamlara karşı gelen birçok insanda da tepki yarattı. Maraş, Sivas, Çorum, Gazi katliamlarına baktığınız zaman doğrudan "Alevi-Sünni çatışması" diye lanse edilir. Halbuki böyle bir şey yok. Aleviler'in kimseyle çatıştığı falan yok. Kimseye saldırdığı yok. Cemevinden çıkıp bir yere girdiği yok, katlettiği yok.

- Kararın açıklanmasının ardından AKP hükümeti sözcülerinden oldukça pervasızca açıklamalar yapıldı. Tetikçilerin mağdur ilan edilmeye çalışıldığı bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biraz önce söylediğim gibi adam açıkça zihniyetini söylüyor, korkmuyor, helal olsun diyor, hayırlı olsun diyor. Yani zihniyetine uygun davranıyor. Aleviler buna şaşırmıyor. Ama bir başbakan olarak bunu yapmasına tepki gösteriyorlar. Başbakana açk mektup yazdık. Bir başbakana yakışmaz dedik. Buna rağmen aleni yapıyor. Bu yetmiyor Almanya’da ödül veriyorlar adama. Bu bizim Hitleri çağırıp ödül vermemiz gibi bir şey. 50 bin kişi statta toplanıp yürüyüş yaptık, tepkimizi koyduk ödül iptal edildi. Katledilen “incinsen de incitme” felsefesine sahip olan bu toplumdur. Sivas davasına girerken bile aileler bir cam çerçeve bile indirmediler. Acısını bile onurluca yaşadılar. Aşağısı et lokantasıydı yine de olay çıkarmadılar.

- Davanın zamanaşımına uğratılmasından hemen önce Adıyaman'da Aleviler'in evleri işaretlendi, ardından başka yerlerde benzer olaylar yaşandı. Bu gelişmeleri Sivas katliamı davasında ortaya çıkan zamanaşımı kararı ile bütünlüğü içinde nasıl okumak gerekir?

- Çiğli’deki açıklamayı ben okudum. Adıyaman’a da gittik. Orada vali bize doğalgazcılar yaptı dedi. Biz valiye çok şakacısınız, bu kadar şakacı olduğunuzu bilmiyorduk dedik. Bizimle alay etmeye çalıştı biz onunla alay ettik. Bunu kim yapıyor bilmiyorum ama  sistemli ve bilinçli yapıyor. Birileri birşeyler karıştırıyor. Bu çocuk işi değil.

- Yargının birçok davada da benzer kararlara imza attığını görüyoruz. Bu uyum nereden geliyor?

Bütün yargı siyasallaştı. Yasama deyince meclisteki kavgaları görüyorsunuz. 4+4+4’ü getirdiler. Tam bir dikta rejimi gibi Tayyip’in dedikleri oluyor. Birileri de uyguluyor. Alevi toplumu, Alevi örgütleri camiyle kışla arasında tercih yapmak zorunda değiliz. İkisini de reddeden bir anlayışımız var bizim.

Alevilerin artık dernekleri, örgütleri var. Aleviler ilk defa inançlarıyla ilgili bir şey istiyorlar. Ama yeterli desteği almıyorlar. Alevilerin daha fazla desteklenmesi gerekiyor.

- Alevi örgütleri olarak zamanaşımı kararını tanımadığını açıkladınız. Bundan sonraki sürece ilişkin eylem takviminiz nedir? Konuyu gündemde tutmak için neler yapacaksınız?

Bütün Alevi örgütlerinde tepkiler sürüyor. Lokal eylemler devam ediyor. “Biz bitti diyene kadar Sivas davası bitmez” sloganı ile insanlar mesajlaşırken bile kullanıyor bu sloganı. Bu şekilde gündemde tutmaya çalışıyorlar. Sonuna kadar götüreceğiz. Bu dava insanlık davasıdır. Sonuna kadar da peşini bırakmayacağız. Alevi örgütleri her yerde eylemlerine devam ediyorlar. 2 Temmuz’da da yine Sivas’ta olacağız. Katilllerle Sivas şehitlerinin resimlerinin resimlerini yan yana koyan zihniyetle anlaşamadık.

- Son olarak neler söylemek istersiniz?

- Öncelike bu röportaj için teşekkür ediyorum. İkincisi, Türkiye'nin gidişatı klasik söylemle “kötü günlerden geçiyoruz” değil de çok rezil günlerden de geçiyoruz. Dayanışma kaçınılmaz. Mutlaka ve mutlaka bir araya gelmemiz gerekiyor. Eski lüksümüz kalmadı. Senin kaşın kara, benim gözüm kara, Kürt-Türk meselesine bakmadan demokrasi anlayışıyla bütünleşerek topyekün bu zihniyete savaş açmamız gerekiyor. Düşünün ki Türkiye 12 Eylül rejimini aratır hale geldi. Bu zihniyetle mücadele için hepimizin kenetlenmesi gerekiyor.  

Kızıl Bayrak / İzmir